Kuşkusuz bu hafıza, kendini böylesine olağanüstü kusursuz eğitmesini ve biçimieyebilmesini her mükemmelliğin altında yatan o sırra borçluydu: Odaklanmaya. Kitapların dışında bu garip adamın dünyayla bir ilgisi yoktu; çünkü onun için varlığın tüm olguları harflere döküldüğünde, bir kitapta toplandığında ve aynı zamanda her şeyden arınmış olduğunda başlıyordu.