Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk milletinin bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesinin en sancılı dönemi olan Sakarya Meydan Muharebesinin ince ayrıntılarıyla anlatımı diyebiliriz. Kitapta süreç içerisindeki hadiseler, iki ordu arasında mukayeseler, stratejiler,fedakarlıklar ve ihanetlerle bir var olma mücadelesi yeniden yaşatılıyor. Selim Erdoğan o kadar iyi çalışmış ki her cephe hatta her mevzi en ince detaylarıyla gözlemlenmiş ve okuyucuya aktarılmış. Süreç içerisinde uygulanan veya uygulanmaya çalışılan stratejiler, Başkomutanlık dışında grup, tümen, alay komutanlarının kararlarının da ayrıntıları verilmiş. Ekte bulunan kroki ve fotoğraflar muharebeleri ve şartları daha iyi anlamamızı sağlıyor. Benim açımdan akıcı ve bolca duygulandıran bir kitaptı.
Sakarya
SakaryaSelim Erdoğan (Hidrojeolog) · Kronik Kitap · 2020441 okunma
128 syf.
5/10 puan verdi
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı Yitirirken
ve Oba Yozo, Osamu Dazai, Şuci Tsuşima arasındaki ilişki hala çözülmemiş bir gizem. Bir yandan romanı ilgi çekici yapan unsur da bu. "Roman da günlükler de okuyucuya yalnızca yazar sahneden geri dönülemez bir biçimde alındığında teslim ediliyor ve gerçeğin nerede bulunacağını bilmemizi imkânsızlaştırıyor. Belki de romanın kalıcı çekiciliğinin kaynağı da bu. Şizuko'nun dairesinin önündeki kablolara takılan uçurtma gibi hem Yozo hem de roman anlaşılmanın dehşeti ve arzusu arasında, itiraf etme ihtiyacı ve karşı konulamaz bir yalan söyleme güdüsü arasında sıkışmış hålde bükülüp kıvranıyor." Kitabı okumaya ilk başladığımda hissettiğim duygu şaşkınlıktı. Kurgu da olsa "Böyle düşünen de mi varmış, böyle mi hissediyormuş" dedim sürekli. Kitabın oldukça karamsar bir havada ilerlemesine rağmen, Yozo'nun düşüncelerini ve daha ilerisinde ne olacağını öğrenme merakı kitabı okumaya devam etmemi sağladı. Kahramanın -ve belki de yazarın- bu yoğunluğunu farklı bir yere yönlendirebilmiş olsa nasıl çok daha başka bir yaşam okuyabileceğim düşüncesi de kitap boyunca beni bırakmadı. 
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,1bin okunma
Reklam
188 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
3 kadın, 3 farklı bölge. Bir kadının yaşadığı zorluklara boyun eğmeyip savaşarak ve mücadele ederek dik durmasını her zaman gururla karşılamışımdır. Her kesimin okumasını tavsiye ediyorum. Kitap "özgürlük" kavramı odaklı. Yazarın üslubu gerçekten çok iyi. 3 ayrı bölümü aynı anda yazmayarak, akıcı bir şekilde okuyucuya aktarması da çok güzel. Özgürlük için yaşanan zorlukların nasıl üstesinden gelinebilir? En küçük zorlukta nasıl ayakta kalabiliriz? Bu 3 kadın aslında bana da çok güzel ders verdi. Onlar kadar güçlü olamayıp nasıl da dibe çekilmişim. Bu kitabı kulağıma küpe ettim. Tavsiye edenlere de teşekkür ederim. Keyifli okumalar. Not:Amazon kavramının da mazos ve "a" uzantısını ilk defa öğrendim. Bu bilgi için de minnettarım
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,4bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Ev işi bitmez bilirsin!!!
