212 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Malafa
Hakan Günday'dan okuduğum 7. kitap olan Malafa, şimdiye kadar okuduğum kitaplarından oldukça farklıydı. Öncelikle kitapta şimdiye kadar bilmediğim pek çok argo ve yabancı kelime kullanılmıştı. Bu nedenle kitabı okurken kelimelerin anlamını öğrenmek için internetten baktım. Bir süre sonra bu yeni kelimeleri cümle içindeki kullanımlarından da
Malafa
MalafaHakan Günday · Doğan Kitap · 20174,558 okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
Geleceğe "Altın Işık"
Ziya Gökalp’ın 1923 yılında bastırdığı Altın Işık adlı eseri, Milli Eğitim Bakanlığı 100 Temel Eser listesinde yer alan; sadece çocukların değil yetişkinlerin de okuması gereken önemli bir eserdir. İçerisinde manzum ve mansur olmak üzere 13 masal, Dede Korkut Hikayeleri’nden manzumlaştırdığı 2 manzume ve iki perdelik manzum bir tiyatro yer alır.
Altın Işık
Altın IşıkZiya Gökalp · Bilgi Yayınevi · 20181,461 okunma
Reklam
520 syf.
9/10 puan verdi
noamchomsky Vietnam savaşı döneminde ABD'nin Hindiçin devlet politikaları üzerine eleştiriler var. " ideolojik denetimler sıkıca kavradığı bir kültürün belirtisi,devlet siyasetini haklı çıkarmak için inanılması gereken şeye ,gerçeklere bakılmaksızın inanılmasıdır." " Komünist denilen güçler özellikle kötüdürler, çünkü onların kalkınma konusunda benimsedikleri "kendin yap" modeli, onları bu sistemden ayırma eğilimi gösterir. Bu yüzden yeterince kötü olan Avrupa sömürgeciliği bile yerli komünizme tercih edilebilir. Aynı nedenle Washington bir Trujillo'yu bir Castro'ya tercih edecektir."" ABD'nin Vietnam'ı savaş silahları ve taktikleri test edildiği bir labaratuvar olarak kullandığını gösteren pek çok bulgu vardır." " ABD hükümetinin itaatkar bir toplumu yeniden oluşturabilecek yatırıma ihtiyacı var ve yatırımcılar itaatin öncelik taşımasını tercih edeceklerdir." " Devlet, uyguladığı suç niteliğindeki şiddetin kısıtlanması için gösterilen çabaları doğal olarak hoş karşılamaz." " yüksek öğrenim bekçi olma belkide toplumda anlamlı yeri ve ayrıcalığı olan yegane bekçi görevini üstlenmiştir...bu da eğitim sisteminin artık öğretmeye değil yargılamaya bağlı olduğu anlamına gelir. Üniversite zeka ve karakterin belirli yönlerini ölçmek için uzatılmış bir tür yetenek testidir. Örneklerle anlatarak demiş yazar..gerisi kitabında..
Devlet Uğruna
Devlet UğrunaNoam Chomsky · İthaki Yayınları · 20177 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yaşamın Bilgece Deneyimleri Üzerine
Yaşamın Bilgece Deneyimleri
Yaşamın Bilgece Deneyimleri
Arthur Schopenhauer'un mutluluk ve mutluluk arayışı üzerine yazdığı bir deneme diyebiliriz. Sekiz başlıkta ( itibar, mevki, gurur, kişilik vb. ) mutluluk teması üzerine durmuş. Bazı kısımların anlaşılması benim için zordu birkaç defa okumak zorunda kaldım ama kitap genel olarak okunması kolay bir kitaptı. Şunu da söylemeden
Yaşamın Bilgece Deneyimleri
Yaşamın Bilgece DeneyimleriArthur Schopenhauer · Oda Yayınları · 2011162 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Aşkın Erizgi'nin Adalet Anlayışı
Merhaba Herkese; Genel olarak kitabın için yoğun bir cinayet konusu işlenmekte olup güçlü kadın karakteri bu kitaba aktarılmıştır. Ancak sinirimi bozan birkaç şey olduğunu söylemeliyim ki, bir kadının güçlü olup olmadın yaptığı işkenceler, öldürdüğü insanlarla ölçmek bana açıkçası ve doğru gelmiyor. Herkesin adalet kavramı kendi içinde değişiklik gösterip bu kitapta daha çok kadın haklarını savunma ve güçlü kadın rolünü yansıtmakta. Genel olarak konusu gerçekten çok beğendiğim birinci kitapta olmasa da Ateşpare devam kitaplarındaki cinsellik ölçütü bana biraz fazla geldi açıkçası. Cinayet kısımlarında da Ceren MELEK büyük bir devrim yaratmış gerçekten o sahneleri ağzım açık okudum. Genel olarak 1. kitapta daha çok Aşkının adalet kavramını kendine göre nasıl yürüttüğünü, intikamlarını ve en sondaki hedefi olan Ateş ALANGUVA yla başlayan konular böylece ilerlemekte. 1. kitap az cinsellikten dolayı bence okunabilir güzel bir konuya sahip. Küçük yaştaki okurların bu kitabı okumalarını önemiyorum. :((((
Ateşpare 1
Ateşpare 1Ceren Melek · Ephesus Yayınları · 20222,698 okunma
245 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
İman ve Küfür Muvazeneleri
İman ve Küfür Muvazeneleri
kitabı
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
‘nin okuduğum ilk kitabıydı. İnternetteki bir kaç kaynak bu kitaptan başlanılması gerektiğini yazıyordu ve o kaynaklara dayanarak bende ilk olarak bu kitapla okumaya başladım.
