Fletcher, hastalık, yaralanma gibi olayları tıp yoluyla kontrol ederek, hastalığın ya da kazanın doğal gelişimine müdahale etme inisyatifine nasıl sahipsek, ölüm konusunda da inisyatife sahip olmamız gerektiğini belirtmekte ve bunu reddetmenin insanın karar verme rolünü reddederek, onu kuklalaştırmak olduğunu söylemektedir
Her dönemin taleplerine ve inanış biçimlerine göre intihara ve ötanaziye bakış farklılık göstermiştir
Alçaklığın Evrensel Tarihi.....Jorge Luis Borges,
İnsan Nedir ki.....Max Frisch,
Ölme Hakkı: Ötanazi......Sibel İnceoğlu
pdf si olan paylaşabilir mi
Eski ceza yasasının büyük bir problemiymiş
Kürtajla ilgili Türk Hukuku'ndaki durum da, klasik yaşamın dokunulmazhğı tezinden bir sapma olarak değerlendirilebilir görünse de, gerçekte kürtaja ilişkin yaklaşımın çok farklı olduğu gözlemlenmektedir. Türk Hukuku'nda, annenin yaşamı tehlikede olmadığı müddetçe, çocuk düşürme 1983 yılına kadar suç kabul edilmekteydi. Her ne kadar burada korunanın fetüsün hakkı olduğu düşünülse de, Ceza Yasası'nda çocuk düşürme suçlarını düzenleyen 468-470. md'lerin bulunduğu faslın başlığının "ırkın tümlüğü ve sağlığı aleyhinde cürümler" olması şüphe uyandırmaktadır. Fetüsün potansiyel yaşamının korunmasından çok, ırkın çoğalması ve korunması gibi bir amacın güdülmesi ile totaliter bir bakış açısının ortaya koyulduğu söylenebilir. Bu başlığın Faşist İtalya'nın 1930 tarihli Ceza Yasası'ndan esinlenilerek hazırlanmış olması da söz konusu düşünceyi desteklemektedir.
Sayfa 122 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Bugün dünyada genel kabul gören dini yaklaşımlardan, Doğu halkınca kabul edilenler, çoğunlukla Batı dinleri ve İslam'dan farklılık gösterir. Büyük Doğu dinlerinden Şintoizm, Budizm ümitsiz hastalık durumunda istemli ölüme izin verir. Çin'de Konfüçyus ahlakı da aynı şeyi savunur. Buda Dialogları'nda, iki kutsal kişinin çaresiz hastalıktan kurtulmak için intihar ettiklerinden söz edilir ve bu Nirvana'ya ulaşmak için bir engel değildir.
Sayfa 56 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Ötenazi & Living Will ( Ölme Hakkı)
Ötenazi , tıbbi olarak ölümden başka çarenin olmadığı durumlarda ve kişinin katlanılmaz acılar çekmesi halinde rızasının olması şartıyla tıbbi yollar aracılığıyla öldürülmesi veya tıbbi yardım esirgenerek ölüme bırakılmasıdır.
-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-
Living Will ( Diriltmeyin)
Cambridge Dictionary' de terim anlamı ; bir kişi öleceğinden emin olacak kadar hastalanırsa ve tedavisiyle ilgili isteklerini iletemezse ne tür bir tıbbi tedavi istediğini söylediği yazılı bir belge olan Living Will , tıbbi olarak ölümden başka çarenin olmadığı durumlarda ya da ileride düzelme ihtimalinin olmadığı bir engellilikte (felç gibi) makinelere bağlı olarak ya da başka herhangi tıbbi bir yol aracılığıyla zorla yaşatılmak yerine tıbbi yardımın reddedilmesidir. Bu kişiler vücutlarına DNR ( do not resuscitate) ya da CPR ( Cardiopulmonary Resuscitation) dövmesi yaptırarak kalpleri durduğunda yaşama dönmeme kararlarını gösterirler.
Living will' in ötenaziden farkı sağlıklı bir irade ile ( hastalığın getirisi olan acının etki etmediği bir irade ile) rıza göstermiş olmaktır.
İnsanların doğma hakkı üzerinde bir tasarrufu olmadığı gibi ölme hakkı üzerinde de bir tasarrufu olmamalı mıdır?
Bir insan felç kalma gibi bir durumla karşılaştığında felcin getirisi olan durumların onur kırıcılığını yaşamak yerine ölme hakkı olmalı mıdır?
Kanserin ilerlemiş evresinde olan bir bireyin, doktorların iyileşme olasılığının ortadan kalkmasını söylemesi halinde çektiği acılarına ötenazi ile son verme hakkı olmalı mıdır?
Ötenazi ya da Living Will'in hak olarak bireylere tanınması hakkında düşünceleriniz nelerdir?