224 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yağmur 1990 yılında katıldığı yarışma ona Türkiye Diyanet Vakfı Nat-ı Şerif Büyük Ödülü'nü kazandırmıştır. Yağmurun rahmet olması, hayat için gerekli olması ve temizleyip, arındırma özelliklerinin bulunması sebebiyle yazar; Peygamberimiz (sav)'e "YAĞMUR" hitabında bulunmuştur. Satırlar o kadar özenle ve ahenkle işlenmiş ki, tonlamasız dahi okunsa güzel bir lezzet bırakıyor dudaklarda ve kulaklarda. Kitap Yağmur şiiri ile birlikte toplam 42 şiirden oluşmaktadır ve en sonunda da Yağmur şiirinin şerhi ile son bulmaktadır. Yazar, Efendimiz (sav) dönemindeki birtakım olaylara değinmiş ve metafor kullanmış olduğundan, son kısımdaki şerh, bunların anlaşılması açısından oldukça fayda sağlamaktadır. Normalde şiir kitabı okuyunca araya yazı ekleyince çok sinir oluyorum ama sondaki açıklama kısmı öyle hissettirmedi bilakis aydınlattı ama nedendir bilinmez bir türlü sona gelmedi :) Ayrıca kitabın belli bölümlerindeki farklı resimli kart postallara değinmeden edemeyeceğim çok güzellerdi ama onlara nasıl kıyıp koparırım bilmiyorum, kısaca hem şiirleriyle hem dış hem iç dizaynıyla çok güzel bir kitaptı tam hediyelik ;) mutlaka okuyunuz okutturunuz... Dipnot: Yağmur şiirinin doğuşunu yazmak isterdim ama yazan çok olmuş birde çok uzun olduğu için buraya eklemedim merak eden zaten bakıp okuyabilir diye düşündüm ama merak ediniz gerçekten çok ilginizi çekecektir. Keyifli okumalar
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,476 okunma
375 syf.
10/10 puan verdi
İki dostluğu ve kardeşliği anlatan çok güzel bir kitaptır efendim, benim gibi işe gelip giderken okursanız bu kız neden ağlıyor acaba diye bakan meraklı gözlerle karşılaşırsınız. Defalarca okunacak kitaplardan birisi hatta hediye arama derdime son verdi, hoop alıp götür bir tane okusunlar, teşekkür etsinler. Ama asla filmini izlemeyin kitaptan soğutur sizi, neyse efendim okuyunuz ve okutturunuz.
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,9bin okunma
Reklam
368 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Körlük, genç bir adamın trafikte arabasının içinde ışıkları beklerken aniden kör olmasıyla başlıyor ve onu direkt veya dolaylı olarak gören herkese hızlı bir şekilde yayılım gösteriyor. Bunun bir salgın olduğunu keşfeden hükümet, bir çözüm bulamadığından ilk kör olanlar ki bunlar yaklaşık 200 kişi, bir deli hastanesine karantinaya alıyor ve kitabın asıl akışı başlamış oluyor. Karantina, eminim bu kelimeye hepimiz artık aşinayız. Fakat bu okuyacaklarınız, adeta cehenneme açılan bir kapı gibi. Anladığım şu ki 200 kişinin tamamının kör olduğu bir toplulukta bile, güç güçtür ve güçlü olan her zaman hakim olmak, ezmek ister. İnsan görülmediğini bildiğinde, insanlığını bir kenara bırakıp hayvanlaşmaktan hiç çekinmez. Hatta kendi yaşamında belki de yüzlerce kez kınadığı hal ve hareketleri, ahlaksızlıkları, pislikleri çok olağan bir biçimde hatta zevkle yapar. Kitabı okurken kimi zaman kendimi doktorun karısıyla tek beden olup, sorumluluk altında ezilip bu yükü omuzlarımdan atmak isterken, kimi zaman da o körlerden biri olup düşmeden merdiven çıkmaya, karnımı doyurmak için bir kaç lokma ekmek bulmaya çabaladım. Bu kitap beni zihnen çok yordu. Hatta kitap bittikten sonra ya okuyanlara da bulaşsaydı acaba halimiz ne olurdu diye düşünmeye daldım. Okunmaya değer bir eser arkadaşlar. Çok akıcı ve içine hapsedenlerden. Bu sebeple tavsiyelerim arasında olacak bundan sonra. Okuyunuz okutturunuz.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Can Yayınları · 2015105bin okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Insana rast gelesin...