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
kendi örnekleriyle ve Kuran’dan aldığı ayetler ile iman eden insanın nasıl rahata kavuşacağını okuyucuya anlatmıştır. Aynı zamanda iman etmeyen bir insanın ne hale geleceğini, içerisinde nasıl bir gaflet barındıracağını da anlatmıştır. Kitabın ismi içerisinde yet alan“Müvazene" burada imanın maddi ve manevi faydalarını ölçmek, tartmak ve kıyaslamak anlamında kullanıldığı gibi, küfrün de maddi ve manevi zararlarını ölçmek, tartmak ve kıyaslamak anlamında kullanılıyor. Küfür; Allah’ın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inanışları yadsıma ve bu yolda söylenen söz. Allah’a iman; İslam'la şereflenmenin ilk şartıdır. Allah'ın varlığına, birliğine, eşi, benzeri ve ortağı olmadığına inanmak, yani tevhidi kabul etmek, iman esaslarının temelidir. Bizi yoktan yaratan ve sayısız nimetiyle yaşatan Rabbimizin üzerimizdeki en büyük hakkı, O'na iman etmemizdir.
İman ve Küfür Muvazeneleri
İman ve Küfür Muvazeneleri
yazı olarak biraz ağır olduğunu söylemek isterim. İçerisinde Türkçe olmayan kelimeler barındırıyor. Aslı ve orijinalliği bozulmasın diye tam çeviri yapılmadığını düşünüyorum. İçerisindeki kelimeleri anlamamak tabiiki de bizim kusurumuz. Cümle içerisindeki anlamını bilmediğim kelimeleri cümlenin tamamını okuyarak anlam çıkardığım oldu.
İman ve Küfür Muvazeneleri
İman ve Küfür MuvazeneleriBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20044,913 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
“Tamam, hedefime ulaştım. Ya şimdi?”
Hayatımın beklemediğim anında karşıma bir doğum günü hediyesi olarak çıkan ve sonrasında istikrarlı bir kitap okuma alışkanlığı kazandıran bu kitap, yetmiyormuşçasına bir de hayatımın kalanına etki edecek büyük bir fikir güllesi bıraktı üzerime. Kararlılık, bir insanı diğerlerinden daha farklı bir noktada hissettirecek enfes bir erdem gibi görünse de aslında eşlik ettiği yolun sonuna gelindiğinde kişiyi bir boşluğa bırakabilir. Bu kitap bana bunu öğretti. Hırs, azim, irade... Ne derseniz. Adını "saplantılı amaç" koyduğum bir kavram oluştu zihnimde. Bu saplantılı amacın arkası boş olur. Vardığında, artık başka bir şey olmadığını ve bulunduğun yere gelene kadar da her şeyden çok uzaklaştığını fark edersin. Ne pahasına olduğunu ölçmek gerekiyor evvela. Mevcut anın lezzetini feda edip ne elde etmek istediğimizi bir değerlendirmek. "Katip olacağım, iyi para kazanacağım" hırsıyla gece gündüz çalışıp, gençliğini mum ışığında çorba hazırlayarak geçirmenin sonunda katiplik ile ödüllendirilmek. Fakat sürekli kuru ekmek ve çorba yemekten artık et kabul etmeyen bir vücut sahibi olma pahasına. Görsellerde göremedim, ancak İthaki'nin kıvrılmış bir sayfayı yelken direği gibi delip geçerek defterin ortasına saplanmış kalem ile betimlenmiş yeklenli görselli basımı var. Bunu okumuştum, etkilenmiştim. Bunun dışında bir iki basıma daha baktım ancak özellikle son kısımlarındaki betimlemeleri dikkate alacak olursak, İthali beni şiddetle sarsmıştı diyebilirim. Öneririm.  
