517 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Kitabın son 2 sayfasını çok zor okudum, cümlelerin anlamını algılamaya direndi beynim. Çevirmenin eklediği küçük notlar çok anlamlı özellikle de son not kitapla ilgili çıkarımı doğrulamış oldu. Kendini gerçekleştirmek istiyor Martin Eden ama bunu bireyci bir motivasyonla yapıyor ve tutunamıyor. Hayatla ve insanlarla anlamlı bağlar kuramayarak tutunamamaktan bahsediyorum. Onun gibi tutunamayan ama kendini gerçekleştirmiş birçok insan var mesela Nikola Tesla. İnsanlara tutunmak için ilişkiler konusunda çok da idealist olmamak gerekiyor sanırım. Kendini realist olarak tanımlamış evet belki gerçekler hakkında realist ama insan ilişkileri konusunda idealist. Ona gerçekten değer veren ve seven insanlar vardı onlara tutunabilirdi. Ona motivasyon kaynağı olan sahte dünyanın hayal kırıklığına çok fazla odaklandı. Spiritüel yaklaşımla kendine inanması ve bu inançla hareket etmesi çok etkileyiciydi. Bugüne kadar okuduğum en iyi romanlardan biri. Şu an realist olduğunu hissettim çünkü kitabın sonu beni çok rahatsız etti. Martin Eden aynı şekilde insan ilişkilerinin doğasındaki sahtelikleri de realist bir şekilde kabul edebilseydi bu konuda idealist olmasaydı mutlu olabilirdi. Belki de çok genç olduğu için olgunlaşmadan bu yükü kaldırmaya çalıştı. Kitap hakkında bir kitap yazılır belki de yazılmıştır. Son söz olarak çok beğendim, uzun uzun düşüneceğim ve hep hatırlayacağım bir kitap.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390bin okunma
237 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Su Kanunu
Yazarın 4.kitabını bitirdim.Normalde bir kitabı bu kadar geç bitirmem.Ama bu kitap da dahil diğer kitaplarda olduğu gibi (en azından benim için) yudum yudum sindire sindire okunması gereken kitaplar içindeydi.Müthiş aydınlandığımı düşünüyorum.Yaklaşık bu son bir yıl benim ve birçok insan için ağır travmaların,acıların yaşandığı bir yıldı.Gerçekten bu okuduğum seri ruhuma,bana iyi geldi... Teşekkürler!
Su Kanunu
Su KanunuMustafa Kaya · MK Yayın · 20231,829 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Evveli Şam, ahiri Şam!" lanetini kırmayı düşlemek...
Füruzan'ın (Feruze Çerçi) 11 Şubat'ta aramızdan ayrılmasının gündem olması son zamanlarda Türk yazarlardan ne kadar koptuğumu fark ettirdi. Vefatına kadar ki tüm yaşamında oluşturduğu eserler ve o karizmatik duruşuyla birlikte aldığı birçok ödülle de klasikleşen bu önemli yazara okuma listemde yer vermeye karar verdim. Geçenlerde de
Balkan Yolcusu
Balkan YolcusuFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2018103 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Evett gelelim incelemeye
Yazar Türklerin coğrafyasını, kültürünü, sosyal hayatını, komşularını... Gerek Türklerin kendi kaynaklarından gerek komşu ülkelerin kaynaklarından çıkardığı sonuçları toplamış ve sıralayıp kitap haline getirmiş. Kitap yoğunlukta olarak Çin kaynaklarından bahsedildiği şeklinde başlıyor. Gök türk Devleti kısmında yazarın yazmış olduğu
Türk Kağanlığı
Türk Kağanlığı
kitabını okuduğum için biraz hızlı geçtim çünkü birebir aynı bilgiler kopyala yapıştır gibi olmuş Neyse kitap güzeldi özellikle Türk tarihi konusunda araştırma için okunabilir. Kitabın sonuna koyulan haritalar ve kronolojik sıralama da görsel hafıza açısından iyi olmuş.
