Olabildiğince mutlu olun! Ayrıca küçük karınlarınıza gülmekten ağrılar girinceye kadar da gülün!
Hayallerini olabildiğince uzun süre korumak daha iyiydi.
Reklam
Kendi cehaleti karşısında tüm kalbiyle utanç içerisindeydi; yersiz bir utanç. Zira insanlar bağlılık duymak istedikleri şeyler hakkında daima bilgisiz kalmalıdır. Donanımlı bilgi sahibi dimağlar, diğer insanların kibrini idare etmekte zorlanırlar ki aklı beyni yerinde bir insan her daim bundan kaçınma isteği içinde olmalıdır. Hele ki bir kadın, herhangi bir şey bilme talihsizliğinden mustaripse bile bunu olabildiğince iyi saklamalıdır.
Elinden geldiğince iyi bir hayat sür ve zamanı gelip o senden uzaklaşırken çocuklarına olabildiğince yakın dur. (Anne Ortlund)
Sayfa 313Kitabı okudu
İsveçli bir genç on sekiz yaşına geldiğinde ailesi veriyor tasını tarağını eline ve “Git, kendi hayatını kur, bizden medet umma” diyor. Türkiye’de ise aileler çocuklarını mümkün olabildiğince evlerinden ve görüş alanlarından çıkarmamaya çalışıyor. Kırk yaşma gelmiş bekâr bir Türk erkeğinin hâlâ ailesiyle yaşamasını, ayrı evi olsa bile her akşam annesinin yemeğini yemesini, onlarla beraber tatil yapmasını ‘sevgi dolu’ olarak tanımlıyoruz fakat bunun sözlükteki karşılığı ‘anormal.’ Bizim için aileye bağlılık, bu ifadeden tamamen uzaklaşarak ailenin yakasına koala gibi yapışmaya denk geliyor.
Tıpkı kortes gibi sizde sorunun temeline inmelisiniz. Önemli olan çevrenizdekiler değil sizin dünyaya baktığınız ruh halinizdir. Aklınızın bir köşesinde bir kaçış yolu, bir koltuk değneği, işler kötü giderse yaslanabileceğiniz bir şey bulundurursunuz. Belki çıkış yolunuzu satın alabilecek zengin bir akrabanız; belki ufukta beliren büyük bir fırsat, belki gözünüzün önünde uzanan sınırsız zaman görüntüleri, belki başarısız olursanız tekrar döneceğiniz bildik bir iş ya da bildik bir ilişki. Kortes’in askerleri gemileri adeta bir sigorta gibi görmüşlerdi ve siz de belki bunu bir lutüf gibi görüyorsunuz, ama aslında bu bir lanettir. Sizi bölünmeye sürükler. Bazı seçenekleriniz olduğunu varsayınca, yapmanız gereken işe dört elle sarılmazsınız ve böylece istediğinizi elde edemezsiniz. Bazen gemilerinizi karaya oturtmanız, yakmanız ve kendinize yalnızca başarılı olmak ya da yıkılmak seçeneğini bırakmanız gerekir. Gemilerinizi yakmanız olabildiğince gerçekçi olmalıdır. Güvenlik ağından kurtulun. Hedefinize ulaşmak için bazen biraz umarsız olmanız gerekir.
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.