Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sait Faik baba pîrimdir.
Tuhaf Bir Kadın
Tuhaf Bir Kadın
da Leyla Erbil ve arkadaşını, yazar kahvesi abazalarına karşı savunusunun anlatılışıyla yüreğimin üst sıralarımdaki yerini muhkemleştirmiştir. 2018 sonrası da dar, yaşamın umrunda olmasa da küskün, dönüşünü muntazam sürdüren dünyaya kırgın zamanlar (hatta artık zamana kırılmaya başladım galiba) yaşadım da; sevinci bulmak için tekrar (2020 başında sevinci bulmuşken okuduğum
Kayıp Aranıyor
Kayıp Aranıyor
müstesna) okumadım Sait Faik’i. Onun gibisini de bulamadım zaten. Serseriliğin piri şâd etmek için ruhunu, yazmasam da okuyarak, mirasını sahipleniyorum. (Saati yine ebesinin örekesi yaptım, çok şükür)
Dünyasız Bir Kafa

Dünyasız Bir Kafa

@KafkaeskAtayistDubliner
·
10 Kasım 2018 01:19
Hissiyat!
Daha önceden de Sait Faik öyküleri okumuştum, ama kendimi ‘tutkulu okur’ olarak görmeye başladığım son altı yıl içerisinde, Sait Faik ile tanışmam 2-3 yıl öncesine rastlıyor. Tiyatro delisi bir sevgilim vardı ve hala Ankara Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen “Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye” oyununa bilet almış ama yoğunluğundan dolayı gidemeyip
152 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İnsanları sevmekle yaralandım. Teselliyi hayvanları sevmekte buldum.
“1937’de doğdu Hiç uçurtması olmadı.” (s. 11) Ölmeden bir sanatçı ile tanışmak isteseniz kim olurdu? Kitabı okumadan önce de Cüneyt Arkın derdim sanırım bu soruya. Ama okuduktan sonra öyle bir bağ kuruldu ki içimde artık istesem de başka cevap veremem sanırım. Sahi, nasıl bilirsiniz kendisini? Battal Gazi, Kara Murat, Dünyayı Kurtaran Adam, Türk
Benim Kahramanım Türk Halkıdır
Benim Kahramanım Türk HalkıdırCüneyt Arkın · Kırmızı Kedi Yayınevi · 0170 okunma
Reklam
Annelerin değişik tedavi metodları vardır
“Anne, çok kötüyüm, ölüyorum galiba,” dedim. “Tövbe de kuzum. Ne ölmesi... Nazar değdi sana. Ondan oldun böyle.” Annem gitti, yan odadan büyücek bir battaniye getirdi ve onu yere serdi. Masanın üzerinde duran boş reçete kâğıtlarından birini aldı eline. Diğer eline de perdede saplı duran dikiş iğnelerinden birini. Merak ve biraz da çaresizlikle izliyordum yaptıklarını. “Hadi, yat battaniyenin üzerine,” dedi. “Ne yapacaksın?” dedim. Cevap vermedi. Yataktan inerek yere battaniyenin üzerine sırtüstü yattım. Annem, elindeki boş reçete kâğıdını iğneyle delerek, bir yandan mırıl mırıl dualar okuyor, bir yandan da Kızılderililer gibi etrafımda dönüyordu. Beş altı tur attıktan sonra, sobanın yanından aldığı kibritle delik deşik olmuş reçete kâğıdını yaktı. Küllerini yine dualar okuyarak üzerime serpti. Başımdan ayak ucuma kadar sıvazlayarak işini bitirdi. “Hadi kalk kuzum, bir şeyin kalmadı,” dedi. Kalktım, yatağa uzandım. Çok iyi hissediyordum kendimi. Titremelerim geçmiş, ateşim de dinmişti. Abdest almak için banyoya doğru giden annemin arkasından, dayanamadım konuştum: “Babam haklıymış. ‘Oğlum, annen diplomasız doktordur, derdi de inanmazdım.” “İyi doktormuşsun valla... Yalnız, yarın hemşirelerin yanında falan söyleme yaptıklarını.” Dualarının içine karıştı gitti cümlelerim.
509 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
}♡{ Bu kadar yıl sonra bile iki kişinin birbirlerine bu denli ışıltıyla bakmayı sürdürmeleri mümkün olabilir miydi? Bir erkek bunca yıl tek bir kadına evlilik bağıyla bağlı kalabilir, aşkını koruyabilir miydi? Aslında bunun olabileceğinin en yakın ör- neği, annem ve babamdı. Ancak yine de... Bu konuyu aklıma getirişimin beni korkutmaması
Aşk Her Şeyi Affeder mi?
Aşk Her Şeyi Affeder mi?Burcu Büyükyıldız · Ephesus Yayınları · 2015420 okunma
136 syf.
6/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Kitabın isminden de anlaşıldığı gibi konusu “Aşk Acısı.”Yazarımız bu kitabı daha çok kendi hayatından, yaşadıklarından esinlenerek kaleme almış bence. Tabi yazarken nasıl bir ruh halinde olduğunu okuyarak az çok anlamaya çalıştım.O kadar derin duygularla yazmış ki bu kitabı sanki yeryüzünde aşk dışında başka derdimiz tasamız yokmuş gibi anlatmış aşk acısını bizlere :) Tabî aşk konusu dışında yalnızlık, çaresizlik, hayatın zorlukları, ölüm vs. gibi temalarıda içinde barındırıyor. Ama daha çok “Aşk” teması ağır basıyor.Bana biraz karmaşık bir kitap gibi geldi. Çoğu sayfalarda herhangi bir sonuca varmadan konudan konuya atlanmış ve tamamen kafa karışıklığına sebep olmuş. Aslında dili basit, şiirsel bir dille ve düz yazı şeklinde yazılmış fakat ben kitabın içeriğini yine de pek anlayamadım. Çok karmaşık geldi bana.Yani okuduğum en sıkıcı kitaplardan biri diyebilirim. Çok beğenmedim bu kitabı. Okumak isteyenlere elbette tavsiye ediyorum. Belki benim anlamadığım kısımları siz anlar ve anlatırsınız bizlere.Keyifli okumalarınız olsun.
