Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
80 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Zenginliğin, kalabalığın, sıradanlığın içinde yalnızlaşan bir adamın öyküsü. Her ne kadar yanlış olduğunu bilse de yapmış olduğu bir hatadan haz duyan ve kendini fark eden, duygularının ölmediğini hisseden 36 yaşındaki bir adamın yeniden doğuşunun hikayesi. Bir solukta okunan, sayfa sayısı çok olmayan fakat tema olarak çok yoğun işlenen, her cümlede ayrı bir anlam yatan bir kitap. Herkesin okuması gereken, zenginliğin ve tekdüze hayatın aslında bir insanı ne kadar yıprattığını anlatan bu kitap, bu gerçeği herkesin gözlerinin önüne seriyor.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Yakamoz Yayınları · 2019144,4bin okunma
Birilerini sevindirmenin ve bundan dolayı sevinç duymanın ne kadar kolay olduğunu hissediyorum..
Sayfa 102
Reklam
Sözün kısası, olağanüstü bir hikayem vardı, bu öyküde en önemli rolü de kader oynamıştı..
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
490 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Okuduğum 7. Orhan Pamuk kitabı, bu kitaplar içerisinde Masumiyet Müzesi'nden sonra en çok beğendiğim 2. kitabı diyebilirim... Bu kitapta heyecan yok, şaşırtıcı olaylar dizisi yok, aksiyon yok, biran önce kitabi bitirip sonunda ne olduğunu öğrenmek istediğiniz bir merak dürtüsü de yok ama nasıl oluyorsa (Orhan Pamuk okuyanlar bilirler...) kendini okutturuyor ve sıkmıyor... Sade ve akıcı bir üslubu var ama bu değil daha farklı birşey... Ben, okuduğum her Orhan Pamuk kitabında, kendimi daha iyi tanımışımdır, kendime bile itiraf edemediğim şeyleri itiraf etmiş, kabullenmişimdir... Çünkü karakterleri zorlama yada olağanüstü değildir; hayatın içinden, doğal ve sıradan insanlardır. Hayatlarında da olağanüstülük yoktur oda çoğumuzda olduğu gibi sıradandır, bu yüzden daha samimi gelir bana... Olaylar ve yaşantılar, muhataplarının her birinin kendi görüş açısıylada aktarılmış buda kitaba farklılık katmış... Konuya gelecek olursak, Bozacı Mevlüt'ün İstanbuldaki hayat mücadelesi, aşkı, evliliği, çocukları, arkadaşları ve akrabalık münasebetleri... 1957-2012 yılları arasında uzun bir hikaye olunca, siyaset, sağ-sol çatışmaları, askeri darbeler, istanbul sokaklarının değişimi, mafya ve çeteleşmeler, rant gibi meselelerde tatafsız bir bakış açısıyla konunun içerisine serpiştirilmiş... Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum...
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Reklam
{Ç News}'te Bugün;
Merhabalar....!!! Yine güzel ve sendromsuz bir pazartesi.. Ne güzel değil mi.. Artık çıkmış olmanız lazım bu klişe'den.. Biz öyle düşünüyoruz..... Kahvelerinizi hazırlayın, {Ç News} Yayında...!!! Dün ileti olarak paylaştığım üzere gecenin bir yarısı "Avengers: Infinity War (Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı)" nı izlemeye gittik.. Evet
içimde bir zamanlar nelerin çoktan ölmüş olduğunu, asla bilemediler, şu anda ise nasıl çiçekler açtığımı da asla bilemeyecekler.
Bugün bu yapmacık insanların hiç biriyle konuşmak kesinlikle ilgimi çekmiyordu,
Sayfa 29 - Venedik Yayınları
Einstein'in en hevesle alıntı yapılan sözlerinden birisi şudur: "Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördür." Ancak Einstein aynı zamanda şunları da söylemiştir: Dinsel inançlarım hakkında okuduklarınız elbette bir yalan; düzenli olarak tekrar edilmekte olan bir yalan. insan suretinde bir Tanrıya inanmam ve bunu hiçbir zaman inkâr etmedim; aksine bunu açık bir şekilde ifade ettim. Eğer içimde dinsel olarak adlandırılan bir şey var ise, bu, bilimimizin şimdiye dek meydana çıkarabildiği kadarıyla dünyamızın yapısı karşısında ki sınırsız hayranlığımdır. İşte Einstein inançtan biraz tat vermek için Einstein'dan birkaç alıntı daha: İnançsızlığa derinden inanan bir inançsızım. Bu bir parça yeni bir dindir. Ben doğaya hiçbir zaman bir amaç veya niyet veya insan biçimci olarak anlaşılabilecek herhangi bir şey yüklemedim. Doğada gördüğüm şey, sadece çok eksik kavrayabildiğimiz olağanüstü güzellikte bir yapıdır ve bu muhteşem yapının düşünen bir insani alçakgönüllülük hissiyle doldurması gerekir. Bu, gizemcilik ile hiç alakası olmayan bir gerçek inançsal duygudur. İnsan suretinde bir Tanrı fikri bana oldukça yabancıdır ve hatta safça gelir. Ölümünden bu yana, çok sayıda din savunucusu anlaşılabilir bir şekilde Einstein' kendilerinden biri olarak sahiplenmeye çalıştı. Bazı dindar yaşıtları onu oldukça farklı görürdü. 1940 yılında Einstein "İnsan suretinde bir Tanrıya inanmam" ifadesini savunduğu ünlü bir yazı yazdı.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.