Tüketim olmazsa üretim, tasarruf olmazsa yatırım olmaz. Yatırım olmayınca üretim artmaz, üretim artmayınca ekonomik büyüme olmaz, ekonomik büyüme olmayınca toplumun refah düzeyi yükselmez.
Köleliğin 1865 Amerikan Anayasası'nın 13. maddesine göre kaldırılmasının ardından bu göç hareketi ve duygusu onların kendilerini gerçek manada özgür hissetmelerini sağlamıştır. Yüzyıllardır toprağa bağlı bir kölelik sürecinin ardından serbest kalan siyahları durdurabilmek pek mümkün olamamıştır! Artık bu süreçte siyahların yaşamında sürekli bir devinim vardır ve yolculuk yaşamlarının bir parçası haline gelmiştir. Amerikan ulaşım sisteminde önemli bir yeri olan gelişmiş demiryolu ağı onların bu yeni yaşam koşulları ve tarzının olmazsa olmaz bir aracı haline gelmiştir. Tren ve demiryolu doğal olarak siyahî duyguların ifade biçimi blues'u da etkisi altına almıştır.
Ebeveyn sevgisi sadece sıcak ve hoş bir duygusal deneyim olmayıp, sağlıklı bir fizyolojik ve psikolojik gelişim için olmazsa olmaz bir biyolojik koşuldur.
Merhamet, acıma, insanlık... Dünyaya güzel duyguları yitik bir çocuğun gözünden bakıyoruz. Üstelik baktığımız dünya da pisliklerle dolu. Sokakların adları kötülük ve çaresizlik kokarken yoldaşlık ettiğimiz arkadaşlarımız savunmasız insanlara acı çektirmekten zevk alan birer sadist. Tıpkı bizim gibi. Solumuzda acıdan beslenen bir boşluk hüküm