Yankısız Çığlıklar-Aşk
Yankısız Çığlıklar-AşkŞener İpek · Sokak Kitapları Yayınları · 20201 okunma
368 syf.
8/10 puan verdi
Ben az önce ne okudum??? Psikolojik gerilim türünü gerçekten çok seviyorum ve Pegasus genellikle bu türde basım yaptığında arkasını okumadan seçiyorum. Yine hayal kırıklığına uğratmadı. Ama epey bir kafa karışıklığı yaşadım yani spoiler vermemek adına çok detaya girmeyeceğim. Son sayfaları okurken başta algı gücüm yetmedi bir nasıl yani durumuna girdim. Psikolojik gerilim ve cinayet romanlarını birbirinden ayıran şeyi daha detaylı görmek isterseniz ve bu türü okuyarak beyninize işkence etmeyi seviyorsanız öneririm. (+Wulf Dorn gerçekten bu işin üstadı.) Ben seviyordum okudum...
Psikoz
PsikozSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 202334 okunma
Reklam
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Okuyun, okutun.
Victor Hugo, okumaya 'Bir İdam Mahkûmun Son Günü' adlı eserini okuyarak başlamıştım. Doğrusunu söylemek gerekirse kitabı okuyup bitirdikten sonra pek bir şey anlamamıştım ve kitaptan kendime katacak bir şey bulamamıştım. Sefiller'i okumaya başlarken de aklımda yine aynı şeyleri yaşayacağım korkusu vardı. Kitabı okumaya başladığım
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202187,1bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Magda Szabó yine yapmış yapacağını, görünenin ardında insanın içine oturan şeylerin saklı olduğu bir kitap olmuş bu da. Bu da diyorum çünkü daha önce okuduğum Kapı kitabı beni çok etkilemişti. İkisini bu konuda ayırt edemiyorum. Çok sevdiği eşini kaybeden Etelka’nın yalnız kalmasını istemeyen kızı Iza onu kendi evine alır. Yaptıklarına baktığımızda oldukça özverili ve sağduyulu bir evlattır Iza. Etelka’ya eski damadı Antal da yanında yaşamayı teklif edecek kadar düşkündür. İkisi de doktor olan Iza ve Antal boşanmalarına rağmen Iza’nın babasının hastalığı yüzünden iletişimleri kopmamış ve ikisi de başka kişilerle hayatlarına devam ediyorlar. Antal’ın beraber olduğu hemşire Lidia Iza’ya hayran. Aslında dışardan bakınca kusursuz bir evlat görünümünün yanında ulaşılmaz bir insan profili de çiziyor Iza. Fakat gelin görün ki annesi Iza’nın yanına taşınınca bu kusursuz tablonun boyaları dökülmeye, annesi de günden güne kalın bir kabuğun içine çekilmeye başlar. Peki neden? E onu da okuyarak görmedikten sonra ne anlamı kalır? Yaşlanma, yalnızlık, kendini faydasız hissetme, başkasına yük olma gibi konularda çok şey düşündürüyor. Bazen sırf bunlar yüzünden gelen vakitlice göçüp gitme isteğimi pekiştirdi hatta. İçten gelmeden zoraki, görev olarak yerine getirilen hiçbir şeyden hayır gelmeyeceğini de çok güzel anlatmış. Iza’ya hayran olan Lidia’nın hayranlığının buharlaşması, Antal’ın boşanma sebebi bize Iza’nın özelliklerini tanıtsa da onu bu hale ne getirmiş onu da bilmek isterdim. Benim için kitabın tek eksiği buydu. Onun dışında bende gerçekten ince bir sızı bırakan kitap oldu.Ah Etelka ah…
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,408 okunma
736 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Sophie'nin Seçimi öyle bir kitap ki bir kez okuyunca insan kendini bir şeyler yazmak zorunda hissediyor. Kapağını kapatıp, hemen başka bir kitaba geçebilmek öyle kolay değil. Yazmak zorunda hissediyorum ama hakkını verebilir miyim bilmiyorum, ellerim geri geri gidiyor. Yine de bir şeyler "gevelemeyi" deneyeceğim. Ben, kitapları
Sophie'nin Seçimi
Sophie'nin SeçimiWilliam Styron · Doğan Kitap · 201997 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
KARDEŞ ve VEZİR KATLİNİ BAŞLATAN, CESEDİ KOKAN PADİŞAHLA İLGİLİ İNCELEME
Tursun Bey, Fatih'in Tarihi adlı bu çalışmasında 1442 – 1488 yılları arasını kapsayan 46 yıl anlatmaktadır. Ve gerçekten kısa, öz, abartısız, akıcı bir anlatımdır. Fakat tabi Osmanlı tarihi demek hep kan, gözyaşı, yağma talan, işgaller, haksızlıklar, hukuksuzluklar tarihidir aynı zamanda. Zaten yağma, talan dönemi sona erince de Osmanlı’nın
Tarih-i Ebü'l- Feth
Tarih-i Ebü'l- FethTursun Bey · İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları · 197725 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.