Durakta birkaç dakika
Bugün durakta otobüs beklerken bir anda sigara kokusu geldi burnuma. Durağı kolaçan edip bu mereti içenleri tespit edince, durak içinde içilmesinin yasak olduğunu söyledim. Söylediğim anda iki kız durağın dışına çıktı.
Daha sonra şu işe bakın ki, bindiğim otobüste biri yanımda, diğeri ayaktaydı. Ayakta olanı tanımamdan sebeb oturan kıza sordum.
Karalama2
...?...?/1989...
Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Tüm hakları kalbime aittir..
Anlattım sana olanı biteni anlattım. Hayatın nasıl uzun kısa olacağını. Meyveleri dalından koparmanın, tozlu yüzlerinden tatmaksızın bir yalan olduğunu...
Anlattım, iyiler kazanır diyenlerin boş umutlarla tarih raflarında hâlâ acı çektiğini.
Anlattım... Karşı kıyıdaki evler daha güzel değil, diğer aşklar da daha sahici...
Ya da eski
İnsan şeytandan daha zeki ama neden şeytandan daha aşağılık olabiliyor?
"Gâvurun aklı olsa müslüman olurdu.." Diye bir atasözümüz var..
Bunu motamod anlarsanız yanılırsınız. Aslında insana dair bir zekadan bahseder atalarımız. İnsan derken tabi insan olmanın tanımını vicdan ve merhamet sahibi olmakla yapıyoruz zaten. Ve hatta ne diyoruz? İnsan olanın dini ve inancı olur. Çünkü maneviyatın yeryüzündeki tek
2023/Nobel Edebiyat Ödüllü Jon Fosse'nin konuşmasından bazı bölümler
Ne öğrendim?
Bir bakıma, dilimi benden alan korkuydu ve tabiri caizse onu geri almam gerekiyordu. Eğer bunu yapacaksam, başkalarının koşullarına göre değil kendi koşullarıma göre yapmalıydım... Ve bunu yapmamın bana korkunun tam tersini, bir güven duygusu verdiğini keşfettim. Bir anlamda, içimde sadece bana ait bir yer buldum ve o yerden yalnızca
15 dk önce yaşadığım bir şeyi anlatmak istiyorum. Yolda bir kadın kim olduğu belirsiz (eşi, sevgilisi, tanıdığı birisi her neyse) bir kişi tarafından defalarca tokatlanıp dövüle dövüle 25 dk boyunca zorla götürüldü. Polis diye bağırarak üstelik. Takip ettim yoldan geçen her erkeğe yalvardım. Tek başıma bir şeyler yapamam dedim. Polisi aramalarını söyledim. Ama kimse arkasına dönüp bakmadı bile. En acı olanı da yalvardığım kişilerden biri de dönüp "Kadir ŞEKER olmak istemiyorum" diyerek alay etti. Ve ben o kişilere yalvarırken o kadın ve erkeğin nereye gittiğini kaybettim. Ve ben anladım ki insanlık tamamen ölmüş. Kimsede ne vicdan kalmış ne başka bir şey... Çok yazık. Umarım o kadının da başına bir şey gelmez. KADINA KALKAN ELLER KIRILSIN... Kalksa da ne olacak sanki. 3 gün yatıp çıkar...
Farah Zeynep Abdullah, Yılmaz Güney’in kadınlara fiziksel şiddet uygulayan, hatta silahlı şiddet uygulayan bir gangster olduğunu hatırlatınca solcular tarafından linç edilmişti. Kendisine dava açacaklarını söyleyen Yılmaz Güney’in ailesine ise Yılmaz Güney’in hakim vurduğunu hatırlatmış ve “hakim vurmak yok ama” demişti.
Tekrar bir açıklama yaptı:
“İddia etmedim, hakaret etmedim, sadece olanı söyledim. Bu denli fanatizme ve putlaştırmaya hiç bu kadar yakından şahit olmamıştım. Sadece ben değil, ailem de dahil olmak üzere tehdit edildim, hakarete uğradım.
Dediğim şeyi Kürtlerle ilgiliymiş gibi lanse eden Nagehan Alçı’nınki dahil 100 kadar dava da ben açıyorum. Kazandığım tazminat parasını da ‘ÇİRKİN KRAL’ adına kadına şiddet derneklerine bağışlayacağım.”
Politik düzlemin tamamen bambaşka taraflarında yer almamıza rağmen Farah Zeynep Abdullah’ın, solcular tarafından peygamber ilan edilen kadın düşmanı bir gangster olan Yılmaz Güney’e karşı cesur duruşunu kutluyorum.
Pek sanmıyorum ama umarım bir gün solcular da sırf solcu diye gangster savunmayı bırakırlar.
Neden alim yetiştiremiyoruz?
Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz:
Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,