Kitleler asla, yalnızca ezildikleri için, kendiliklerinden başkaldırmazlar. Kendilerine karşılaştırma yapabilecekleri ölçüler verilmedikçe, ezildiklerinin bile bilincine varamazlar.
Şehirlilerin havası bozuk evlerde genellikle oturarak geçirdikleri hayat bedeni çürütür, etleri gevşetir, kanı zehirler, insanları miskin yapar. Buna bir de uzun süren ve canlı öğretim yerine skolâstik yöntemler uygulanan okul hayatını ekleyin. Bu süre içerisinde çocukların kafasına, yıllar, isimler, ölçüler ve ölü kurallar doldurulur.
Uzunluk, şiirin haricindeki sanat eserlerinde de önemli bir konudur. Örneğin Robinson Crusoe bütünsel birlik gerektirmediği için bir oturuşta okunabilecek bir düzyazı yapıtıdır. Böyle bir sanat eserinde uzunluk akıllıca kullanılmıştır. Fakat iyi bir şiir için asla aynı şeyi düşünemeyiz. Şiir, kısa bir zaman dilimi içinde insanlarda heyecan ve coşku yaratmayı amaçladığı için onu belli ölçüler dahilinde kısaltmamız gerekir. Ancak okurda bu hissi yaratabilmek için belli bir uzunluk gerektiğini de göz ardı etmemek lazım.
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Zülfü Livaneli'nin 2009 yılı Orhan Kemal Roman Armağanı kazanmış romanı Son Ada mutlu mesut yaşayıp giden kendi halinde bir adayı, bir diktatörün gelip nasıl cehenneme çevirdiğini anlatıyor. Ağaçların kesilmesi, martı katliamı, tilkiler, zehir... Kitabın anlatıcısı ada sakinlerinden birisi, anlatımı çok yalın ve verdiği mesajlar anlatmak istedikleri net. Romanda beni en çok etkileyen ise başkanın konuşmaları oldu. Her cümlesine demokrasi ve medeniyet diye başlayıp sonunda ölüm ve şiddet çağrısı yapan başkanın sözleri çok tanıdık. Bu kitabı anlat anlat bitmez. Yaşar Kemal’in 16.08.2009 tarihinde Radikal’de Zülfü Livaneli’nin Son Ada kitabını anlattığı yazıda şu cümleleri özetliyor aslında: “Zülfü Livaneli'nin 'Son Ada' romanı beni vurmuştu. Elim değdikçe bir daha, bir daha okudum. Zülfü bu romanda inanılmaz ölçüler, olanaklar yaratmış. Her şey birbirine uyuyor. Edebiyatta görkemli bir söz vardır, Büyük kapıdan girmek. Bu, büyük bir eserin yazarı demek. Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir.”
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,1bin okunma
Toplum
''Kitleler asla, yalnızca ezildikleri için, kendiliklerinden başkaldırmazlar. Kendilerine karşılaştırma yapabilecekleri ölçüler verilmedikçe, ezildiklerinin bile bilincine varamazlar.''
"İnsanları dar ve havasız odalarda uzun süre hareketsiz oturmak zorunda bırakan şehir hayatı vücudu deforme edebilir. Bu hayat tarzı kasların gevşeyerek zayıflaması, kanın zehirlenmesi ve vücut çevikliğinin azalarak insanların hareketsiz hale gelmesi sonucunu doğurur. Buna bir de iyi düşünülmeden, gereksiz yere çok uzun tutulan okul dönemini ekleyin. Sonuç: İnsanı canlı ve dinç tutması gereken bilginin yerini bilgiçlik taslayan bir zihniyet almakta, öğrencilerin beyni çeşitli kitaplardan yapılan sayısız alıntılarla -yıllar, isimler, ölçüler, formüller ve cansız kurallarla- adeta bir çöplüğe dönüşmektedir."
Sayfa 119 - Koridor; Eksizsiz, Tam MetinKitabı okudu
Cihan Aktaş
Müslüman kadınların dikkat etmesi gereken ölçüler vardı da Müslüman erkeklerin yok muydu?
Sayfa 119Kitabı okudu
Başkaldırı
Kitleler asla, yalnızca ezildikleri için, kendiliklerinden başkaldırmazlar. Kendilerine karşılaştırma yapabilecekleri ölçüler verilmedikçe, ezildiklerinin bilincine varmazlar.
gördüğün gibi Sana sevgimi anlatmak istedim Gördüğün gibi yetmedi kelimeler Senin değerin ölçmeyi denedim Gördüğün gibi yetmedi ölçüler Ağırlığını tartmaya çalıştım
GÖRDÜĞÜN GİBİ Sevgimi anlatmak istedim sana Yetmedi sözcükler gördüğün gibi Değerin ölçmeyi denedim ama Yetmedi ölçüler gördüğün gibi Sevgiyi tartmaya candan çalıştım
Resim