Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Esirlerin salıverilmesinden sonra Tiflis'te çıkan Kafkas adlı ga­zetede, avulda geçirdikleri esaret günlerinin hikayesi yayınlan­dı. Gazetenin yazdığına göre "ilk akşam, tanışmayla geçti." Bu denli dehşet verici bir akşamı, sosyal kaynaşma çağrışımı yapan bir ifadeyle tarif etmeleri ilginç. Fakat Şamil, daha ilk günden esirlere
Reklam
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur. _Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir. _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler. _Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle. _Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
Reklam
O olmasaydı-ben-nasıl olur da özlemin, düşünmenin, fark etmenin, görmekten bile, elde etmekten bile tatlı olduğunu, dolgun ve sağlam olduğunu öğrenebilirdim hem de beş duygu çapında? Sarışın bana çok şey öğretti; beni hayatla buluşturdu. O gelinceye kadar ben hiçbir şey bilmiyormuşum. Ondan önce, meğer ben, topu topu üç, beş yüz kelime ile yaşarmışım. O bana renk renk kelimeler öğretti. Hayatı, Allah'ı ve kaderi, alın yazısını öğretti diyorum size! Lakin gene de benim bilemediğim bir şeyler var: Ben, mesela, ve hâlâ nasıl tanışılır, nasıl kaynaşılır, nasıl hoşlanılır, bilmiyorum. Aşk, nasıl olur da-bir patlama gibi-iki hayata birden ve hiç düşünülmezken, aynı kuvvetle, aynı tarzda hükmeder, bilmiyorum. Ve, dizlerinin dibinde ağlayan, ölümü senden, yalvara yalvara, isteyen... nasıl olur da, bir gün, bırakır, gider... bilmiyorum.
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
_Kıyas Teorisi_ _Kıyas (Çıkarım - Akıl yürütme) : En az 2 Öncül önermeden, ardıl denilen 3. bir sonuç önermesi çıkarma biçimidir. Örneğin, 1- İnsanlar değerlidir. 2- Sokrates insandır. 3- O hâlde Sokrates değerlidir. Geçerli bir çıkarım, tümdengelim yöntemi ile yapılır. Zaten mantığın ilgilendiği akıl yürütme biçimi de tümdengelimdir. _İspat, bir
_Eristik Diyalektik: Haklı çıkmak ve kazanmak amacıyla yapılan tartışma sanatıdır. Önemli olan doğru değil dinleyiciyi ikna etmektir. Eris, yunan mitolojisinde anlaşmazlık tanrıçasıdır. _Diyalektik bir konuşma sanatıdır. Onun aracılığıyla bir şey çürütülür ya da ispatlanır ve bu konuşmacıların soru ve cevaplarıyla yapılır. Diyalektiğin görevi,
Reklam
İnsan ve Sembolleri - Arketipler
_Rüyanızda şeytanla mücadele ettiğinizi gördüğünüzde fark edeceksinizdir ki mücadele ettiğiniz yalnızca kendinizdir. Düşünü gördüğümüz kimse, İçimizdeki diğer yandır. Tanrım şükürler olsun ki beni böyle yaratmamışsın. Düş, düşü gören kişiye değil, bir topluluğa, halka, insanların tümüne aittir. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır ama
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
“Üslûp senin için hayattı. Üslûp senin için sesti. Üslûp senin düşüncelerindi. Üslûp içinde yaşattığın asıl kişiliğimdi, ama bir değil, iki değil, üçtü bu kişilikler…” “Bunlar?” “Benim basit kişiliğim dediğin birinci sesin: Herkese gösterdiğin, herkesle birlikte aile yemeklerinde sofraya oturttuğun ve herkesle birlikte yemekten sonra sigara dumanları arasında dedikodu yaptırttığın ses. Günlük hayata ilişkin ayrıntıları bu kişiye borçlusun. İkincisi, olmak istediğin kişiydi: Bu dünyada huzur bulamayan, bir başka dünyada yaşayan ve bir başka dünyanın sihirine bulanmış hayranlık verici kişilerden yürüttüğün bir maske. Önce bir taklidi, sonra kendisi olmak istediğin bu ‘kahraman’la fısıldayarak söyleşme alışkanlığın olmasaydı, bu kahramanın, kulağına fısıldadığı kelime oyunlarını, bilmeceleri, alayları, iğnelemeleri kendi aklına takılan nakaratları söyleyen bunaklar gibi tekrarlama alışkanlığın olmasaydı, günlük hayata dayanamayıp birçok mutsuz gibi bir köşeye çekilerek ölümü bekleyeceğini yazmıştın bir kere ve gözyaşlarıyla okumuştum. Üçüncüsü ise ‘objektif üslûp, sübjektif üslûp’ dediğin bu iki kişiliğin ulaşamayacağı âlemlere götürürdü seni ve tabii ki beni: Karanlık kişilik; kara üslûp! Taklitle, maskeyle yetinemeyecek kadar mutsuz olduğun gecelerde yazdıklarını ben daha iyi bilirim, ama yaptıklarını sen daha iyi bilirsin, kardeşim benim. Birbirimizi anlayacağız, birbirimizi bulacağız, birlikte tebdil-i kıyafet edeceğiz, bana adresini ver.”
