"Hatasız insan olmuyormuş ve masallardaki gibi bir mutlu sonda yokmuş."
"Sonuçta bir şeylerin imkansız görünmesi denememem anlamına gelmiyordu."
"Ayrıca bu hayatta mükemmel diye bir şey yoktur."
"İlk aşkınla evlen yoksa hayatının geri kalanında, kimse sana onun gibi iyi davranmıyor."
"Çünkü ilkler ilk kez yaşanırdı, tekti."
"Ara sıra insanlar beraber vakit geçirmeyi birden bırakır ve bu hiçbir şey ifade etmek zorunda değildir."
"Hafıza yanıltıcı olabilir çünkü tarafsız değildir."
Birisi için "Eğer Benimle olsaydı" diye başlayan bir cümlenin en hazin sonla bitmesi durumuna taniklık ettim. Kısa bir ömrün kısıtlı dakikalarında yaşıyor olduğumuz gerçeğini göz ardı ettikçe, bitmeyecek bir sevgi cimriliğiyle kendi ruhunu sömürmeye devam edecek insanoğlu.
Finny ve Autumn annelerinin dostlukları sayesinde doğdukları günden itibaren birbirlerine her zaman yakın olmuşturlar. Nedeni kitabin ilerleyen bölümlerinde açıklanan bir durum yüzünden 12, 13 yaş civarlarında aralarında uçurumlar açılmış, birbirlerine selam bile vermez olmuşturlar. İkisi de ayni okulda olmasına rağmen farklı arkadaş gruplarına dahildirler ve bu gruptan sevgilileri vardır. Oysa Finny ve Autumn arasında kendilerinden bile saklayıp sakındıkları bir aşk vardır. Ve her kitap mutlu sonla bitmez. Kitabi sonu başından belli olsa da yazar kitabı son satırına kadar okutabilecek bir enerjiyi okura veriyor. Boş vaktinizi değerlendirmek. İnsanlığa dair en güzel duygu olan aşkın, en masum anlatımına birazda hüzün eşlik etsin derseniz bu kitabı mutlaka okuyun derim. Okuyacak olanlara keyifli okumalar olsun.