Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Şapkanı Çıkart ve Analiz Et Tabii İlgilisine (Seçim Analizi)
Ah ne yine bir seçim, yine bir kurban arayışı? Stratejinin yıllardır kimseyi kazandirmadığı belli iken ne diye aynı strateji ile devam edilir. Farkındalığın olmaması körlük belirtisidir ki sanmıyorum, sanırım tercih meselesi artık. Malum parti, yıllardır kazanırken , kazanamadığı 3-5 yeri beka sorunu adı altında Sp'ye atarken bu sefer
Reklam
Zaruret
اِنَّ الضَّرُورَاتِ تُب۪يحُ الْمَحْظُورَاتِ kaidesi, yani "Zaruret, haramı helâl derecesine getirir." İşte şu kaide ise, küllî değil. Zaruret eğer haram yoluyla olmamış ise, haramı helâl etmeye sebebiyet verir. Yoksa sû'-i ihtiyarıyla, gayr-ı meşru sebeblerle zaruret olmuş ise, haramı helâl edemez, ruhsatlı ahkâmlara medar olamaz, özür teşkil edemez. Meselâ: Bir adam sû'-i ihtiyarıyla, haram bir tarzda kendini sarhoş etse; tasarrufatı, ulema-i Şeriatça aleyhinde caridir, mazur sayılmaz. Tatlik etse, talakı vaki' olur. Bir cinayet etse, ceza görür. Fakat sû'-i ihtiyarıyla olmazsa, talak vaki' olmaz, ceza da görmez. Hem meselâ, bir içki mübtelası zaruret derecesinde mübtela olsa da, diyemez ki: "Zarurettir, bana helâldir."
Sayfa 596 - Türkiye Diyanet VakfıKitabı okudu
400 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bana birşey olmaz deme deme her an herşey olabilir...Çevreni temiz tut.
Bazı kitaplara başlamak kadar,bitirmek de sıkıntı verir insana.Kitaplığım da şöyke havamı değiştirsin, yumuşak içim kahveler gibi ,zorlu geçen okumama isteğimi geçiştirmek için kitap bakarken gözüme takıldı.Elime aldım önsöz,sonsöz derken ani bir kararla okumaya başladım... Türkiye'de bu konuda yazılan tek kitap olduğunu okudum. Kitap
Eroinle Dans
Eroinle DansCanan Tan · Altın Kitaplar · 201219,2bin okunma
Kırlangıçlar 6 ay yaşar bayım..
Günlerden bir gün Kırlangıcın biri bir adama âşık olmuş. Ve adamın penceresinin önüne konup adama söyle demiş; Ben seni çok seviyorum lütfen pencereyi açıp beni içeri alda birlikte yaşayalım. Adam: Olmaz alamam... Sen bir kuşsun hiç bir kuş adama âşık olur mu? demiş. Kırlangıç tekrar; Lütfen pencereyi açıp beni içeri al birlikte yaşarız. Hem ben
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
249 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Thomas More 1516 yılında döneminden beklenmeyecek bir öngörüyle bu kıymetli kitabı yazmış. İsmini "Utopia" yani olmayan yer koymuş. Yazarımız başka yerlerde de bu tarz hicvlere başvurmuş; denizci Raphael Hythloday' ın ikinci ismi "geveze, boş konuşan"; Utopia' yı ikiye böldüğü söylenen nehrin ismi olan Anyder
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,3bin okunma
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Nikah bağı olmadan flört etmek karşı tarafın mahremine ve kendi mahreminin kapılarını da karşıya açmak demektir. Yani sadece yatak odası olmamış ama geriye kalan tüm muhabbetler yapılmış. El ele gezilmiş, şakalar yapılıp muhabbetler edilmiş, yani dışarıdan bakan sanki evliymiş gibi görecek kadar ileri derece de yakınlaşmalar olmuş. Peki bunun sonu düğün ile bitmez de ayrılık gerçekleşirse bunun bir vebali olmaz mı? Gülmesine, ağlamasına, kızmasına, öfkelenmesine, özel hallerine ve sırlarına kadar şahitlik yaptığın kimse başkasıyla evlenecek. Hem kendinin evleneceği kişiye hem de karşı tarafın evleneceği kişiye karşı bir vefasızlık yapılmış olmaz mı? Bu kadar sınırların zorlanması kişideki haya duygularının kaybolmasına vesile olmaz mı? Müslüman genç tüm bunları düşünmeli tefekkür etmeli.
