Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Oldi

Oldi
@oldi
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık. #42257405
"Hiçbir pisliğin gizli kalmadığı fakat her şeyin çabucak unutulduğu bir çağda yaşıyoruz." -Esra V.
Reklam
İstanbul için yazılmış kıt'a da bir kelime var ki "Şehriyâr" keşke bu güzel şehrin adı Yunanca İs-tin-polin yerine Şehriyâr olsa diyorsun. Hem çok şairane, yankılı, estetik bir kelime hemde çok derin..
Mahir İz okumaya devam ediyorum.. bilmediğim bir sürü hadise, hikâye, isim, şair ve beyitler.. Sanki farklı bir âlemde gezintiye çıkmış gibi his ve tat veriyor. 339. sayfayı okurken. Yaman Dede, Mahir İz aynı dönemin adamı acaba haberleri var mı bir birinden diye düşünürken arka sayfayı çevirince Yaman Dede'nin ismiyle karşılaştım.. Gönlüm bir hoş oldu.. Rabbim gani gani rahmet etsin onlara. Gönülleri hoş olsun..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Son gün madem son sözler bilhassa kendime nasihat. Kültür, gelenek, adet adı altında kimsenin tuttuğu orucu küçümseme. Bilmelisin ki oruç tutan bir insanın kalbinde Allah'a, imana, vicdana kapanmamış yerler var demektir. Kalbi Allah'a kapanmış bir insana gelince hiçbir gelenek, adet ona oruç tutturamaz.
Oldi

Oldi

@oldi
·
07 Nisan 09:19
2011 yılında KYK'da kalırken yine aylardan Ramazan ayı idi. İranlı 55 yaşlarında bir mimar gelmişti misafir olarak. Türkçe bildiği için sohbet etme etme imkânımız olmuştu. "Olgun, bir şey soracağım ama yanlış anlama" diyerek söze başladı. "Siz Türkler Hepiniz oruç tutuyorsunuz ama kimse namaz kılmıyor.." Adam bu durumu o kadar garipsemiş ki bana söyleyince ben garipseyemedim hâlen de garipseyemiyorum. Eminim okuyanların ekseriyeti de garipsemez. İş yerinde vakit namazı kılmayan ama oruç tutan arkadaşlarım oruç tutmayanları garipsiyor. Belki bir gün namaz da olduğu gibi oruçta da şaşırmayacak kimse. Belki de tutanlar ekseriyetle garipsemeye devam edecek. Bilemiyorum .Yalancıya, yatsıya (yatsı namazı) kadar mum yaktıran bir millet namaz kılmayanı garipsemeyi bıraktıysa... Hayır ola! Bu arada garipsemek kelimesi ne kadar uygun bu duruma? Garibimsi, garibe benzeyen ama garip olamayan bir durum gibi görünüyor. Tuhaf daha doğru olabilir. Gariplik anormalin değil normalin de değil hakikatin kavramı olsun.
2011 yılında KYK'da kalırken yine aylardan Ramazan ayı idi. İranlı 55 yaşlarında bir mimar gelmişti misafir olarak. Türkçe bildiği için sohbet etme etme imkânımız olmuştu. "Olgun, bir şey soracağım ama yanlış anlama" diyerek söze başladı. "Siz Türkler Hepiniz oruç tutuyorsunuz ama kimse namaz kılmıyor.." Adam bu durumu o kadar garipsemiş ki bana söyleyince ben garipseyemedim hâlen de garipseyemiyorum. Eminim okuyanların ekseriyeti de garipsemez. İş yerinde vakit namazı kılmayan ama oruç tutan arkadaşlarım oruç tutmayanları garipsiyor. Belki bir gün namaz da olduğu gibi oruçta da şaşırmayacak kimse. Belki de tutanlar ekseriyetle garipsemeye devam edecek. Bilemiyorum .Yalancıya, yatsıya (yatsı namazı) kadar mum yaktıran bir millet namaz kılmayanı garipsemeyi bıraktıysa... Hayır ola! Bu arada garipsemek kelimesi ne kadar uygun bu duruma? Garibimsi, garibe benzeyen ama garip olamayan bir durum gibi görünüyor. Tuhaf daha doğru olabilir. Gariplik anormalin değil normalin de değil hakikatin kavramı olsun.
Reklam
Sensiz korunmak ne hoş ne de mümkün değil Sensiz ne semadaki ezan, ne dilde besmele Ne bekleyiş, ne uyanış, ne hatırlayış aynı değil Mecburumsun, Efendim, yine geldin gidiyorsun. 28 Ramazan 1445
Yakuphan

Yakuphan

@yakuphann
·
06 Nisan 22:13
Sevdan aşıyor göğsümü sensiz taşamam ben Ruhum sana açmış sana sensiz gelemem ben Sırrın ne de çokmuş gülü sensiz bilemem ben Mahzunum, Efendim, yine geldin gidiyorsun 27 Ramazan 1445
Bir Hadisi Şerif dinledim geçenlerde. Cümle içre nakledemeyeceğim ama özetle şöyle: Peygamber Efendimizin yanına birisi geleceği zaman, o kişiyi tanıyanlar 'bu zat şöyledir, böyledir..." derken Efendimiz bunları dinlemek istemez, O zatı karşısına çıktığı şekilde kendisi tanımak istermiş.
gözlerim gaflete düşmüş sana bakmışsa yine bilirim, hangi füsunkâr bakışından düşecek hasretin sineye yangın gibi, derman yerine. söylemezsin.. gece gündüz dilin olmuş konuşur nice dünyâlara bîgâne güzel, isteme dur ! şu canımdır yine kurban sana, kurban yerine sevdiğim bir pula satmış gibidir dünyâyı keşke herşey gibi terketse şu istiğnayı güzelim başka oyun oynasa hicran yerine
Mustafa Tahralı
Mustafa Tahralı
youtu.be/nkxWTiaQNpI?si=...
Bugün caminin dışında diyebileceğimiz bölümde Cumayı kıldım. tabiri caizse farzı kılındıktan sonra çıkan cemaatin doluştuğu yerde. Yine aynı genç geldi. Öksürük sesi dışında, ne telefonla ilgilenme ne konuşma hiçbir şey yoktu. Herkes perçeminden tutulmuş gibi genci dinliyordu.
Oldi