Kitabın açıklama kısmında yazanları tekrar yazmayacağım.kadınların temel sıkıntılarına daha başka nice sıkıntılara değinmiş bir kitap. ben çok beğendim. ideal ev kadını algısını, o kadına nasıl dönüşüldüğünü, çevremizdekilerin bakış açımızı nasıl değiştirip bizim doğrularımızı dönüştürdüklerini çok iyi anlatmş bence. Kitabın sonu net bitmiyor ,tabi okuyucuya bırakılmş ama günümüzde kadınların bu sonununa hala bir cevap olmadığından, ideal bir son olduğunu düşünüyorum.
Stepford Kadınları
Stepford KadınlarıIra Levin · İthaki Yayınları · 2022754 okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Empati Özelinde Bir inceleme
Bir idam mahkumunun son günlerinin anlatıldığı kitap, mahkumun giyotine giden yolda yaşadıklarını, hissettiklerini ve özlemlerini yazarın mükemmel empati yeteği ile başarılı bir şekilde okuyucuya yansıtıyor. İdam cezası bir çözüm olabilir mi sorgulanıyor. Ama bu konuda karar verebilmek için bir idam mahkumunun son gününün yanında bir cinayet kurbanının son gününe de empati yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,8bin okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
Oğuz Atay’ın (1934-1977) önemli eserlerinden biri olan Tehlikeli Oyunlar 1973 yılında yazılır. Yazıldığı dönemle ilgili çeşitli ipuçları barındıran eser, oyun içinde oyun tekniği, iç içe geçmiş zaman anlayışıyla ve de anlatı katmanlarındaki çeşitliliğiyle göze çarpar. Eserde okuyucuya farklı oyunlar oynayan anlatıcı, büyük bir karmaşa yaratır.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
Reklam
384 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sevdiklerimiz için savaşmaya...Kendimiz de dahil...
"Aşkı bekleyenler, sabırlı olun. Aşk bir ilgi budalası. Yalnızca hayatınıza ihtişamlı bir giriş yapacağı günü bekliyor." Bu bazen bir şantajla da olabilir... Herkese selam. Meşhurluğunu her bi yerden duyduğum yazardan okuduğum ilk kitap. Dilinin bulunmaz Hint kumaşı olduğunu düşünmesem de beğendiğimi söyleyebilirim. Çiftler arasındaki
Öfke Kralı
Öfke KralıAna Huang · Martı Yayınları · 0365 okunma
Doğuştan beyin felçli olan yazarımızın, ileriki yıllarda gerek zekası, gerekse cesareti ile neler başardığını anlatan büyüleyici bir eser. Kesinlikle ilham verici olmasının yanısıra, kişinin kendini sorgulamasını da sağlayan bir öykü idi . İlk doğduğu yıllardan itibaren, çocukluk, ergenlik ve bu kitabı yazana kadarki dönemi çok samimi bir dille aktarmış okuyucuya. Girdiği ruhsal bunalımlar, çaresizlik ve iyileşmek için verdiği büyük mücadele kesinlikle ayakta alkışlanır nitelikte
112 syf.
7/10 puan verdi
Nietzsche eleştiriyor
Öncelikle ağır bir kitap, okuması cümleleri anlaması zaman alıcı, Nietzsche kendisinin de bahsettiği gibi okuyucuya bişeyleri anlatmak açıklamak için yazmıyor, düşündüklerini kendi doğrularını anlatıyor ve çoğu zaman açıkca da anlatmıyor, Sokrates ve Platon'u eleştirmesi beni oldukça üzdü, genel olarak Hristiyanlığı, Almanlığı, Antik Yunan düğüncelerini de eleştiriyor, Kendi doğruları var ve çevresindeki diğer şeyleri bu doğrulara göre tartışıyor, Öneriler doğrultusunda okuduğum ilk Nietzsche kitabıydı, genel bir fikir sahibi olabilirsiniz, Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabından önce okunması tavsiye edilmiş.
