Everest'te yolunu şaşırmış donmak üzere olan bir dağcı olsaydım, okyanusun ortasında dalgaların hızla çarptığı bir kayaya tutunmuş, gemisi batmış bir kazazede olsaydım, Sahra Çölü'nde güneşin altında cayır cayır yanan bir kaşif ol saydım,caddede karşıdan karşıya geçmek isteyen bir kör olsaydım,gecenin bir saatinde arabam bozulsaydı,Issız bir adada yaşasaydım, sürücü kabininde yalnız bir hızlı tren makinisti olsaydım, sigaramı yakmak üzereyken ateşimin olmadığını fark etseydim, merdivenlerin başında kalakalmış bir felçli olsaydım, komik bir hikâye bilseydim ve bunu anlatacak kimsem olmasaydı,sırtımın ortasında bir yer kaşınsaydı ve kolum oraya uzanamasaydı, işte o zaman Jean-Paul Sartre bir cüret çıkıp bana "cehennem başkalarıdır" deseydi, ondan sırtımı kaşımasını isterdim.
Ne zaman senden beklenenin sınırına gelsen karşına aynı sorun çıkar – kendin olma sorunu! Bu yönde attığın ilk adımla artı ya da eksi diye bir şey olmadığını idrak eder, patenleri fırlatıp yüzmeye başlarsın... Eylemlerinin meyvesini yaşarsın. Eylemlerin düşüncelerin hasatıdır. Düşünce ve eylem birdir çünkü onun içinde yüzersin. Olmasını arzuladığın her şeydir, ne eksik ne fazla. Sonsuzlukta her kulacın değeri vardır... Mest olmaz, büyük bir üzüntüye kapılmazsın. Yağmur için dua etmez, yağmur dansı yapmazsın. Okyanusun ortasında mutlu bir kaya parçası gibi yaşarsın.
Sayfa 320Kitabı okudu
Reklam
" lohusalikta insanın gözüne, gönlüne, zihnine bir karamsarlık filtresi çöküyor gibi. Hani sudan çıkmış balık atasözü tam da bu ruh hali için uygun. Özgürlüğüne kilit vurulmuş gibi bir his. Beceremeyecekmissin gibi, hiçbir şey yolunda değilmiş gibi.. Suçluluk, vicdan azabı, karamsarlık.. Hani okyanusun ortasında bir kara delik seni içine çekiyormuş da, çırpınıyormușsun, çırpındıkça dibe batiyormussun hissi. Günü gelip de lohusalik bittiğinde, ki bu kimine göre 40 gündür,kimine göre aylar sonrasıdır. Birden ayaklarının üzerine kalkıyorsun. Gülüyorsun o haline. Sonra ne denizlere, ne dalgalara kulaç sallıyorsun sen bile şaşıyorsun. "
517 syf.
·
Puan vermedi
Kendini aramak (yitirmek)
Kendini hayatta yalnız hissedenin kendini bulma arayışında olan adamın romanı. Rastlantı sonucu karşılaştığı olayda bir gencin hayatını kurtaran Martın bir akşam yemeğine gencin ailesi tarafından teşekkür etme nedeniyle eve davet edilir. Evin genç ve güzel kızı Ruth’u gördüğü ilk anda güzelliği karşısında hayran kalır, akşamın
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,8bin okunma
Annem özerkliğini ilan etmişti. Babamın anlamak istemediği şey buydu. Annem anakaradan kopmuş, okyanusun ortasında bir ada olmuştu. Başta planladığı bu değildi ama bir felakete denk gelen bu çözüme hevesle sarılmıştı.
Sayfa 57 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Okyanusun ortasında salıyla kalakalmış bir denizciden bile çok daha yalnızdım..."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.