"Bu kartallar orada üç gün, bir hafta, on gün döner dururlar. Sonra da birisi gelir oraları arar arar, bir leş bulamaz... Bulamayınca da kuyuya bakar, kuyuda kuyunun aynasında ölünün gözlerini görür cam gibi. Görünce de ölüyü oradan çıkarır. Çıkarınca da kimin öldürdüğünü anlar. Araştırır. Araştırınca da bulur. Kim gezer buralarda geceleri? Bir Sefer, bir de Memidik. Kim öldürdü ölüyü? Memidik öldürdü."
Sayfa 107 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Güneş kavuruyordu. Güneş değil gökyüzünde bir köz yığınıydı. Çukurovaya bir boz duman çökmüştü. Tüten, ağır, ipiltili bir ışık dumanına batmıştı Çukurova. Anavarza kayalıkları dumanlı, ışıklı bir ipiltiydi. Tütüyordu. Yüz adım ötesi gözükmüyor, tüten bir ipiltiye kesiyor, her yanı kamaş kamaş eyliyordu. Ceyhan ırmağı sıcak, yalp yalp eden erimiş, ışığa kesmiş, tüten, alttan akan, durmuş bir gümüş suyuna benziyordu.
Sayfa 105 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gavur dağları uçuk bir mavide, bir duman perdesi gibi seçiliyordu. Dağların üstünde üç büyük yıldız, birisi kuyrukyıldızı, yalp yalp ediyordu. Kuyrukyıldızı dönüyor, kıvılcımlanıyor, yalbırıyordu. Dağların başında, ötelerde incecik, görülür görülmez bir ışık çizgisi, belli belirsiz yayılıyordu.
Sayfa 96 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Bir soluk alışta bin yeri acıyor..”
Sayfa 245
“Atının birisi doru, birisi de kır,” diye geçirdi içinden. “Kır atla doru atın bir araya gelmesi uğur getirir." Sonra da: “Amma yalan atıyorsun Halil,” dedi kendi kendine. “Belki de getirir,” dedi sonra da “Şu dünyada ne var, ne yok bilmiyoruz ki. Neyin uğur getirip getirmeyeceğini bilmiyoruz ki."
Bu dünyada insanın kötüsü her zaman insanlara kötülük düşünür, kötülük yapabilir. Kurdukları tuzaklar etkili olur. Bugünkü dünya toprağı kötü insanların ektiği acıların, alçaklığın, aşağılığın bitmesine, gelişmesine elverişli topraktır.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.