Herkese yeniden merhaba. Bu kez boğazım düğüm düğüm olan bir okumayla geldim. Resmen ülkemizde herkesin kanayana yarası haline gelen kadına şiddet meselesini iliklerime kadar hissettim. O çaresizlik, o mutsuzluk, o çırpınışlar hepsini iliklerime kadar hissettim. Ne diyeceğimi inanın bilmiyorum. Keşkelerim çok birikti ama haykırsam sesimi duyacak insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Günümüzde maalesef eğitimi engellenen, yaşama hakkı tanınmayan belki de binlerce kadın vardır. Okudukça anladım ki bu sorun sonsuza kadar devam edecek. Resmen annenin hayatı kızına çeyiz kalıyormuş ne diyebilirim ki. Bunun psikolojik açıdan çeşitli anlamları olabilir ama hiçbir kadının daha doğrusu insanın yaşama hakkı bu kadar basit bir şekilde elinden alınamaz. Kitabı okuyunca biraz doldum ve buraya da yazmak istedim.
Yazarımız 
Ülkü Yağmur Ural kaleminden 
Perdeleri Kapatma Anne kitabını okuduk. Okudukça üzüldük, üzüldükçe kahrolduk ama elden ne yazık ki hiçbir şey gelmiyor. Kitabımız gerçek hayattan esinlenerek yazılmış belki de bu yönüyle beni iki katı etkiledi. Tülay, Ayşegül, Gülay ve Güz bu dört kadının yaşadıklarına tanık oluyoruz. Eşi tarafından yaşama hakkı elinden alınan Tülay ve ardında bıraktığı üç kadının yaşadıkları içler acısı. Resmen zincirleme bir şekilde hayatları her alanda zorlaşıyor. Güvensizlik, suçluluk duygusu, alzheimer yani her şey maalesef bunları buluyor. Aslında tek tek anlatmak isterdim de yüreğim kaldırmaz. Bence okuyun ve anlayın ne demek istediğimi.... 
Her Ay Okuyanlar Kulübü
