Tardigradlar
"Su ayıları, büyüklüğü 0.05 mm’den 1.5 mm’ye kadar uzanan ve su içinde yaşayan mikroskobik canlılardır. En büyük özellikleri de bugüne kadar canlılar dünyasında, her türlü zorlu koşula en güçlü direnç gösteren canlı olarak bilinmesidir. En derin okyanus diplerinden, Himalayalar’a, Antarktika’dan, sıcak su gayzerlerine kadar her yerde yaşayabiliyorlar. Hatta 1920’lerde biyolog Gilbert Rahm, su ayılarını 151 santigrat derecede vücudundaki bütün suyu buharlaştıracak kadar yüksek bir sıcaklık içinde 15 dakika kaynatmış. Bunun ötesinde -200 santigrat derece gibi hiçbir canlının dayanamayacağı kadar kadar aşırı soğuk bir ortamda 21 ay tutmuş. Hatta bununla da yetinmemiş, sıvı azot içine atıp -253 santigrat derecede 26 saat bekletmiş ve hatta ve hatta bu da yetmeyip daha ne kadar zorlayabilirim diye uğraşırken sıvı helyum içine atıp -272 C derecede 8 saat tutmuş. Biliyorsunuz ki, -273 C derece mümkün olabilecek en düşük sıcaklıktır. Ve netice olarak sürpriz! Tüm bu zorlu maceralardan sonra su ayıları tekrar normal ortama geri döndüklerinde yaşama da geri dönmüşler."
Sayfa 48 - Doğan Burda Dergi Yayıncılık - İlk olarak 1773 yılında Alman zoolog (hayvanbilimci) Johann August Ephraim Goeze tanımlamış ve sekiz bacaklı bu canlıları ve “su ayısı” (water bear) olarak isimlendirmiştir.
İki türlü soru sormak vardır; Birincisi, ilim öğrenmek için olan... İkincisi, başkalarının açıklanmamış hâllerini öğrenmek amacıyla olan… Buna TECESSÜS de denir... Kur’ân, “TECESSÜS ETMEYİN” diyerek; başkalarının açıklamadığı hâllerini sormanın yanlış olduğunu bildirmiş ve bunu yasaklamıştır... Soru ilim öğrenmek içinse, insanı zirveye doğru yükseltir; tecessüs içinse batakta eritir!..
Reklam
İki türlü soru sormak vardır; Birincisi, ilim öğrenmek için olan... İkincisi, başkalarının açıklanmamış hâllerini öğrenmek amacıyla olan… Buna TECESSÜS de denir... Kur’ân, “TECESSÜS ETMEYİN” diyerek; başkalarının açıklamadığı hâllerini sormanın yanlış olduğunu bildirmiş ve bunu yasaklamıştır... Soru ilim öğrenmek içinse, insanı zirveye doğru yükseltir; tecessüs içinse batakta eritir!..
Sistem insan için kurulmamıştır; insan sistem içinde var olmuştur!.. Sistemdeki bir anayasa da şudur: “İnsan, başkalarını kendine tercih etmedikçe; kendisini başkalarından üstün ve ayrı gördükçe, “İnsan” olamaz ve hakikatini idrak edemez!..” Bu sebepledir ki paylaşmak, en büyük insanî değerdir... Bencillik de tam anlamıyla hayvani bir sıfattır!
Sistem insan için kurulmamıştır; insan sistem içinde var olmuştur!.. Sistemdeki bir anayasa da şudur: “İnsan, başkalarını kendine tercih etmedikçe; kendisini başkalarından üstün ve ayrı gördükçe, “İnsan” olamaz ve hakikatini idrak edemez!..” Bu sebepledir ki paylaşmak, en büyük insanî değerdir... Bencillik de tam anlamıyla hayvani bir sıfattır!
Yapılan iyilik veya hizmet, sûreten falanca kişiye; fakat hakikati itibarıyla onun öz boyutundaki TEK’edir... Dolayısıyla kim kime iyilik yaparsa, veya kim kime kötülük yapar yüz çevirirse, hep TEK’e yapmış olur bu davranışını; kanaatindeyim...
Reklam
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.