10 Haziran 1617 sabahında Kulaksız mezarlığında, hatun mezarı üzerinde biri hanım üç ölü bulunur.. Hanım olan kişi erkeklerden birine sarılmış, erkekler ise hatun mezarı üzerinde kapanmıştır.. Araştırılır ki bu üç kişi aynı zamanda ölmüştür.. ve olayın ardından aşk hikayesi ortaya çıkar..
"Aşk yüzünden.."
Hikayede kazanan hiç kimse olmadı.. Yahut herkesin kazancı yarım kaldı..
Bahşı ile Kaknusia'nın aşkının tamamlanması için yirmi beş sene yeterli diye düşündüm ama olmadı.. O da yarım kaldı..
Aşk nedir?
Fedakarlık?
Sevmek ?
Hırs ?
Paylaşamamak?..
Birbirini herşeyden çok seven, ama kaderlerinde hüzün dolu sayfalar olan kişilerin hikayesi..
Bahşı, Kaknusia, İshak Efendi, Gunala...
Sahi, sevmek ama uzakta olmak mı, yoksa sevilmemek ama yakınında olmak mı ??
Kitaptan aklımızda birçok soru kalıyor.. Tabii bir de aşk..
İskender Pala yine muhteşem bir eser bıraktı gönlümüze..
Israrla okuyunuz derim efendim.