'' Ölmeden önce ölünüz''
Sayfa 31 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu
Ağaçlardan önce uyandım. Ellerimi havaya açtım. Tavan yıkılsın, parlak yıldızlar görürsün istedim. Biri adımı söylesin. Ben o adı bileyim. İstedim. Yazıların üzerinde gezdirdim parmaklarımı. İki kemikli örümcek. İşte adlar. Biri benim olmalı. Kulağıma fısıldayanlar nerede şimdi? Bu yorgun madde benim. Kimsesizliğin ortasında gecikmiş. Ölmeden ölünüz buyuruldu. Tavandan aşağıya ağları, toz, kül ve sözler döküldü. Buyruklar. Yazabilseydim eğer ağaçlar uyanırdı. Su yürürdü. Işırdı. Bir adım olurdu.
Küçük Joey annesinin evden ona seslendiğini duyduğunda bir ağacın altında oturuyordu, "Joey ne
yapıyorsun?"
"Hiçbir şey, anne" diye yanıt verdi.
"Yo, gerçekten Joey, ne yapıyorsun?"
"Hiçbir şey dedim ya."
"Bana yalan söyleme! Ne yapıyorsun söyle çabuk!"
Bu noktada Joey, derince iç çekip yerden küçük bir taş aldı ve biraz uzağa fırlatarak annesine,
"Taş atıyorum" diye seslendi.
"Ben de bunu yaptığını sanıyordum zaten! Şimdi hemen buna bir son ver!"
"Tanrım" diye kendi kendine söylendi Joey, "bugünlerde kimse hiçbir şey yapmamana izin vermiyor."
Sayfa 46
Ölmeden yaklaşık on saat önce bana şöyle dedi: "Sen haklıydın, ertelemek doğru değil. Şimdi
kafamdaki tüm sorularla birlikte ölüyorum. Unutma, bütün tavsiyelerim yanlıştı. Sen haklısın, hiçbir şeyi erteleme. Kafanda bir soru belirdiği zaman, yanıtını en kısa zamanda bulmaya çalış."
Sayfa 8
"Kesinlikle özel ve mahrem olan iki deneyim vardır: ölüm ve rüya görmek. Kimse benim
yerime ölemez ve kimse benim yerime rüya göremez."
Sayfa 2
"Ölmeden önce ölünüz. Ölmeden evvel, şehvani ve nefsani hislerinizi terk etmek suretiyle bir nevi ölünüz."
Hz. Muhammed (s.a.v), Hadis-i Şerif
Sayfa 171Kitabı okudu
Kesinlikle özel ve mahrem olan iki deneyim vardır: ölüm ve rüya görmek. Kimse benim yerime ölemez ve kimse benim yerime rüya göremez.
Ölümle yalnızca sevdiğiniz biri ölünce gerçekten yüz yüze gelirsiniz.
Dünyada bozulmadan kalabilmiş tek şeydir ölüm.
Ölümden korkanlar sevmekten de korkar çünkü sevgi de bir ölüm biçimidir.
Ömrünüzün üçte birini uykuya, diğer üçte birini yiyecek, giyecek ve ev masraflarınızı karşılayabilmek için çalışmaya harcadığınızı göreceksiniz. Geriye kalan kısa zaman ise eğitim, futbol maçları, filmler, saçma sapan tartışma ve kavgalara gidiyor. Bu durumda yetmiş senelik ömrünüzün yedi dakikasını bile kendinize ayırabilmişseniz eğer, bence bilge biri sayılırsınız!