yazmak, bir anlamda buluşmakmış. Aynı sıkıntıları,
aynı endişeleri, aynı umutları paylaşanların buluşması, zaman-
ları farklı olsa dahi...
7
Fakat guguklu saat misali, sunulan her fırsatta konuşmaya kalk-
mak, bu devrin müzmin hastalıklarından biridir.
15
"Dilinizin sınırları, dünyanızın sınırlarıdır ... "
Ludwig
Bu kitap hakkında bu sitede birbirinden dikkat çekici incelemeler bulabilirsiniz. Kendim için daha sonra hatırlamak üzere uzun uzadıya bir özet yazdım. Ancak inceleme yazısı uzun olmasın diye buraya eklemiyorum şimdilik. Okurken karakter ve olayların bana hissettirdikleriyle ilgili bir inceleme yazacağım daha çok.
*** Bu kısım kitapla ilgili kısa
“Neden sürekli denize bakıyoruz” diye sordum martıya.
Kanatları büyük, gagası keskin, gözleri kırmızı bir martıydı!
“Geçmişte kalan yüzleri, sesleri hatırlamak için gözlerini denizden ayırmayanlar da vardır ama çoğu yüreği soğusun, derdini unutsun diye bakar. Bazısı denizin sırrını merak eder, sahile vuran dalgaların sesine karışmış fısıltıları
Öyle bir kitap düşünün ki seri hakkındaki bütün görüşünüzü değiştiriyor. Bu kitap işte öyle bir kitaptı...
Çok uzun konuşmayacağım sizi de sıkmak istemiyorum. Az ve öz konuşup incelemeyi bitireceğim. Çok karmaşık duygular içindeyim. Seriyi sevmesem de bu kitap bittiğinde kendimi boşlukta hissettim.
İncelememi yine spoilerlı ve spoilersız
Kapımın önüne varıyorum. Elimi yavaşça anahtarlığı her zaman koyduğum yere götürüyorum. Bir elim her seferinde burada. Belki düşürebilirim diye temkinli davranıyorum. Buna rağmen varlığını hissettiğim anahtarlık beni rahatlatıyor. Bakalım bu sefer tek seferde anahtarı deliğine denk getirebilecek miyim? Yok gene denk gelmedi. Hemen diğer tarafını