Oldi

@oldi
·
10 Mart 06:16
Bu Cuma, namazı kıldırmaya genç bir İmam geldi. Müftülüğün yanındaki camii olduğundan mıdır, eğitim, izleme gibi faaliyetlerden midir bilmiyorum tâbi.. Genç hutbeye çıktığından kitap okuyan birisi olduğu o kadar belliydi ki. Vurgu ve tonlamaları, sesindeki samimiyet, diksiyon; hutbenin de hakkını yemeyerek istifadeliydi. Herkes pür dikkat genci dinliyor, eline telefon alanı görmedim. Herkes şok içinde kala kaldı. Hutbe bitti geçti namazı kıldırmaya. Hayda yine yanık ve samimi bir sesle okumaya başladı. Yine vurgu ve tonlamaları, nağme yapması; Türk musikisi ile kıraat arasındaki yakınlığı ,biraz aşina olan yakalar. Neyse ki genç selâm verdi. Hanım kardeşler buradan sonrasını pek bilmez. Hoca cuma farzında selâm verince camideki bir kısım cemaat son sünneti kılmadan yangından kaçar gibi çıkmaya çalışır camiden. (bunu yargılamak maksadıyla söylemiyorum) Bu kez ve hayatımda ilk kez kimsenin çıkmadığına şahit oldum. Herkes tahiyyata mıhlanmış üstündeki şoku atlatmaya çalışıyordu.
Matematik fiziğe uyarlanabilir miydi? Hayır. Gödel’in Teoremi’ne göre aritmetiğe konu olan doğal sayıların her hangi bir formal sisteminde bir formül vardır ki, bu formül uyarınca sözünü ettiğimiz sistem tutarlıysa önermemiz ne ispat edilebilir, ne de ispatı imkânsız hale getirilebilir. Bu tutarlı sistem sebebiyle önermemizin kabulü de, reddi de imkânsız hale gelir. Yani bilim ilerlediği için dünya daha yaşanılır hale geldi sanmak ahmakçadır. Peki, nasıl oldu da dört yüz yıldır bilim adamları kendi varsayımlarını acımasızca gözümüze soktular? Hayatımız tehlikeye mi girdi? Daha kötü bir şey oldu. Tehlikeyi hayatımız haline soktuk. Kendimizi değil tehlikeyi muhafaza ediyoruz. Yanlışın taçlandırılmasını kınayan bir söylemle karşılaşmıyoruz.
İsmet Özel
İsmet Özel
Reklam
Social Media'nın yaygınlık kazanmasıyla birlikte "Gündem değiştirme" diye bir kavram girdi hayatımıza. Öyle çetrefilli, öyle çatallı ki. Bir o kadar da saçma. Mesela Ayten'in kedisinin balkondan atlaması, Cevahir'in yasak ırk köpek beslemesine dair gündem değiştirmesi olarak kabul edildikten 1 gün sonra Ayhan'ın oğlağının, Gülsüm ablanın bağına dadanması Ayten'in kedisinin balkondan atlayışını unutturmak için dendi. Yahu çok saçma ve gereksiz bir kavram. Biz kendimize atılan parasal kazık, öç almaklığımız dışında her şeyi zaten unutuyoruz. Yani birilerinin gündemi değiştirmesine gerek yok bir şeyi unutturmak için. Tabiatımız böyle, zaten unutuyoruz. Not: Biraz İngilizce konuştum gündemi değiştirmeden tercüme edebilirsiniz Ramazan hürmetine.
Eleştirdiğin şeyden istifade etmeyeceksin. Teknolojiyi eleştiriyorsun ama teknolojik aletler kullanıyorsun. Yani "Ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin." Sadede gelelim: Sana bunları söyleyenler develeri önüne katanlar değil çobanlardır. Çünkü onların çobanlık yaparak istifade ettiği şeyden itiraz ederek istifade ediyorsun.
Türk milleti İstiklâl Harbi’ni başlatmış orduya cephe almadı, Cumhuriyet idaresinin asayişi temin hususundaki gayretlerini destekledi. Buna rağmen bırakın dine dair müspet yayınlar yapmağı, Kur’an elifbası basmak bile büyük hadiseydi. Namaz kıldığı ve Kur’an okuduğu için karakolda falakaya çekilen sakallı hocaları hiç anmayalım. Dine taviz verildiği söylentisi temelsizdir. Tek parti döneminde sadece İslâm’a değil, her türlü metafizik düşünceye öylesine husumet gösterildi ki, bazı yasakların sona ermesi dine taviz gibi göründü. Türk toplumundan öcünü alamadıklarına inananlar bugün bile Ezan’ın aslına uygun olarak okunması yerine Türkçeye tercümesinin mecbur edilmesini savunmaktadırlar.
İsmet Özel
İsmet Özel
1.800 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.