Martin Eden
Martin EdenJack London · Varlık Yayınları · 196889,9bin okunma
603 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Vedat Türkali'nin en çok merak ettiğim kitabıydı bu kitap. Ama çok mu sevdim? Hayır, Sevmedim mi? Hayır. Kesin olarak sevdim ya da sevmedim diyemiyorum ama çok sevmememin nedeni -çoğu kişinin aksine- karakterlerin devrimciliğe uygun olmayacak bir kişilikte olmaları değildi. Çünkü kitaptaki karakterlerin devrimciliğinin derecesini ölçmek değil amacım. Yazar da yazarken belki de -ve hatta kesin olarak- devrimcilik değil insan duyguları ve davranışlarının, düşüncelerinden farklı olabileceğini yazmış. Ya da karakolda atılmış 2 okkalı tokatın insanı sindirebileceğini, ölene kadar da bu korkaklığının utancını yaşamasını anlatmış. Kitap ölesiye utanmasına rağmen ürkekliğini aşamamış bir adam ve hiçbir zaman abisi gibi ulu bir devrimci olamayacağını düşünen; her fırsatta kendini eylemlere, dayanışmaya, çalışmalara atan (belki de abisinin 'akıllı kızı' olarak yaşamayı amaç edinmiş) bir üniversite öğrencisinin yasak aşkı etrafında dönüyor. Benim beğenmeme nedenim belki de toplumsal olayların yazarın diğer kitaplarına kıyasla daha da az olmasaydı. Misal ben "Güven" kitabını daha çok sevmiştim. Ve hatta "Kayıp Romanlar" kitabı da "Bir Gün Tek Başına"dan daha çok hoşuma gitmişti. Genel olarak okunabilecek bir kitap ama Vedat Türkali okumak isteyen birine bu kitap yerine "Güven" ile başlamasını önerirdim. Keyifli okumalar.
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Epsilon Yayınevi · 19975,2bin okunma
40 syf.
·
Puan vermedi
Kendime not: * Hezarfen kuşların uçuşunu iyi gözlemlemiş. Kullandığı yapay kanatların dayanıklılığını ölçmek için İstanbul'daki ' Okmeydanında' defalarca deneme yapmış. * İlk uçuş denemelerine kalkışırken, 10. yüzyılda yaşamış olan Türk bilgini ' İsmail Cevheri'den' İlham almış. * İsminin anlamı ' Bin Fenli' * Galata'dan uçup Üsküdar'da 'Doğancılar Meydanı'na inmiş. * Cevheri ile birlikte Leonardo Da Vinci' nin çalışmalarına da göz atmış.
Hezarfen Ahmet Çelebi
Hezarfen Ahmet ÇelebiDuran Çetin · Kaşif Çocuk Yayınları · 202025 okunma
·
Puan vermedi
Her insan karşılaştığı duruma göre az ya da çok tepki verir ama tepkisiz ve aşırı sakin yaşayan insana karşı kimi zaman merak ve tahammül duygusu açığa çıkar. Peki ya karşımızdaki insanın tepkisini ölçmek için ne yapabilir, neyi gözden çıkarabilirsiniz? Sonoko, uzun zamandır kocasını gözlemliyor. Kocasının tepkisiz ve duygusuz oluşuna hayret ederken hiç yüksek ve uçlarda bir duygusunun olup olmadığını düşünüyor. Mesela bu adam hiç ağladı mı? Kocası bu kadar tepkisizken Sonoko, derin bir yalnızlık hissetmeye başlıyor. Şehirde bir sanat kursuna gitmeye karar veriyor ve bu kararı onun hayatında köklü bir değişimi getiriyor. Fiziğini ve kendisini çok güzel bulduğu, beğendiği Mitsuko ile tanışıyor. Onu çizmek istiyor nitekim çiziyor da ama aralarında hissettikleri çekim ile aşk yaşıyorlar. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak böyle bir şey olsa gerek İlk başta tepkisiz kocasından dert yakınken hayatına giren bu kadın ile kıskançlık, aldatma ve aşağılama ile dolu hayatın eşiğinden adımını atıyor. Bundan sonrası kendi hayatı için çok daha tehlikeli bir hal almaya başlıyor. Cuniçiro Tanizaki'den daha öncesinde birkaç eser okumuştum haliyle karakterlerinde çıkan tutkulu ve cüretkar yaşam biçimine aşinayım. Ama daha kendisine bağlayan bir kurgu beklemiştim, kötü demiyorum ama daha öncesinde buna benzer bir başka eser okumuştum diye anımsıyorum. Bataklık, yeni duyguların peşinde koşan ve nihayetinde bu duygularla dibe batmakta olan bir hayatı gözler önüne seriyor. Merak edenler incelesin derim
Bataklık
BataklıkCuniçiro Tanizaki · İthaki Yayınları · 202354 okunma
Reklam
63 syf.