Kök Tengri'nin Çocukları
Kök Tengri'nin ÇocuklarıAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 2020864 okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaklaşıyor yaklaşmakta olan
Yaklaşın bu kitaba. Çünkü çok geç kalmışız. Sosyal medya da tanıdığımız Tahir Şimşek kullanıcısının kaleme aldığı bir eser. İçeriği maneviyat, tabiri caizse günümüzde kullanılan astral boyutu ele alıyor. Oldukça şaşırtıcı olması bir yana, bahsedilen olayların inanılması çok güç. "Yok hadi canım sende. Herşey tamam da bunuda abartmışsın be Tahir abi kim inanır" diyeceğiniz bir kitap. Çünkü ben dedim. İnanıyorum ki bir çoğumuz belli bir dönem farklı rüyalar, farklı boyutlar ve dinsel açıdan şaşırtıcı olaylar yaşamışızdır. Bende bir çok kez bu konulara birebir şahit olup yaşadım. İçeriği o yüzden bana kısmende doğru olabilir hissiyatı verdi. Ama sadece bazı kısımları. Bu kitap tamda bizim gibiler için. Kitapta en çok dikkatimi çeken şey ise korona. Tahir bey bu kitabı koronadan önce kaleme almış ve basıp yayınlamış. Kitapta ise gelecekte yaşanılacak bazı olaylardan bahsediyor. Bu olayların başında korona geliyor. İsim olarak korona geçmiyor fakat ortaya bir virüs atılacağı, dünyanın bundan etkilenip milyonlarca insanın hayatını kaybedeceğinden bahsediyor. Buna sebep olan şeyin de bilinçli kişilerin yapmış olduğu bir oyun olarak söz ediliyor. Bunun gibi çok sıradışı olayların olduğu bir kitap. İnanılmasa bile bilimkurgu amaçlı alınıp okunabilecek çerez bir kitap. Kitabın en sevmediğim kısmı ise Tahir beyin biraz ego kasması. Hem kendisini bir hiç olarak gösterip hem de sürekli kendisini abartarak anlatması tezat ve traji komik. Biraz kendisini fazla şımartmış yazarımız.
Yaklaşıyor Yaklaşmakta Olan
Yaklaşıyor Yaklaşmakta OlanTahir Şimşek · Sinada Kitap · 2020155 okunma
560 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Camlar Şehri ~ Cassandra Clare . Seriyi tam anlamıyla yarıladım ve şimdiye kadar okuduklarım arasında en iyi kitaptı diyebilirim Serinin öyle bir kitabı ki ne söylesem spoiler olacak ve söylemek istediğim her şey öyle kilit kiiii Gölge Avcılarının merkezine gidip tüm detaylara hakim olduğumuz, iblislerin ve Valentine’in daha tehlikeli olduğu ve
Camlar Şehri
Camlar ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20241,939 okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hiç beklediğim gibi değildi.
Kitap güzel ama sık sık "tek suçun doğduğun topraklar ve Kürt olduğu" nu dile getirerek sanki gerçekten bir suçmus gibi bahsetmesi. Kürt konusu hakkında hiç bir bilgisi yok yazarın, bunu anlamış oldum. Hele ki Şahin'in yaşam tarzı ya yazarcım sen bu adami kaç kişiliğe sığdırdın. Bazı yerlerde duygusallaşmak yerine sinir oldum. Kitapta kıskanma sahneleri biraz klişe gibi. Ve başta yazdıkları sonradan anlamsızlaşiyor. Tam anlamıyla birbiriyle bağdaşlanmamış. Çoğu yerinde uzatmalar olması kitabı sıkıcı hâle getirmiş. Kürt Türk ilişkisinden çok kendi olayını (aşkını) dramatik bir şekilde anlatıyor. Çoğu yerde yazarın Kürtlüğü, örfleri bilmediği o kadar açık ki. Ve birazda aralarındaki aşktan ziyade sağlıksız bir ilişki, bir bağlılık içinde olması ve kendini ezmesi üstüne bunu hak ettiğini savunması beni çileden çıkardı. Kitaptan çıkarılan anlamlar saçma hiç bir yerinde "Güçlü Kadın" imajı göremedim. Hep aksine aşk hikâyesinden çok sağlıksız bir aşk var ortada. Kitabın çoğu yerinde Gülşah 'ı anlayamadım. Gülşahcim üzgünüm ama bu biraz aşk değil gibi ya. Kitabı merak ettiğim için okudum. Ama okuduğuma pişman değilim. Okuduğum hiç bir kitap için pişman olmam. Ama keşke herkes kitap yazmasa.
