_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Sistem insan için kurulmamıştır; insan sistem içinde var olmuştur!.. Sistemdeki bir anayasa da şudur: “İnsan, başkalarını kendine tercih etmedikçe; kendisini başkalarından üstün ve ayrı gördükçe, “İnsan” olamaz ve hakikatini idrak edemez!..” Bu sebepledir ki paylaşmak, en büyük insanî değerdir... Bencillik de tam anlamıyla hayvani bir sıfattır!
Reklam
Sistem insan için kurulmamıştır; insan sistem içinde var olmuştur!.. Sistemdeki bir anayasa da şudur: “İnsan, başkalarını kendine tercih etmedikçe; kendisini başkalarından üstün ve ayrı gördükçe, “İnsan” olamaz ve hakikatini idrak edemez!..” Bu sebepledir ki paylaşmak, en büyük insanî değerdir... Bencillik de tam anlamıyla hayvani bir sıfattır!
496 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 7 days
MARTİN EDEN YAHUT JACK LONDON ÜZERİNE
Uyarı : Bu inceleme eser hakkında bilgi içermektedir. Bölüm 1 -Eserin Yazılma Süreci- 1876 Amerikası’nda doğan London,babası tarafından kabullenilmeyip adeta 1-0 geriden başlıyor Sheakespeare’in ifadesiyle hayat denen bu oyuna.Hem çalışıp hem de okurken işler daha da kötüleşince 13 yaşında okulu bırakmak zorunda kalıyor.Sonrası ise aklınıza
Martin Eden
Martin EdenJack London · Anonim Yayıncılık · 201692.9k okunma
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Derin bir okyanustaki bu katman şeklindeki karanlık, iki nedenin sonucudur: 1- Bir ışık ışını yedi renkten oluşur. Bu yedi renk; menekşe, çivit mavisi (indigo), mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızıdır. Işık ışını suya çarptığında kırılır. 10 ila 15 metrelik su yüzeyi kırmızı rengi absorbe eder. Dolayısıyla bir dalgıç suyun 25 metre altındaysa ve yaralanırsa kanının kırmızı rengini göremez. Çünkü kırmızı renk bu derinliğe ulaşmaz. Benzer şekilde turuncu ışınlar 30 ila 50 metrede, sarı 50 ila 100 metrede, yeşil 100 ila 200 metrede, mavi 200 metrenin ötesinde ve mavi, menekşe ve çivit mavisi 200 metrenin üzerinde absorbe edilir. Renklerin birbiri ardına absorbe edilmesi nedeniyle okyanus giderek koyulaşır; yani karanlık, ışık katmanlarında meydana gelir. 1000 metrelik derinliğin altında tam bir karanlık vardır. 2- Güneş ışınları bulutlar tarafından absorbe edilir ve bu da ışık ışınlarını dağıtarak bulutların altında bir karanlık tabakası oluşmasına neden olur. Bu, karanlığın ilk katmanıdır. Işık ışınları okyanus yüzeyine ulaştığında dalga yüzeyinden yansır ve ona parlak bir görünüm verir. Bu nedenle ışığı yansıtan ve karanlığa neden olan, denizdeki dalgalardır. Yansıtılmayan ışık, okyanusun derinliklerine nüfuz eder. Bu nedenle okyanusun iki bölümü vardır; ışık ve sıcaklık ile nitelendirilen yüzey ve karanlıkla nitelendirilen derinlik. Bunun ötesinde yüzey, okyanusun derinliklerinden dalgalarla ayrılmıştır.
Sayfa 37
Reklam
42 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.