·
Puan vermedi
Sana benziyorum, ey Gece!karanlık ve çıplaksın uyanıkken yaşadığım düşlerin ötesinde alev alev yanan patikada yürürüm ve ayağımın bastığı her yerde koca bir zincir çıkar ortaya. Hayır, ey Deli! Bana benzemiyorsun.Çünkü kumda bıraktığın ayak izlerini ölçmek için hala arkana bakıyorsun. Sana benziyorum ey Gece! sessiz ve derinsin. Yalnızlığımın
Deli
DeliHalil Cibran · Arion Yayınları · 200317,7bin okunma
314 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Felsefeyi tatmak
Bana kalırsa bu kitap felsefe, yaşam, psikoloji üzerine öğütler vererek yol yöntem gösteriyor. Yaşamda her konu üzerine düşüncelerini söylüyor. Her filozofun insanlık hakkında yorumları olduğu gibi Montaigne'nin de bizlere yorumları var. Bu yorumlar katı ya da yakışıksız değil. Nietzsche ile ölçmek gerekirse , onun kadar katı eleştireleri yok. Montaigne insanca yaşamanın gerçekçi ve tatlı eleştirisini yapar. Ve aşırıcılık kavramindan tamamen uzak. Hatta insanlığı bu kadar katı eleştirilmesine de karşı. Toz pembe mi peki? Hayır elbette. Gerektiğinde katı ama yapıcı eleştirileri oluyor ama insanlığın içinden geçecek kadar bir katılığı yok, kararında... Bayıldığim harika örnekleri de var. Ayrıca Aristoteles, Sokrates ve daha birçok filozoftan örnekler verip alıntılamasını da yapar. Kesinlikle okunmaya değer.
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,3bin okunma
48 syf.
7/10 puan verdi
Tensel, Tinsel Bir Çöküşün öyküsü
Öncelikle incelememi kitabı okuyanlar okursa spoiler vermemek açısından uygun olur. XV. Louis döneminde geçen Hikaye Ana karakterimiz Madame de prie'dir Bu kadın Aristokrattır Fransasız sarayında kralın yanında debdebe içinde yaşamaktadır. Gereksiz harcamaların önü arkası kesilmez. Türlü şantajlarla elde ettiği paraları avuç avuç saçar.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,7bin okunma
243 syf.
4/10 puan verdi
Mehmet Eroğlu’nu ilk kez okudum, yorumlarda okuduğum kadarıyla, benim de çok alıcısı olmadığım, okumaktan şok izlemeyi tercih edebileceğim polisiye türünün yazarı değilmiş, hatta yazarı bu kitaplarını okuyunca şaşıran okurlar mevcut. Nedendir bilinmez, kitabın adı ilgimi çekti: “İyi Adamın On Günü.” Eroğlu, Sadık isimli karısından kazık yemiş, hapse girmiş ve avukatlık lisansını kaybetmiş bir karakterle bizi hikayesine dahil ediyor. Sadık, “Tevfik” isimli kayıp bir genci bulması için Maide isimli bir arkadaşının kendisine ricada, -elbette para teklifinde- bulunması üzerine bu maceraya atılıyor. Sadık karakteri, bol bol varoluş sancısı çeken, her anı ve durumun uzunluğunu ölçmek için içinden saniyelerle sayan ilginç bir karakter. Çok sevmedim diyemem, lâkin kitap oldukça “cinsiyetçi küfürler” içeriyor. Şahsen okurken oldukça rahatsız etti. Dişlerimi sıkıp okumaya devam ettim neyseki… Dostoyevski’nin “Budala” ve “Karamazov Kardeşler”deki karakterlerden epeyce bir sözünü geçiriyor anlatıda. Takdir ettiğim bir yönü de, isimleri geçen roman karakterlerinin hepsinin altına dipnot düşmüş olması, bu sayede araştırmaya gerek kalmadan öğreniyorsunuz göndermeyi. Uzun sözün kısası, eh diyebileceğim bir kitaptı. Edebi değerden yoksun olduğu aşikar, sonuçta polisiye. Netflix’in filme uyarlamasında Nejat İşler oynamış. Henüz izlemesem de, “güzel seçim” diyebilirim Sadık için. Bütün düğümlerin finalde çözüldüğünü söyleyeyim. Can sıkıntınız varsa, reading slump’a da yakalandıysanız tercih edebilirsiniz.
İyi Adamın On Günü
İyi Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2019359 okunma
310 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.