Ben daha önce böyle bir kitap okumadım. Genel olarak fantastik dünya ve macera aksiyon delisi olarak yavaş ilerleyen ve konusu çok ilgi çekici olmayan kitaplardan uzak durmaya çalışıyorum. Rüzgar Gibi Geçti, sitede ''Okuyacağım'' listesine eklediğim ilk kitaptı; yaklaşık 1 yıl olmuş ve sonunda okuyabildim. Kitaptan ciddi miktarda uzak durdum,
1932 yılında yayınlanmış ve 600 yıl sonrasını hayal ederek oluşturulmuş, toplumsal istikrar ve barış arayışı içinde gerçek duygulardan yoksun kalmış bir distopik dünya tasavvurunun anlatıldığı bir roman. Romanın içeriğindeki fikrin, felsefenin gerçekleştiğinde oluşturacağı dünyaya geçmeden önce yazar hakkında konuşmayı faydalı buluyorum. Huxley
Bilimkurgu seviyorum diyenler bu kitabı kaçırmamalı..
Öncelikle kitaba ilk başladığınızda dünyalar, isimler ve siyasi yapılar hakkında kafanız karışabilir. Ancak 25-30 sayfa sonra kafanızda bir şema oluşuyor ve kitap kesinlikle o andan sonra akıp gidiyor. Yazarın yarattığı dünyayı bu kadar ustalıkla tanıtması ve betimlemesi gerçekten takdire
Tek kelime ile inceleme yazabilme imkanımız olsa “mükemmel” yazar çekilirdim kenara. Mükemmel kelimesinin içini kesinlikle dolduran, anlamını sonuna kadar verebilen bir roman. Romanı okumaya başlamadan önce ve gerekli bölümlere gelmeden önce soyağacını ince şekilde gözlemlememenizi tavsiye ederim çünkü ufak da olsa yaşam-ölüm olarak spoiler
Değerli üstadın hayatı boyunca Ramazan ayı ile ilgili yazdığı yazılardan oluşan bir kitaptır. Yazar kitapta oruçla ilgili duygularını ve düşüncelerini ifade ederken, adeta bizim de duygu ve düşüncelerimize tercümanlık etmiştir.
Değerli yazarımız bir yazısında orucun tanımını çok güzel benzetmeler kullanarak şöyle ifade etmiştir:
"Bu ev nasıl