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Deli İbram Divanı, benim Ahmet Büke’yle tanışma kitabım oldu. Ahmet Büke, hikayeleriyle tanınan bir yazar olsa da bu romanıyla 2022 Vedat Türkali Roman Ödülünü kazanmış. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle okumaya başladığım bu kitap benim için de güzel bir başlangıç oldu. Roman, 1950'ler Türkiyesinde Demokrat Parti'nin iktidara geçtiği dönemde, İzmir'e yakın Köstence adlı bir adada geçer. Yoksul bir balıkçı ailesinin hayat mücadelesini anlatırken yazar, dönemin Türkiyesine de ışık tutar. Gelir adeletsizliği, sınıf çatışmaları, plansız büyüme ve zenginleşme romanda işlenen alt metinlerdendir. Bunun yanın sıra bir deniz öyküsüdür anlatılan. Yazar; Egeyi, oranın insanını, doğasını, efsanelerini, tarihini çok güzel bir dille okuyucuya sunar. Betimleri oldukça yerindedir, okurken deniz kokusunu hissedebilirsiniz. Bu romanı okumak bana
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
'in
Deniz Küstü
Deniz Küstü
romanını hatırlattı. Yaşar Kemal'i okumayı çok sevdiğim için bu hissiyatı almak benim açımdan oldukça güzeldi. Severek okuduğum bir kitap oldu ve bende yazarın diğer kitaplarını okuma isteği uyandırdı. "Zaman kesindir. Geri döndürülemez, tamir edilemez, her şeyden ve herkesten bağımsız halde sadece kendinde bir akışla dünyaya açar kendini."
Deli İbram Divanı
Deli İbram DivanıAhmet Büke · Can Yayınları · 20211,565 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Biz bu kitabı denizlikitapkulubü arkadaşlarımızla okuduk. Kitaplığımda okunmayı bekleyen eserlerdendi. İlk başları kitabı okurken zorlandım, hatta sıkılmaya başlamıştım. Ama okumaya devam ettikçe o kadar sevdim ki anlatamam size. Kitabımızın konusuna gelecek olursak eğer; yoksul bir balıkçı ailesinin hayatını anlatırken aynı zamanda insan ilişkilerini de bize aktarıyor. Roman da 1950’li yıllardaki sınıflar arası adaletsizlik, sınıflı topluluk, ayrımcılık, gelir eşitsizliğinin de harmanlanarak okuyucuya aktarılıyor. Aslında günümüzden de izlerinin olması, okurken hem o yıllar ile hem günümüz arasında bir bağlantı kurmamızı sağlıyor. Bana bu kitap aslında kendi varlıkları doğrultusunda hareket ederek, haklı olmakla bir kazanç sağlanamayacağı gibi gücü doğru kullanmıyorlar. Roman kısmen bilgilendirici, özgünlüğü tartışamaya açık olarak okuyucuya sunuyor. İyiliğin ve kötülüğün harmanlandığı, sömürü düzenine yapılan bir eleştiriyi okuyoruz aslında. Toplumsal gerçekliği, adaletsizliği, rantlaşmayı o kadar güzel okuyucuya yansıtıyor ki. Ben okurken çok etkilendim, çok beğendim. Beni etkileyen alıntıları da sizinle paylaşıyorum. Kitap kokulu okumalar dilerim.
Deli İbram Divanı
Deli İbram DivanıAhmet Büke · Can Yayınları · 20211,565 okunma
496 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Gizem dolu bir maceraya atılmak ve kuantum fiziğinin derinliklerine dalmak isteyenler için heyecan verici bir okuma sunan "Süleyman'ın Anahtarı", bilim kurgu ve gerilim türlerini ustalıkla harmanlıyor. Roman, Isviçre CERN'de CIA ajanının ölümüyle başlar ve bu olay, Portekizli tarihçi Tomas Noronha'nın adının geçtiği bir
Süleyman'ın Anahtarı
Süleyman'ın AnahtarıJose Rodrigues dos Santos · Pegasus · 20151,139 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
45 günde okudu
nachdenklich...
