Biyografi okuma alışkanlığı olan biri olarak, bunun biyografi olmadığını net olarak belirtebilirim; kitabın bir üst başlığa ihtiyacı var ve bu üst başlık "tanıklar"ıyla, veya başka bir deyişle, edebiyatçılar açısından Orhan Veli olmalıydı.
İsterdim ki; yaptıkları kadar yapamadıklarıyla, zaafları güçlü yönleriyle... ve bu anlatım büyük şair Orhan Veli haricinde, insan Orhan Veli'yi de kapsasın, sarıp sarmalayıp, derdini sevgiyle anlatan bir esere dönüşsün. Fakat olmamış, olduramamış, çok büyük eksik ...
Şu var... Büyük bir şeyi kaybetmiş gibiyim, kaybetmekten çok ziyan etmiş, elimden kaçırmış, kaçırmaktan çok olabilecek bir şeyi olduramamış korunması gerekeni koruyamamış gibi...
"Kırmızı ve kan... Gördüğü hayallerin iki ana karakteri..."
Kitabı yarım bırakmak istemediğim için okudum ama gerçekten harcadığım zamana değmeyecek bir eserdi. Osman Aysu hiç okumamıştım bazı kitaplarının yorumlarına denk gelmiştim çok sevilen bir yazar olduğunu biliyorum ama benlik değilmiş. Kurgusal olarak vasattı ayrıca çok tutarsızlıklar vardı.Tekrarlar çok fazlaydı.Yazar Tamer ve Aylin aşkı üzerinden polisiye roman yazmaya çalışmış ama olmamış olduramamış. Kısır döngü içinde dönüp durmaktan çok sıkıldım ama inatla da bitirdim Aferin bana
Büyük bir şeyi kaybetmiş gibiyim, kaybetmekten çok ziyan etmiş, elimden kaçırmış, kaçırmayan çok olabilecek bir şeyi olduramamış, korunması gerekeni koruyamamış gibi... Bu sen değilsin. Bu benim.
Ahmet Ümit okumaya uzun bir ara vermek zorundayım yoksa yazardan uzaklaşacağım. Yıllar önce Ahmet Ümit ile tanışmam İstanbul Hatırası kitabı ile olmuş ve bu yazara yazdıklarına hayran kalmıştım, bu kitabı okuduğum 5 veya 6. Kitabıdır. O ilk okuduğum romanın tadını hiçbirisinde bulamadım hele bu romanda resmen boğuldum. Tarih okumasını seven bir kişi olarak bu kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum. Vatan sevdası içerisinde ki aşk. Yada aşk içerisinde ki vatan. Olmamış, olduramamış, gereksiz uzun, gereksiz kelime kalabalığı.
Olmamış, olduramamış yazar. Bağlantı kurmaya çalıştıkça kopmuş, dağılmış gitmiş bütün. Ortadogu'daki vahşetin sebebini bazı çılgınların Hz. İsa'nın yeniden dirileceği inancı ekseninde izaha çalışmış, ama hepimiz biliyoruz ki kapitalist düzende büyük balık küçüğü hap diye yer. Hepsinin tek derdi sömürgecilik, zengin olma, en büyük olma arzusu, ölümsüzlük...
Birileri teknoloji adı altında devleşirken ve devleşen diğer rakipleri ile tepişirken dünyanın, insanlığın sonunu nasıl getiriyorlar onu okuyoruz. Bu düzenin karşısında da 'kalbimizi koruyarak, dinleyerek' varolabileceğimizi...
Velhasıl bilim kurgunun arasına tasavvuf sıkıştırılmaya çalışılmış ama çok zorlama olmuş.
Keyifli okumalar...
Tekrardan selamlar! Yarım kalan bahsi bitirmek için yazıyorum ve tabii size yazmanın verdiği bastırılmış hazzı tekrardan tatmak için...
Nerededir bu bitmek bilmeyen sevginin başlangıcı diye soracaksınız, bilerek veya bilmeyerek çok şey yapıyorsunuz, veriyorsunuz bana ama farkında değilsiniz. Uyku bilmez gözlerim sayfanın boş kısımlarında
Ve gidelim sonsuzluğun kervanına katılıp... Tıpkı kasırgada savrulan saman çöpleri gibi. Hiç olmamış gibi hiç olduramamış gibi...
Yaşanmamış ve yaşanası olmayan efsaneleri...
Kendimi hayata geç kalmış,
Son treni kaçırmış,
Hiçbir şeyi olduramamış,
Yarım bıraktıklarından bıkmış,
İmkânsızlara adanmış,
Yetişemediklerine aldanmış,
Yetiştikleri tarafından aldatılmış...
....
hissediyorum.