Harika bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitap, benim için belki de bu senenin en iyi kitabı olacak, çünkü okumadıklarımın önüne geçecek kadar iyi bir kitap okuduğumu düşünüyorum (üşenmemişim 172 alıntı paylaşmışım :D). Öncelikle biraz yazardan bahsedeyim. Yazarımız bir hukukçu ve araştırmacı-gazeteci. Bu kitabında Antik Uygarlıklardan
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.
Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter! demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece!
Düşünün ki uyumakla yalnız
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o
Sinan Yağmur ile Gaziantep te bir AVM de tesadüfen tanışma fırsatı buldum. İmza günü vardı.
Ravza'nın Yıldızları-1 serisini satın aldım. Çoğu kitabı zaten kitaplığımda mevcut. Kısa bir hasbihal ettik. Samimi bir adam. Sevdim. Bilindiği üzere 2010 senesinde Türkiye nin en çok kitap satan yazarı ve en çok satılan kitabın yazarı o. Ego zerresi görmedim. Ünlülerle
Aşk birisine şiddetle sarılma, onunla aynı yerde olma özlemidir. Onu kucaklayarak, bütün dünyayı dışarda bırakma arzusudur. İnsanın ruhuna güvenli bir sığınak bulma özlemidir
Kesin inançlılar içeriği hiç bir zaman eskimeyecek kadar canlı bir eser. Çok beğenerek okuduğumu belirmek istiyorum. Konu ile yakından ilgilenenler için incelemenin sonunda bir kaç belgesel önereceğim.
İçeriğe gelirsek; yazar didaktik bir üslup kullanmadan, okuyucuyu ikna etmeye çalışmadan ve herhangi bir görüşü savunmadan analizlerini okuyucuya
Azerbaycan’da 8 yaşındaki bir çocuk kendi canına kıydı. Siber biriminin yaptığı araştırmalar sonucunda ise çocuğun tabletinde dehşet verici içeriklerle karşılaşıldı. Oynadığı oyunlar, izlediği videolar hep korku, şiddet ve tehdit unsurları bulunduran içeriklermiş. 8 yaşındaki bir yavruyu koskoca dünyaya sığdıramadık... İnsanlık utanmalı her türlü ama şu an bu meselenin içinden çıkamayız girersek. Hepimize sorsalar, “dünya bir yana çocuklar bir yana” diyip aşırı sevgimizi göstermeye çalışırız. Çocukların duygusal ve ruhsal olarak ihtiyaçlarını karşılamazsak fiziksel olarak aynı odanın içinde “var” olmamız hiçbir anlam ifade etmiyor. Çocuklar korkar. Yetişkinlerden daha çok korkar. Sebebi de bazı durumların üstesinden kendi başlarına gelemeyeceklerini düşünmeleridir. Haklılar. Çok haklılar. Bir yaşa kadar gerçekten üstesinden gelemezler bazı korkuların veya diğer kötü hislerin. Ebeveynler onlarla duygusal temasta da bulunmalı. Aynı odada oturup eline tableti verince ebeveynlik olmuyor biliyoruz ki. Hiç bakmasınlar, izlemesinler demiyoruz tabi. Bu çağda bunu demek geri kafalılık olur. Ancak, lütfen ama lütfen ne izliyorlar, nerelere üye oluyorlar, ne indiriyorlar hepsinden haberdar olalım. Teknoloji dünyasında artık hepimiz bilinçlenmeliyiz. Devir kendini her anlamda geliştirme ve çocuklara ve bu çağa yetişecek kafaya sahip olma devridir. Meleklere sahip çıkalım… Bu kadar uyarıcının olduğu bir dünyaya doğmaları onların suçu değil…
Ülkemizin şu anki halini yegane daha öncesinden bize sayfa sayfa anlatan George Orwell, başarılı bir yazar olmasının yanında geleceği görme sezilerinin de kuvvetli olma özelliğini göstermiş olması ne kadar da büyüleyici..
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166.8k okunma