Sayfa 327Kitabı okudu
Her cadı Kadim Lisan'dan bir-iki kelime bilir; büyücüler ise çok kelime bilir. Fakat yine de daha fazla kelime vardır, bazıları yüzyıllar içinde kaybolmuştur, bazıları gizlenmiştir ve bazılarını da sadece ejderhalar ve Dünya'nın Kadim Güçleri bilir; bazıları ise hiçbir canlı tarafından bilinmez, bu kelimeleri de hiçbir insan bulamaz. Çünkü bu dilin bir sonu yoktur. "Nedeni ise şu: Denizin ismi inien'dir, pekâlâ. Ama bizim İç Deniz dediğimiz denizin, Kadim Lisan'da başka bir ismi var. Hiçbir varlığın iki ismi ola-mayacağına göre, demek ki inien İç Deniz dışındaki bütün denizler anlamına geliyor. Ve tabii ki, aslında sadece o anlama da gelmiyor çünkü kendilerine özgü isimleri olan sayısız denizler, koylar ve boğazlar var. Yani Denizci Ustası Büyücüler'den birisi, tüm okyanusu, bir fırtına veya fırtına dindirme efsunu ile büyüleyecek kadar çılgın olsaydı, büyüsü sadece inien kelimesini değil, Adalar Diyarı'ndaki, Dış Uçyöreler'deki ve ta uzaklarda isimlerin varolmadığı yerlerdeki denizin de, her köşe bucağının ismini kapsardı. Böylece, bize büyü yapma gücünü veren, bu şekilde bu gücün sınırlarını da çizmiş oluyor. Bir büyücü, sadece yakınında olup ismini tam ve net olarak koyabildiği şeyleri denetimi altında tutabilir. Bu da iyi bir şeydir. Eğer böyle olmasaydı, güçlülerin kötülükleri ve de bilgelerin delilikleri, çoktan değiştirilemeyecek şeyleri değiştirme yollarım arar, Denge'yi bozardı. Dengesi bozulan deniz, üzerinde tehlikelere maruz kalarak yaşadığımız karaları basar ve eski sessizlikte tüm sesler ve isimler kaybolurdu."
Canda Elif Yok İse
" 'Can' kelimesi 'cim', 'elif' ve 'nun' harfleriyle yazılır. Elif harfi bu kelimenin ortasında yahut içindedir. Eğer 'can'ın ortasında veya içinde elif olmasaydı, bu kelime, 'gece karanlığıyla, örtüyle bir şeyin üzerinin kapatılması' manasına gelen 'cenn', ya da 'çıldırmak' manasına da gelen 'cinn' lafzına dönüşecekti. O takdirde gönülde yer eden şey ya küfür ya cinnet hali olacaktı ki bu iki hal de mutlak manada ölümdür, helâk olmaktır. Şu halde canı can yapan içindeki eliftir."
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.