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,644 okunma
254 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Başucu ve Baş Tacı
Kitabı kaç kere okuduğumun bilgisi yavaş yavaş siliniyor hafızamdan. Her sene bir defa ziyaret ettiğim yakın bir dostum olmaya başladı. Her ziyaretimde başka bir iz bırakıyor bende. Conrad'ın romancılığının yanı sıra denizcilik hayatında kafasında oluşmuş Afrika kıtasını imgesel biçimde, Marlow karakteri üzerinden, çeşitli spekülasyonlara
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · İletişim Yayınları · 20174,179 okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
50 günde okudu
Bekir Büyükarkın
Bekir Büyükarkın
yazarımızın okuduğum dokuzuncu kitabı. Yazarın tarihimizde ismine pek de aşina olmadığımız Kurdoğlu Muslihiddin Reis’in hayat maceralarını yine kendisine özgü fakat kaynaklara dayandırarak anlattığı tarihi bir roman. Kurdoğlu Muslihiddin Reis’in Rodos Adası’nın Fethi için on yıllarca mücadelesi, bu sırada Akdeniz’de korsanlık yaparak nam salması ve eşsiz hayat hikayesini anlatan roman, 15. yüzyılın ikinci yarısı ile 16. yüzyılın başlarını zaman dilimi olarak kapsıyor. Kitabı okurken -her Bekir Büyükarkın romanında olduğu gibi- hiç sıkılmadım, okumayı düşünen okurlarımıza tavsiye ettiğim gibi dileyen okurumuza da kitabı hediye edebilirim. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Suların Gölgesinde
Suların GölgesindeBekir Büyükarkın · Ötüken · 19751 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Sığın-ma Hakkı En-gel-le-ne-mez!
Hepimiz birer sığınmacıyız! Irk, din, coğrafya fark etmeksizin hepimiz! Doğduğumuz andan itibaren mutlu olduğumuz anlar biriktirip ilk ihtiyaç duyduğumuz anda o zamanlara sığınıyoruz. Bir bebek, beyaz gürültü duyduğu anda anne karnındaki zamanı özleyip şimdiki zamandan o zamana doğru sığınıyor. Bir çocuk, mutlu olduğu zamanları oyunlarına aktarıp o anları yeniden defalarca yaşıyor adeta. Bir genç kız, dinlediği şarkıda buluyor dönmek istediği romantik anları. Bir delikanlı, yıllar öncesinin maçının tekrarını aynı zevkle ve ilk defa izlercesine gözünü kırpmadan izliyor ve o an artık o maçın oynandığı zamanın insanı. Bir 68 kuşağı, aradan yarım asır geçse de 6. Filo protestosunun her saniyesini defalarca yaşıyor her gün. Beden yaşlansa da ruh 1968 sığınağında. Bir anne, uzun yıllar geçse de evladının bebeklik fotoğrafına bakarak o yıllara dönüyor. Uzar da uzar bu sığınmacılar… Kitapta yazarla aynı adı taşıyan ana karakterimiz hayalinde kurguladığı çeşitli karakterler ve hayali projelerle karşımıza çıkıyor. Tek gerçek karakterin kütüphanedeki “evsiz” olması ise çarpıcı! Evsiz bir yere ait değil ama kitapların arasında pek çok yere ait! Gaustin gibi hayali karakterler ile ütopya ve distopya arasında gidip geliyor okur. “Bir şans verilseydi hangi yıla dönmek isterdin?” sorusunu hem kişisel hem de milletler açısından ele alıyor. Kitabın sonunda öğrendiğimiz üzere bir kütüphanede çeşitli yılları ve ülkeleri anlatan kitaplar arasında günlerini geçiren ve hafızasını gün geçtikçe kaybeden bir yazar ana karakterimiz. Hepimiz gibi…
Zaman Sığınağı
Zaman SığınağıGeorgi Gospodinov · Metis Yayıncılık · 0448 okunma
Reklam
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahhhh ben ne okudum?Nasıl bir kurgu, nasıl bir hikayedir bu böyle??? Daha elime aldığım ilk andan itibaren kitap beni kendine esir etti.Bir bölümde kendimden geçercesine kahkaha atarken diğer bölümde anılarla yüreğime hançer sapladı.Yazar, Gökçen ve Murathan arasında diyalogları ve aşkı çok güzel anlatmış.Sadece ikisi değil bütün karakterlerin
Gökçen
GökçenLoresima · Ephesus Yayınları · 20231,399 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ah İnci... Barış ' ı bunca soru ile başbaşa ve sensiz bıraktın ya, sana da aşk olsun... Çocukluğumun en etkileyici filmlerinden biriydi Uçurtmayı Vurmasınlar. Özgürce düşünmek, namusunu korumak , haksızlığa karşı gelmek nasıl suç sayılırdı aklım almamıştı o zaman da şimdi olduğu gibi. Sonra Barış 'ın mecburi tutsaklığı çok içime işlemişti hatırlıyorum. Hele İnci ile aralarındaki o güzel bağ ve sonra İncin'nin gidişi... Birbirlerine ama en çok da çocuklara karşı insanlar neden bu kadar zalim olmak zorundaydı? Öyle çok soru belirmişti ki o küçük yaşıma rağmen zihnimde, hala daha da aklım almıyor. Son sözü yine Barış söylüyor bize : Çocuklar kusura bakarlar...
