Bilim
Ama geçmiş nedir? Geçmişin kesinliği bir yanılsamadan ibaret olamaz mı? Geçmiş, bir çiçek dürbünü, aniden çıkan her meltemle kımıldanan bir imgeler düzeni, bir kahkaha, bir düşünce olabilir mi? Ve kımıldanma, salınma, değişim her yerdeyse, nasıl bilebiliriz ?
Ancak halusinasyon genel olarak, herhangi bir dışsal gerçeklik mevcut olmadığında doğan algılar, yani olmayan şeyleri görmek ve işitmek olarak tanımlanmakta.
Sayfa 9Kitabı okudu
Birde,bazen sahte halusinasyon olarak da adlandırılan bir başka halusinasyon biçimi vardir;bu tür halusinasyonlar da görüntüler kişinin dışındaki bir uzatma yansitilmaz,fakat,deyiş yerindeyse göz kapaklarının hemen içinde belirirler,bu tür halusinasyonlar genellikle uykuya dalmak üzereyken,gözlerimiz kapalı olduğunda görülür.Ancak bu içsel halusinasyonlar da halusinasyonlar özgü bütün ayırıcı özellikleri barindirirlar:istem disidirlar,kontrol edilemezlerdir ve gözümüzde gördüğümüz normal görüntülere hiç benzemeyecek denli olağandışı renklere ve ayrıntılara yada tuhaf birimlere sahip olabilir,baskalasima ugrayabilirler.
Sayfa 10Kitabı okudu
CBS (Charles Bonnet Sendromu)halusinasyonlari genellikle hoş,sevecen, eğlenceli hatta ilham verici olarak tasvir edilirken zaman zaman,çok başka mahiyete de burunebilirler.
Sayfa 29Kitabı okudu
Genellikle CBS halusinasyonlarinin yoğun renkleri ya da ayrıntılarının zenginliği ve netliği bakımından insan gözüyle görünenin çok ötesinde bir göz kamastiriciliga sahip olduğu anlatılır.Bu halusinasyonlar çoğunlukla yinelemeye ve çoğalmaya meyilli olduğundan,kişinin aynı renk giysilere bürünmüş ve aynı şekilde hareket eden sıralar halinde insan toplulukları görmesi olasıdır(ilk zamanlarda konuyu inceleyen uzmanlar bundan 'çokluk'olarak bahsediyordu).Ayrıca süsleme yönelik büyük bir eğilim söz konusudur.
Sayfa 30Kitabı okudu
Ancak nörolojik bakımdan belirlenmiş görsel halusinasyon kategorileri olduğu gibi,kişisel ve kültürel faktörler de halusinasyonlar da belirleyici rol oynayabilir.Örneğin,gerçek hayatta hiç nota,rakam ya da harf görmemiş bir kimsenin bunlarla ilgili halusinasyon görmesi mümkün değildir.
Sayfa 33Kitabı okudu
Bonnet dedesi için, "zihni gördükleriyle çoşup egleniyor" diye yazmıştı."Beyni adeta,sahne düzeneğinin,beklenmedik oldukları için her biri diğerinden şahane gösteriler sergilediği bir tiyatro"
Sayfa 39Kitabı okudu
Beynin yalnızca algısal veriye değil,algısal değişime de ihtiyacı vardir;değişimin olmaması uyarılma ve dikkatin azalmasına sebep olacağı gibi algısal sapmalara da yol açabilir.
Sayfa 41Kitabı okudu
Aynı şekilde,koku duyusunu tamamıyla yitirmeyen kişiler de koku carpitmalarindan,üstelik genelliklede hoş olmayacak türde olanlarından mustariptir. (Bu rahatsızlığa parozmi ya da dizozmi adı verilir).
Sayfa 53Kitabı okudu
İnsanlar belki bin ayrı kokuyu fark edip tanıyabilme yetisine sahipken,olası kokuların sayısı çok daha fazladır,çünkü burun mukozasinda besyuz farklı koku reseptörü bölgesi mevcuttur.Ve bunlar (ya da beyindeki temsilleri)trilyonlarca farklı biçimde uyarilabilir.
Sayfa 55Kitabı okudu
Bleuler "Hastaneye yatırılan hemen her sizofreni hastası "sesler" duyar" diye yazar.Ancak bunun tersini doğru olmadığının,yani sesler düşmanın illa şizofreniye işaret etmediğinin de altını çizer.
Sayfa 59Kitabı okudu
James Parkinson,1817 tarihli meşhur Titremeli Felç Üzerine Bir Deneme'sinde bugün kendi adını taşıyan hastalığı,duyular ve zihin zarar görmezken hareket kabiliyetini ve vücudun duruşunu etkileyen bir hastalık olarak tarif etmişti.bunu takip eden bir buçuk yüzyıl boyunca,Parkinson hastalarında algısal bozukluk ya da halusinasyonlara rastlandigindan neredeyse hiç bahsedilmez.
Sayfa 74Kitabı okudu
