2022/13. Kitap: Kehribar Geçidi.
Nazan Bekiroğlu'ndan İsimle Ateş Arasında'dan sonra okuduğum 2. kitap..
Kehribar Geçidi; çok sayıda bölümden ve 608 sayfadan oluşan muhteşem bir roman...
Nazan Bekiroğlu okumaya 12 yıl önce başlamış ve o zamanlar -itiraf etmek gerekirse- çok da sevememiştim. Şimdi ise Kehribar Geçidi'ni
*Her hayat bir sürü günden oluşur, gün be gün. Kendi içimizde yürüyüp giderken hırsızlara, hayaletlere, cavarlara, ihtiyarlara, delikanlılara, karılarımıza, dullara, âşık kardeşlere denk geliriz ama denk geldiğimiz hep kendi kendimizizdir aslında.
Kör baykuş okuduğum en sıradışı kitaplardan biriydi, diyebilirim. Başından sonuna bir bulmaca çözüyor gibi hissettim. Çünkü yavaş yavaş hikayenin içine girdiğinizde işlenen zamanın düz bir çizgi değil, yamuk yumuk, çarpık çurpuk birbiri üzerine geçili bir karalama olduğunu görüyorsunuz. Sürekli bir; rüya mı gerçek mi hayal mi geçmiş mi şimdi mi
Doris Lessing'i belki 25 sene önce okumuştum ilk kez, Türkü Söylüyor Otlar çok ilginç, gerilimli ama bir yandan sessiz bir kitaptı, iyi hatırlıyorum. Lessing'in Altın Defter'ini de okumaya çalışmış ve benden beklenebileceği gibi yarıda bırakmıştım. Kedilere Dair adlı eserinin ilk on on beş sayfası ise kitabı okumaya devam etmemem için yetti de
"Modern edebiyatta bundan daha iyi bir kitaba rastlamadım; bu söylediğime Puşkin de dahildir. Dostoyevski'ye ona bayıldığımı söyleyin."
–Lev Nikolaleyiç Tolstoy
Merhaba... Dostoyevski'nin Ölü Bir Evden Hatıralar kitabını bitirdim. Kitapta hapishane şartlarının nasıl olduğunu, mahkumların ruhsal yapısını ve birbirleriyle olan iletişimini
Dostoyevski için de edebiyat tarihi için de bir kırılma noktası olduğunu hissettiğimiz Ölüler Evinden Hatıralar, Dostoyevski’nin Sibirya’daki hapis hayatını anlattığı eseri.
Burada bahsettiğim kırılma hapse düşmüş olması ve zorunlu çalışması değil. Kendi deyimiyle bu kırılmaya sebep olan durum “halkla doğrudan ilişki kurmak, ortak bir şanssızlığı
Kitap;Livaneli'nin (Sevdalım Hayat) adlı kitabında yer alan hikayelerinden bir derleme olarak yazılmış.İçerisinde 15 adet hikaye bulunuyor... MERHABA...Sevdalım Hayat şiiri ile başlayan kısımda okuyucuya iyi dilek sunumları yer alıyor... KEÇİLER ve KOYUNLAR...Babannesinin;yazara "Bu benim yavrum keçidir! Öteki çocuklar koyundur,onların büyük
Derginin başına kutlu kitabımızın, "Bir kişiyi öldüren bütün insanlığı öldürmüş, bir kişiyi dirilten bütün insanlığı diriltmiş gibidir" sözünü yazmıştım.
Osmanlı da İKTİDAR Hırsı.
39 kardeşini ve bir oğlunu öldüren Osmanlı padişahı.
... Ayasofya Cami avlusundaki türbede 54 kişi yatmaktadır. Bunlardan 20’si oğlan,23’ü kadındır. Türbede yatan oğulların yaşı küçüktür, hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595’tir. Peki 1595’de ne oldu?.. Saraya kıran mı girdi?.. Hayır, salgın da olmadı, kıran da…
III. Murat öldükten sonra oğlu III. Mehmet tahta çıktı ve ilk işi kardeşlerinin hepsini boğdurmak oldu.
Babasının tabutu saraydan çıkarken gerisinden 39 tabut daha geliyordu.III. Mehmet, 19 erkek kardeşini ve 20 kız kardeşini öldürtmüştü!
Bununla yetinmemiş babasının gebe eşlerini öldürtmüş ve yedi cariyeyi denize attırmıştı.
III. Mehmet sadece bununla yetinmemiş 16 yaşındaki oğlunu da öldürtmüştür!
(Görkemli hatıralar dan)