256 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Hiçbirimiz içine doğduğumuz toplumu ve aileyi seçemiyoruz. Hayatımızın ilk yıllarında hayati önem taşıyan ihtiyaçlarımızı gideren ebeveynlerimize içgüdüsel bir şekilde bağlı oluyoruz ve bu ilk çocukluk çağında ebeveynlerimiz gözümüzde Tanrı-insan modelinde oluyorlar. İlk yıllarımızda beynimize ve bilinçaltımıza kodlanan bu "Kutsal imge"
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin ÇocuklarıLindsay C. Gibson · Sola Unitas · 20191,613 okunma
Reklam
Duygusal olarak olgunlaşmamış anne babalar, çocuklarının kendilerini mutlu edeceklerine dair bir fantaziye sahip olurlar. Çocukları kendi ihtiyaçları ile ilgilenmeye başladıklarında, bu durum anne babaların yoğun bir kaygı yaşamasına sebep olur.
Bir insan olarak, duygusal anlamda mutlu olduğunuzu hissettiğinizde kendinize güvenebilmelisiniz. (…) Bitmek bilmeyen talepleri olan dipsiz bir kuyu değilsiniz. Size bir şeylerin eksik olduğunu söyleyen iç sesinize güvenmelisiniz.
"Ailem tek kelimeyle anlayışsız. Biz asla aynı frekansta olamıyoruz."
Sayfa 142 - Sola UnitasKitabı okudu
Reklam
Baskıcı ya da cezalandırıcı aile ortamları, özgür düşünceyi ya da kendini ifade etmeyi teşvik etmez ve dahası zihnin gelişmesine olanak sağlamaz.
Sayfa 71 - Sola UnitasKitabı okudu
Bir kişinin biyolojik anne babanız olması onunla duygusal bağ kurma zorunluluğunuz olduğunu göstermez.
Sayfa 208 - Sola UnitasKitabı okudu
Duygusal yalnızlığı olan çocuklar başkalarının gereksinimlerine öncelik vermeyi bir ilişkide kabul edilmenin bedeli olarak öğrenebilir. Başka kişilerin kendilerine destek olmasını veya ilgi göstermesini beklemek yerine, onlar bu kişilere yardım etme rolünü üstlenebilir ve herkesi kendi duygusal gereksinimlerinin az olduğuna ikna edebilir. Maalesef, böyle bir durum daha büyük bir yalnızlığa neden olur, çünkü en derin ihtiyaçlarınızı örtbas etmeye çalışmak diğer kişilerle gerçek ilişkiler kurmanızı engeller.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.