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202211,7bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İlk romanı Permafrost’la ülkesinin son yıllarda en çok konuşulan yazarlarından biri olan Katalan yazar ve şair Eva Baltasar ile selamlıyorum sizi. “İsyan ve nisyan” ı zarafetle buluşturan metin …
Permafrost
Permafrost
Permafrost… Sürekli olarak donmuş halde bulunan toprak ve/veya kayaçlardan müteşekkil zemini ifade etmek için kullanılan bir terim. İlk kez 1947 yılında S.W. Muller tarafından ortaya atılmış bir terim üstelik. Tıpkı ruhumuzun derinliklerinde donmuş halde var olan ve ne vakit eriyerek ortaya çıkacağı belli olmayan kimi duyum ve duygularımız gibi… Tıpkı romanın anlatıcısı olan kadını mecazi olarak sarmalayan bir katman gibi… Hiçbir yere uyum sağlayamayan, yaşadığı kişisel krizleri cinsellik, edebiyat ve sanatla savmaya çalışan bu kahraman, ailesindeki kadınların yol açtığı travmaları sevgili olduğu kadınlarla yatıştırmaya çalışıyor. Peki, onu sarmalayan bu donmuş katman tahayyül edilen kadar sert mi? Yoksa yaşanılan onca duygu ve ilişkiden, arayışında olduğu duygusal eksiklikten mütevellit çok daha mı kırılgan? gizemli bir buz katmanının altında hassas ve tutkulu bir varoluş sorgulaması.
Permafrost
PermafrostEva Baltasar · Can Yayınları · 202418 okunma
60 syf.
·
Puan vermedi
Adalet Makinesi Kafka'nın Karanlık Cezalandırma Sistemi
"Ceza Sömürgesi"ne. Kafka bizi bu eserinde, isimsiz bir adada geçen ve dehşetengiz bir infaz makinesiyle tanıştırıyor. Hikayenin kahramanı ise bu makineyle idam edilecek olan talihsiz mahkum. Kafka, okuru ustalıkla yarattığı kasvetli atmosferin içine çekiyor. Betimlemeler o kadar canlı ki, sanki biz de o adadaymışız gibi hissediyoruz. Karmaşık infaz makinesi ve mahkumun yaşadığı korku tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriliyor. Hikayede otoritenin gölgesi her yerde hissediliyor. Komutan, sorgusuz sualsiz itaat bekleyen mutlak güce sahip bir figür. Makine ise bu otoritenin somut bir temsili olarak karşımıza çıkıyor ve adaletin ne kadar mekanik ve insanlıktan uzak olabileceğini gösteriyor. Peki ya mahkum? O bu acımasız sistemin zavallı kurbanı. Suçu ne olduğu belirsiz olsa da, makine tarafından acımasızca cezalandırılmaya mahkum. Kafka, mahkumun kimliğini ve geçmişini bilinmezliğe bırakarak okuru evrensel bir sorgulamaya itiyor: Adalet nedir? Hakikat nedir? Birey, otorite karşısında ne kadar güçsüzdür? "Ceza Sömürgesi" basit bir infaz hikayesinden çok daha fazlası. Kafka, bu eserinde totaliter rejimlerin vahşetini, bürokrasinin çarklarını ve bireyin nasıl ezildiğini ustalıkla eleştiriyor. Hikayenin sonu ise umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklerken, okuru adaletin ve insanlığın geleceği hakkında derin düşüncelere sevk ediyor. "Ceza Sömürgesi", Kafka'nın en etkileyici ve sarsıcı eserlerinden biri. Okuru karanlığın kalbine sürükleyen ve adaletin çarpıtılmış yüzünü gözler önüne seren bu eser, okuru derinden etkileyecek ve uzun süre zihninde yer edecek bir başyapıt.
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20188,5bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Eğer gerçekten Akıcı Sürükleyici bir kitap arıyorsanız kesinlikle uğrayacağınız ilk adreslerden Biri Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın eserleri olmalıdır Hüseyin Rahmi Gürpınar eserlerinde ve bu eserinde de olduğu gibi batıl inançları konu ediyor ve bu batıl inançları roman hâline getirip bizlere sunuyor kitaba yeni baslamama rağmen gün boyu elimden bırakamadığım bir kitap oldu Hüseyin Rahmi Gürpınar Gulyabani eserinde de yine batıl inançları Roman haline getirip gerçekten üslubu içeriği çok güzel bir eser haline getirmiş.
Cadı
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023935 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.