Nerden başlasam, nasıl anlatsam... ama sanırım öncelikle çok değerli 1K dostum
Saliha Akyol
Saliha Akyol
vasıtasıyla tanıştığım hem ruhuma dokunan kitap
İnsiyak
İnsiyak
hem de bu kitabın yazarı
Mehmet Durmaz
Mehmet Durmaz
için teşekkür ederek başlamak sanırım çok daha değerli olacak. Tam olarak neler hissettirdiğini anlatmanın pek mümkün olmayacağının idrakinde olmama rağmen yine de denemekten vazgeçmemek adına bahsetmek gerekirse, kitap sizi yüreğinizden tutarak önce bir içsel yolculuğa çıkarıyor. Öncelikle kendini arayan, kendini ararken dünya denen bu gerçeklikte kaybolan, zaman zaman hayal, rüya, masalların içinde gezinen Kutay Efendi'nin hikayesinde siz de onunla beraber kayboluyorsunuz. Bir tek ben mi sığamıyorum, bu dünyaya , bir tek ben mi fazlayim, belki de başka bir zamana aidimdir diye dalgalanırken bir de aşk ile sınanıyor. Hikayenin gidişi, sonu ya da hikayede olanlardan ziyade doğa tasvirleri, kahramanin karşısına çıkan çoğu masallardan tanıdık karakterler ve onların dilinden anlatılan yaşam rehberi gibi sözler, sanki susuzluğunuzu gidermek gibi geliyor. Kitabı okurken elime sürekli bir kalem almak zorunda kaldım, çünkü altı çizilecek, hayata katılacak o kadar cümle var ki... ama sanırım bana en iyi geleni 'insana rast gelesin' oldu. Kitabın dili hikayenin zamanından da mütevellit sizi biraz zorlayabilir, ama arkasındaki sözlük işinizi oldukça kolaylaştırıyor. Bir de benim gibi bu kelimelere aşina iseniz zorlanmadan tadını çıkarabilirsiniz bence. Bu ruha dokunan kitabın sevgili yazarının
Mehmet Durmaz
Mehmet Durmaz
diline kalemine yüreğine sağlık dualarıyla, ruhuna dokunacağına inandığım kitap dostlarına şiddetle tavsiye ederim. Okuyunuz okutturunuz efendim...
İnsiyak
İnsiyakMehmet Durmaz · Otantik Kitap · 2021170 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yıllardır okumak istediğim bir kitaptı kitap dostumun hediye etmesiyle okuma fırsatına erişim Turgut Uyarın yeri bende ayrıdır sanırım beğenmediğim şiiri yok bu sebepten dolayı objektif bir yorum yapamayacağım Göğe Bakma Durağı çok güzel olsa da en güzel şiir Acıyor bana göre. Eylülü uğurlarken de güzel gidiyor Hulasa okuyunuz ve okutturunuz...
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma DurağıTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 202332,9bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Umutların ve hayal kırıklarının yok oluşunun özeti Mai ve Siyah…
Kitaba başladığımda çok sıkıldım bu kitap nasıl bitecek diye düşündüm. Çok fazla karakter vardı bu karakterlere nasıl alışcam diye düşünürken sonrasında kitap akıcı bir hal almaya başladı. Ortalarda yine durağan sonra yine akıcı elimden bırakamadım ve çok kısa süre içinde bitirdim. Halktan herhangi birinin başına gelen durumları karakterlerine iyi yansıtmış kitabında çok güzel ele almış. Karakterlerde bir nebze biz varız çünkü hayattaki gerçeklikler, kötülükler, yalanlar vs herşey. Ahmet Cemil’in bazı konularda hakkını korumasını ya da ses çıkarmasını beklerken hep sustu bu beni rahatsız etti. Yüzleşmesini bekledim ama olmadı hayatta da zaten böyle değil midir? Hiçbirşey tahmin ettiğim gibi de olmadı hep düşündüklerimin tam tersi oldu böylesi beni daha çok etkiledi açıkcası. Hep olumlu bişeyler bekledim ama o karamsar hava hiç geçmedi. Ahmet Cemil’in istediği hayalleri, olmak istediği şeyleri ve bu hayallerin paramparça oluşunu görüyoruz. Mai umutlarının ve hayallerini siyah ise hayal kırıklarının yok oluşunu anlatmış. Kitabın adı Mai ve Siyah anlamıyla kitabı zaten anlatıyor. Okuyunuz okutturunuz!
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 201927,1bin okunma
Reklam
307 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.