Coetzee'nin "Utanç" adlı eseri, Güney Afrika'da geçen bir roman olup, ırkçılık, ahlaki çarpıklıklar, utanç ve insan doğası gibi temaları ele alır. Hikaye, David Lurie adındaki bir İngilizce profesörünün hayatını konu edinir. David, Cape Town'da bir üniversitede ders veren orta yaşlı bir adamdır ve öğrencisiyle skandal bir ilişkiye girdikten sonra kovulur. David, utanç içinde kendi hayatını yeniden şekillendirme sürecinde, kızı Lucy'nin yanına güneydoğudaki bir çiftliğe gider. Lucy'nin çiftliği, siyahi işçilerin yaşadığı bir toplulukla çevrili olan bir yerdir. Ancak çiftlikte yaşanan bir dizi olay, David'in düşündüğü gibi sakin bir kaçış yeri olmadığını ortaya çıkarır. Roman, David'in kendi kafasındaki düşünce tarzları ve dünya görüşleriyle yüzleşmesini ve kendi değerlerini sorgulamasını anlatır. Aynı zamanda, Güney Afrika'daki ırkçılığın ve insan ilişkilerinin karmaşıklığının altını çizer. David, geçmişiyle, ailesiyle ve çevresiyle olan ilişkilerinde dönüşüme uğrayarak, kendisiyle hesaplaşırken okuyucuya derin düşüncelere sevk eder. "Utanç", insan doğasının karmaşıklığını, utanç duygusunun gücünü ve bireyin kendi iç dünyasındaki mücadelesini derinlemesine irdeleyen etkileyici bir eserdir. Coetzee'nin incelikli anlatımı ve derin karakter analizleriyle, okuyucuya düşündürücü ve etkileyici bir okuma deneyimi sunar.
Utanç
UtançJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20182,452 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın Kalbim Sana Ait kitabını okuduktan sonra farklı bir kafa yapısının ve mizahla dramı iyi harmanladığını fark etmiştim ama bu kitaba hiçbir şey beni hazırlayamazmış. İkiz kardeşler Jessica ve Jude ebeveynlerinin ölmesiyle beraber yaşadıkları hayattan ötürü kendilerini ölmüş gibi göstermek zorunda kalırlar ve tamamen farklı bir yere, Jillian ve Jackson olarak taşınırlar. Seri üç kitaba ayrılıyor, bu kitapta Jessica-Jillian karakterine ağırlık verilmiş. Hiç beklediğim gibi bir kitap değildi. Okuduğum diğer kitabında bazen kahkahalar atarak sayfaları geçtim, bu kitabında da aynı şekilde mizah çok iyi ayarlanmış ama o geri kalan hikayeden dolayı gülümsetemiyor sizi. Sadece Jillian'ın geçmişine odaklanıldığı için Jackson'ı pek iyi tanıyamıyoruz, ama Jillian karakteri yazılması çok zor bir karakter. Gerçekten sorunları olan ve bunların üstesinden gelmeye çalışırken kendiyle çelişen bir karakter yazmak ve bunu okuyucuya hissettirmek çok zor olmalı, bir iki ufak tefek pot görülse tüm o profil yerle bir olacak çünkü. Geçmişindeki Luke ile ilişkisi ve Jillian olduktan sonra AJ ile ilişkisi ise sizi aşk üçgenine sokmuyor ya da en çok kimi seviyorsun sorusunu sordurtmuyor. Zaten bu soruları sormalık basit bir kitap da değil. Açıkcası hiç beklemediğim yerden vuran bir kitap oldu yazara hayran kaldım ama bu kitabı biraz sakin kafayla başlayıp devam etmek lazım, flashback ve geri kalan hikayesiyle birazcık algıların açık olmasını isteyen bir kitap. Farklı tarzda ve kalemde bir şeyler okumak isteyenler için ideal, Jewel E. Ann severler içinse kaçırılmaması gereken bir seri.
Günün Sonu
Günün SonuJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 2022118 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
Kalpte sızı bıraktı
Sabahattin Ali, duyguları okuyucuya derin etkiler yaratarak aktarabilen çok beğendiğim bir yazardır. Kürk Mantolu Madonna’da olduğu gibi bu kitapta da kalpte sızı bırakma hünerini göstermiştir.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019170,9bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.