Anna ve Fransız Öpücüğü ○ Stephanie Perkins 6 / 10
Atlanta'da düzenli bir hayat yaşayan lise son sınıf öğrencisi Anna, babasının kararıyla Fransa'da bulunan bir yatılı okula gönderilir. Bu karardan pek mutlu olmaz ve kendini Fransa'da yalnız hisseder. Ama çok zaman geçmeden bir arkadaş grubuna dahil olur. Günler geçtikçe bu grubun bir üyesi olan Etienne St.Clair'a karşı hissettiklerinin farkına varır.
Roman akıcı bir dile sahip ve konusu da okuru sıkmayacak şekilde ilerliyor. Kitapta bolca Fransa ve Paris'ten bahsedilmiş, oranın kültürü hakkında birçok ayrıntı verilmiş. Bu durum benim hoşuma gitti. Ayrıca kitapta anlatılan aşk hikayesi için mekan olarak gayet güzel bir tercih olmuş. Yalnız maalesef ana karakterler Anna ve Etienne'in davranışlarına bir türlü anlam veremedim. Özellikle de Anna çok tutarsız davranıyordu, hislerinin karşısında kararsız bir durumdaydı. Etienne bana biraz daha yakın gelse de ona da kitap boyunca kızdığım bölümler olmadı değil. Bence kafa dağıtmalık, eğlenceli bir genç kurgu okumak isterseniz ve çok beklenti içine girmezseniz beğenebileceğiniz bir roman olabilir. Bir de belirtmek isterim ki yazarın seri olmasa da bu kitapla bağlantılı olan 'Lola ve Komşu Çocuk' ile 'Isla ve Mutlu Son' adında diğer kitapları da bulunuyor.
·
Not rated
Görünmez Koleksiyon-Unutulmuş Düşler-Karda (Stefan Zweig)
Stefan Zweig'in yazdığı bu kitap beni çok etkiledi. Bu hayatta paradan daha değerli şeyler var olduğunu vurguluyor aslında. Adamın gözleri görmüyor. Ve ailesi geçim sıkıntısı olduğu için adamın koleksiyonu'nu satıyorlar. Her koleksiyon yerine ona benzer bir şey koyuyorlar. Bir gün adamın koleksiyonu'nu satın almaya gelen bir adam, bakıyor ve şaşırıyor. Gerçekten koleksiyon yerindeymiş gibi davranış sergiliyor. Aslında değil. Daha sonra ailesi üzülerek koleksiyonu satın almaya gelen adama neden satmak zorunda olduklarını açıklıyorlar.
Sizce bu koleksiyon sahibini kandırmak mı yoksa fedakarlık yapmak mı?
bana sorarsanız ikisi de. Ama bende ailenin yerinde olsam aynısını yapardım. gözlerini kaybetmiş biri en büyük tutkusu olan koleksiyonu'nu da kaybetmek istemez. Görünür olmasa da olur. Önemli olan zihnimiz de var olması nesne hikayedeki gibi yok olabilir, satılabilir, kırılabilir ama daima zihnimizde kalır.
424 syf.
·
Not rated
Pia Mater, üç kitaplık bir serinin ilk kitabı. Öncelikle kitabın ilgimi çekmesinin sebebi dolaylı olarak okuduğum bölümle ilgisi ve bundan da öte insan sağlığından çok insan beynine ilgi duymamdır. Hemşirelik okumamla bir ilgisi olmasa da sağlık alanı sonuçta diye ilgili olduğunu düşündüm. Kitaplar isimlerini beyni saran üç zardan almış ve bu bana
204 syf.
9/10 puan verdi
Anne Babalar ve Gelecekteki Anne Babalar... Buraya!
Ülkemizde çok yanlış bir düşünce yapısı var: "Çocuk bakmak tecrübe işidir, okuyarak izleyerek öğrenemezsin"
50 yaş üstü bir grupla bile konuşurken çocukluktan kalma travmasını anlatıyor ve sesinin titrediğini görüyorum.
Kimisinin 5 çocuğu var ve 5.si gerçekten tam yetişmiş, çünkü artık nasıl yetiştireceğimizi biliyoruz diyorlar.
Kalıntı
Kalıntı 2 İnceleme- Lal
Selam yine ben! Şimdi şu ağzını burnunu yediğim kitabın ikinci kitabını inceleyeceğiz. Öncelikle en az spoilerlı şekilde anlatmaya çalışacağım bismillah. Şimdi şöyle ki hatırlatma yapalım Ezel ve Karmen karakterlerimiz vardı. Ha bir de olmasa da olur dediğimiz Haris. Bu Haris Karme'nin gördüğü hayalet arkadaşımız. Karmen'in söylemesiyle bu Haris küçükken onu büyütmüş, babalık yapmış, şimdi de birbirlerine aşıklarmış. E Haris'in yaşı ilerlemediğinden hem baba hem de partner görevi görüyor. Mis. Ezel ilk zamanlar Haris'i göremese de, hastalığın bir ürünü olarak görse de zamanla Haris de Ezel de birbirinden bıkıyor ve Haris Ezel'e varlığını hissettiriyor. Neyse gelelim 2.kitaba. Haris ile iyice haşır neşir olan bu ikilinin hayatı iyice değişiyor. İlk kitap gibi ikinci kitapta da mistik bir hava var, hem klasik bir genç kurgu okuyor hem de American Horror Story izliyor gibi hissediyorsunuz bazen. Şimdi kitabı okumayanlar için çok fazla detaya girmek istemiyorum lakin duramıyorum arada durdurun beni. Özetle Haris, Ezel ve Karmen üçlüsü arasında pek de hoş olmayan olaylar yaşansa da bir yandan da onların bu durumda bile birbirine olan bağlılığını okuyoruz. Aşk, gerilim, ve heyecan dolu bir kitap, okuyup bana yorum olarak bırakırsanız kitabın sonu hakkında tartışmak çok isterim. Koşun okuyup gelin. Kaçtım ben!
Ceren Melek
Ceren Melek
Dünyaca ünlü polisiye yazarı Agatha Christie, cinayetler üzerine yoğun araştırmalar yapan ve bu araştırmaları eserlerinde kullanan bir kadındır. Bir kez Türkiye’yi ziyaret eder ve bu ziyaret sırasında başına önemli olaylar gelir. Ünlü yazarın Türkiye’de geçirdiği günlerde neler yaşadığını anlatan bazı belgeler İhsan’ın elindedir. İhsan bu bilgiyi
