2023'te En Beğendiklerim
Merhaba değerli okurlar. Malumunuz 1000K uygulamasında "Okuma Raporu" özelliği var. Yıl bitiminde bu mecranın en sevdiğim özelliği haline gelir hep. 2023'te ne okumuşum, ne kadar okumuşum diye baktım tabii. Fakat bu uygulamanın "Okuma Raporu" konusunda bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Okuyanın en beğendiği kitaplar
"Kardeşimin Hikayesi" şimdi bitti. İnanamıyorum... Asla bu kadar güzel olmasını tahmin edemezdim. Okuyunuz, okutturunuz. Gönül rahatlığıyla verilebilecek bir "şaheser" önerisidir.
Reklam
Şeytanın Çırağı'nı okuyunuz okutturunuz...
2022 deyince aklıma ilk gelen Kvothe ve sanırım uzun bir süre zihnimde olacak kendisi :) 2022 öncesinde bitirdiğim ve Sessizliğin Müziği’nde(ara kitap) gözlerimin aradığı ama bir türlü kitapta yer almayan Kvothe’ciiim, umarım 2023’te serinin yeni kitabı çıkar ve seninle yeniden yollarımız kesişir. Genel olarak verimli bir yıl geçirdim ve keyifle okuyup içimden “Bitmesiiiin..” diyerek tamamladığım kitaplar oldu. Ve benim için 2022’de okuduğum ve siz değerli okur dostlarıma da “Okuyunuz, okutturunuz, sevdiklerinize hediye alınız..” şeklinde önereceğim ilk dört kitap şöyle: 1) Bilge Adamın Korkusu (Patrick Rothfuss) (Bu kitaptan önce 'Rüzgarın Adı' kitabını okumalısınız.) (Yatırım tavsiyesidir, pişman olmazsınız :)) 2) Hayatımızı Şekillendiren On Yıl (Dr. Meg Jay) 3) Yüreğinin Götürdüğü Yere Git (Susanna Tamaro) 4) Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar (Arthur Schopenhauer) Gerçek hayatta ve kitaplarda tanıştığımız tüm karakterlerin hayatımızı güzelleştirmesi temennisiyle keyifli bir okuma yılı olmasını diliyorum..
Okuyunuz ve okutturunuz!
Tanrım; bu güzel yüze vermişsin emek, O sümbülü koklamak, saçın’ ellemek. Sonra da ona bakma, dersen, anlamı: Dolu kadehi ters tut, hiç dökme demek! Ömer Hayyam bu sözleri tâ 900 yıl önce söylemiş. Yani diyor ki, dolu kadehi ters tutarsan (henüz Newton tarafından tanımlanmamış olsa da yer çekimi diye bir şey vardır) doğanın yasası işler;
yanıyorum tarifsiz!
okuyucu bana bakınca sol, ben kendimi hissedince sağ olan gözüm kızardıkça kızardı, ağrıyor, lensleri çıkarttım bugün, acayip! yandı bitti kül oldu diyoruz ya, işte öyle bir sahil şeridini, koskoca ormanı, hayvanları, köylüyü, sanki kendi elimle yaktım gibi bir his! bizim ev yandı mı, net bilgi yok... Öte yandan, fark eder mi? Tek başına kalmış üç beş ev, telafi eder mi oradaki karaltıyı, hiçliğin kokusunu? anılar yanmaz ama değil mi... terastaki hayaller, zeytini anlatmıştım ya burada da (okuyunuz, okutturunuz) oradaki o his; yanmaz değil mi? boyut değiştirir, değiştirir de ne olur? acı değil, çaresizlik de değil, katarsis durumu belki uygundur hislerime... sevgili okuyucu, ben çok ağlıyorum ota boka ağlıyorum toma gibi birazını fışkırtsam da bir kaplumbağaya minnoş bir umut olsam keşke! en son ne okudum ben neredeyim niye buraya yazıyorum bilmiyorum gözüm ağrıyor onu biliyorum ve bilmek müthiş bir konfor!
Reklam
GEÇMİŞİN KARANLIK İZİ adlı kitabımdan bir parça günlere aydınlar buyrun Sabahınız günün Aydını olsun Kitap dostları Okuyunuz okutturunuz efendim Çünkü okumadığın gün karanlıktasındır. Çünkü bir insan gerçekten büyümüşse Ağladığında başkasına İhtiyaç kalmaz Gözyaşlarını silmesi için Çünkü her gözyaşı ardından gelecek sevinç için temizlik yaparmış Kitabımdan bir kesit Okumadıysan acilen oku.