Sayfa 26
Bir Adam ve Kırlangıcın hikayesi
Günlerden bir gün kırlangıcın biri bir adama aşık olmuş ve adamın penceresinin önüne konup adama şöyle demiş : “Ben seni çok seviyorum, lütfen pencereyi açıp beni içeri al da birlikte yaşayalım.” Adam : “Olmaz alamam… Sen bir kuşsun. Hiç, bir kuş adama aşık olur mu ?…” demiş. Kırlangıç tekrar : “Lütfen pencereyi açıp beni içeri al, birlikte
Reklam
408 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Heathcliff Belası
Emily Brontë
Emily Brontë
sadece 30 senecik yaşamış İngiliz bir yazardır. Öncelikle kardeşi
Charlotte Brontë
Charlotte Brontë
ile kıyasladığımızda ben net bir şekilde
Charlotte Brontë
Charlotte Brontë
ciyim ve yine aynı şekilde
Uğultulu Tepeler
Uğultulu Tepeler
ile kıyasla
Jane Eyre
Jane Eyre
ciyim.
Anne Brontë
Anne Brontë
ile birlikte 3 kız kardeş İngiliz edebiyatı için gerçekten önemli bir yerdedirler. Kitap basma dönemleri bu kardeşlerin çok sancılı olmuştur.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202141,8bin okunma
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Hz. Peygamber devri. Ebû Talha henüz Müslüman olmamış idi. Ümmü Süleym(Rumeysa)'e evlenme teklifinde bulundu. Ümmü Süleym ona şu cevabı verdi: Doğrusu ben de sana hevesliyim. Senin gibisi kaçırılmaz. Lakin sen kâfir bir adamsın, bense Müslüman bir kadınım, seninle evlenmem doğru olmaz. Bunun üzerine aralarında şöyle bir konuşma cereyan etti. Ebu Talha: Sana ne oldu? Rumeysa: Ne olmuş bana? Ebu Talha: Sarı ve kırmızıdan ne haber? Rumeysa: Ben altın ve gümüş aramıyorum. Sen bir adamsın ki işitmeyen, görmeyen, sana hiç faydası dokunmayan şeylere tapıyorsun. Falanların siyah kölesinin dağdan sürükleyip getirdiği yerden biten bir odun parçasına tapmaktan hiç sıkılmıyor musun? Eğer sen Müslüman olursan, işte o benim mehrim olsun, evlenelim, başka bir şey talep etmeyeceğim! Ebu Talha: Bana Müslümanlığı kim telkin eder Rumeysa? Rumeysa: Resûlullah (s.a.) telkin eder, ona git. Ebû Talha Hz. Peygamber'in bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladı. Resûlullah, ashabı ile oturuyorken; "Ebu Talha, İslam'ın aydınlığı iki gözü arasında parlayarak geliyor" buyurdu. Ebû Talha Hz. Peygamber'in huzurunda iman etti ve Rumeysa'nın söylediklerini haber verdi. Hz. Peygamber Rumeysa'nın şartı üzerine nikâhlarını kıydı. Resûlullah, Rumeysa için şöyle buyurmuştur: Gördüm ki cennete girmişim, önümde bir ayak sesi. Bir de baktım ki Rumeysa. • Ebu Nuaym, Hilye, c. IV •
Sayfa 103 - dergâh yayınlarıKitabı okudu
479 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.