"Sezai Karakoç'u çok okuyunuz. Sezai, yeni şiiri çok iyi bilir. Çok yüklü, çok enteresan bir insandır. Sizden, Tanpınar'ın Huzur ile Beş Şehir'ini, Mithat Cemal'in Mehmet Akif'ini, Safiye Hanım'ın Ciğerdelen'ini, Orhan Veli'nin nesir yazılarını, Ataç'ın Günlerin Getirdiği'ni, Halikarnas Balıkçısı'nın Merhaba Akdeniz'ini, Cahit Beğenç'in Yol Notları serisini okumanızı rica ediyorum. Yukarıda sıralamaya çalıştığım kitaplarda Türkçe, muvazeneli ve güzeldir. Türkçe, ana sütü gibi hak ve helâl olmalıdır. Çok göznuru ve emek istiyor." Fikir işcisi, mütefekkir, ilim cephesinin sakası, "dost" yazar, ustad Fethi Gemuhluoğlu'ndan dostça bir rica...
Önemli İleti, Lütfen Okuyunuz
Bu tip yardım kampanyaları iyi niyetli gibi görünebiliyor fakat anonim bir hesaptan yapıldığı için güven vermiyor. Birçok insan zaten bunun bilincindedir ama iyi niyetinin kurbanı olan birçok insan görüyorum, uyarı yapma ihtiyacı hissettim. Aşağıdaki gönderideki şahsın profilinde bir kadın fotoğrafı vardı (ben yazınca kaldırdı fotoğrafı) ve
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
Bugünlere değin okumaya sürekli heves ettiğim ama fırsat bulamadığım bu değerli kitabı çok kısa sürede bitirdim. Gerçekten hem Atatürk'ü anlamak hem de tanımak adına bu kitabın okunma gereksinimi doğuyor. Zira hem tanımak isteyenler okumalı, hem de tanıyorum diye iddia eden bu eseri okumalı. Üzerine analizlerde bulunmalı. Afet İnan hanımefendi, Atatürk hakkında özellikle fikir hayatı noktasında araştırmalı diye düşünür. Çok da haklıdır. Ben Atatürk'ü anladım diyenler bu kitabı okumadılarsa kayıptalardır diyebilirim. Açık yüreklilikle söylüyorum ben hiçbir kitap adına bir incelemeye girişmedim bu zamana kadar. Ancak ülkemizde maalesef nasıl ki din istismarı varsa, Atatürk üzerinden de bir istismar var. Nasıl ki din istismarını önlemenin yolu İslam'ı anlamaksa, bu açıdan da Atatürk'ün mutlaka anlaşılması gerekliliği var. Rica ediyorum hacimde küçük, değerde büyük bu eseri okuyunuz. Keyifli ve düşünceli okumalar.
Atatürk'ün Düşünce Yapısını Etkileyen Olaylar, Düşünürler, Kitaplar
Atatürk'ün Düşünce Yapısını Etkileyen Olaylar, Düşünürler, KitaplarŞerafettin Turan · Türk Tarih Kurumu Yayınları   · 2018364 okunma
Risale-iNur u nasıl okumalıyız??
Çocuklarımıza ulaşmada problem yaşamamızın sebebi, “Bu müthiş (ahir zamanın son dilimi) zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde ve şiddetli tazyikat karşısında ve savletli bid’alar, dalâletler (sapkınlıklar) içerisinde”, ifsat, ahlâksızlık ve inkâr devrinde yaşamamızdandır! Öyle ise, dünya ve sonsuz hayatın mutluluğunu kazandıracak olan iman ve
Sivas 22.7.1335 ... 1-... Zaten, o kaçmağa hazır. Yerine acaba kim gelecek? Emirlerinizin kısa ve sarih olmasını rica ederim. Selâhattin Bey hakkındaki telgrafınızı lûtfen bir daha okuyunuz. Fırtına ile başlayıp sükûnet ile hitam bulan bu telgraftan kat'i maksadınızı çıkaramadım... Mamafih, birkaç güne kadar kendisiyle görüşeceğim. Harhalde mumaileyhi muvafık bir tarzda maksat dahilinde idare için ittihazı tedbir ediyorum... Sarih: Açık, kolay anlaşılır, belli, belirgin, belgin. Hitam: Son, bitim. Kat'i: Kesin. Mamafih: Bununla birlikte. Muvafık: Uygun. Mumaileyh: Adı geçen, yukarıda anılan, sözü edilen kimse. İttihazı tedbir: gereken tedbiri almak.
Sayfa 62 - Türk Tarih Kurumu Basımevi - Ankara, 4. Baskı - 1997Kitabı okudu
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
okuyunuz, rica ediyorum :))
Farkında olmak nedir?Çevreyi duymak, rüzgarı hissetmek, belleğe kaydolan her harfin tadını çıkarmak ve tadılan her hissin özünü ruhta aramak. Nedir bunlar ya da ne gibi örnekler arz etmektedirler. Bizi biz yapan şeyler, bizi bizden ayıran şeylerin ne kadar farkındayız? Sahibi olmadığımız sorumluluklarla bu kadar yorulup bizi asıl önemli kılan ve hayatımızın gerçek gayesi olacak sorumluluklarımızın peşinden ne zaman koşacağız? Cevap veriyorum hiçbir zaman. Çünkü üşengeçlik hastalığımız var, çünkü erteleme hastalığımız var, çünkü şunu da yapsam iyi olurdu deyip hiçbir şey yapmama hastalığımız var. Ve unutmadan söylemem gereken yapmayacağımız veya yapamayacağız şeylerin peşinden koşma hastalığımız var. Hep bir şeyleri eleştirip dururuz yıkıcı bir biçimde lakin hiçbirimiz bir şeyi daha iyi kılmak ya da değiştirmek için uğraşmayız. Bırakın taşın altına elimizi sokmayı taşı yerinden bile oynatmayız. Dedim ya üşengeçlik hastalığımız var. Yorganlara sarılıp saatlerce telefonlardan diziler, programlar izleme hastalığı, yerinden kımıldamadan oyunlar oynama hastalığımız var. Artık bunlara dur deme vakti gelmedi mi? Bizi kendimize getirecek o tokadın vakti gelmedi mi? Peki uçuruma doğru sürüklenen sürüden ayrılma vaktimiz gelmedi mi? Evet dostlar vakittir. Öğrenmenin vaktidir, basma kalıplardan çıkmanın vaktidir. Birbirimizi farklılıklarımızla sevmeyi öğrenmenin vaktidir. Kendimizi sürekli geliştirmenin ve eğitmenin vaktidir. Ve o sınırsız bilgi denizine dalmanın vaktidir.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Arkadaş Yayınevi · 200567,7bin okunma
Reklam
38 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.