Ancak aşkın kadehinden hiç şarap yudumlamamış o kişi, nasıl bir insandır?
Kaldırımları erkek ve kadın kalpleri,
tavanları ise düşlerin gizli gölgeliği olan mabedin ışıklandırılmış altarı önünde saygılı bir şekilde hiç durmamış bir ruh, nasıl bir ruhtur?
Şafağın yaprakları...
Ben hep olmayan bir sevgiliye yazacağım ve sen hep sahipsiz mektupları okumakla meşgul olacaksın. Hayatın kısır döngüsü böyle geçip giderken bir gün yolumuz kesişirmi bilinmez.
Bilmem kaç bin yıl gerisini düşünür aklım.
Güneşin batışında bir dağın kenarı.
Çökmüş bir yaşlı elinde meşeden bir baston.
Yüzünde çökülmüşlük.
Gözlerinin rengi güneşten açar.
Ve dalar geçmişe
Kaç bin yıl gerisi..
Bir aşık..
bir aşk masalı anlatır.
Bir avuç su alırken...