Aktif ötanazi, sağlık sisteminin oturduğu, sağlık sigortasının yaygın olduğu, hastanelerin palyatif tedbirler açısından donanımlı olduğu ülkelerde, yaşamla ölüm arasındaki özgür bir seçim olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa, bu tür imkanların sınırlı olduğu Türkiye gibi ülkelerde ise, aktif ötanazinin, kişisel özerklik hakkının bir parçası olmaktan çok, maddi ve teknik yetersizliklerden dolayı zorunlu bir seçim haline gelme ihtimali yüksektir. Bu ihtimal, yaşamın niteliği tezini yeni bir değer yargısı çerçevesinde değerlendiren ve bazı yaşamların değersiz olduğunu savunan yaklaşıma hizmet edecektir, diğer bir deyişle yaşam kalitesinin kötü olduğu durumlarda ötanazi uygulanması olağan bir durum, hatta bir mecburiyet haline gelebilecek, özerklik hakkından uzaklaşılacaktır.
Sayfa 253Kitabı okudu
Bir ki­şinin ölümü kendisi için daha iyi ise, o kişinin kendisine iyilik yapması niçin engellenmelidir?
Reklam
Montaigne'e göre, ölüm sadece bir hastalığın devası değil, aynı zamanda bütün dertlere devadır; hiçbir zaman korkulmayacak, çok kez aranacak emin bir limandır. Montaigne, ölmek özgürlüğümüz olmasa yaşamın bir kölelik olacağını söylemekte, hastalık ve acı karşısında ölümün bir kurtuluş yolu olduğunu belirtmektedir.
"bence yaşam kalitesini artıramadığımız bir hastayı canlı tutmak, ona acı çektirmektir."
Sayfa 137Kitabı okudu
"Tuhaf veya kararsız bir yaşam biçimi, başkalarının haklarına veya menfaatlerine müdahale etmediği sürece, farklı olduğu için suçlanamaz"
Sayfa 116Kitabı okudu
Yaşamın kutsallığı tezi, dini kökenlidir.
Sayfa 35 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
253 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.