Kullanılan kelimeler, karakter, zaman ve mekan betimleriyle anlatılanlara dahil olduğunuz; acaba sonrasında neler olacak merakı ile hiç bitmesin isteğinin kıyasıya yarıştığı tarih,felsefe,fizik kokan mükemmel İhsan Oktay Anar kitabı. Kitap en başından beri ilginizi çekmekle kalmıyor ayrı ayrı bahsedilen karakterlerin ilerleyen sayfalarda etkileyici bir kurguyla olaylara dahil edilişi hayret ve heyecanınızı celbediyor. Kitapta yer alan tespitlerse hayret ve heyecan duygularınızı bir kat daha arttırıyor. Tıpkı şu tespit gibi; 'Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.'
Kitapta her ne kadar zaman zaman Osmanlıca ağırlıklı kelimeler kullanılsa da dönemin İstanbul'u hakkında verilen bilgi ve yapılan tasvirler kendinizi bir düşün içinde hissettirerek keyifli bir okuma sağlıyor.
Sözün özü; okuyunuz, okutturunuz.