Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
68 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Sweig'in bu novellasını çoğu insan beğenmez ama ben ilginç bir şekilde beğendim. Üslubu her zamanki gibi çok akıcı bir şekilde ilerliyor. Bu kitapla iyi bir bağ kurduğum için sanırım ekstra zevk aldım. Bu novella biraz daha uzun olabilse ve bir "novel" olsa sanırım daha iyi olurdu ama bu hâliyle de fena değil. Bir tıp öğrencisini merkeze alan, okuması keyifli, akıcı bir novella bu. Tavsiyedir, daha önceden okumadıysanız bir saat gibi kısa bir sürede keyifle okuyabilirsiniz.
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229bin okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
#OkudumBitti #Kurban #S.J.Bolton #480Sayfa Sırtında üç adet rünik sembol yer alıyordu. Doğurganlık anlamına gelen Othilla, Hasat anlamına gelen Dagaz ve Kurban anlamına gelen Naıthiz. Doğum uzmanı olan Tora Shetland’daki evinin bahçesine ölen atını gömmek için açtığı çukurda bir ceset bulur. Cesedin incelemesinde en son çilek yediği,
Kurban
KurbanS. J. Bolton · Pegasus Yayınları · 2012322 okunma
Reklam
8/10 puan verdi
·
Beğendi
En başından belirteyim Samuel Beckett herkesin kolay okuyabileceği bir yazar değil. Beni de okurken kitabın bazı yerlerinde zorlamadı dersem yalan olur. Ancak kitap okumayı seven kişilerin okuma serüvenlerini bir aşama daha ileri taşımak istiyorlarsa mutlaka şans vermeleri gereken bir yazar olduğunu düşünüyorum. Kitap adı üstünde Murphy adlı bir adam ile alakalı. Kitaptaki diğer karakterler sanki Murphy’nin hayatının içinde hem olan hem de hiç olmamış olan kişiler. Çoğu yerde anlatılan konu ile alakalı olmayan girdiler gibiler. Bu da çoğu zaman kitaba odaklanmayı zorlaştıran ve ben ne okuyorum hissi doğuran bir durum. Murphy’nin kendi kendine kalma ihtiyacını, bilincinin derinliklerinde kaybolma özlemini okurken çok net bir şekilde hissettiriyor yazar. Murphy (ve sallanan koltuğu) unutamayacağım kitap karakterleri arasında yerini aldı. Son olarak şu alıntıyı ekleyeyim; “ Hangi aptal olsa gözlerini kapayabilir ama deve kuşunun kumda gördüğünü kim bilebilir?” Ancak herkese önerebileceğim bir kitap değil, ilgilisine diyelim.
Murphy
MurphySamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2015520 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Afşin Kum yeni farkına vardığım yazarlardan. Aslında bu tarz hikayeleri severim ama bir şekilde gözümden kaçmış. Yazarın eğitimi ve çalıştığı alan bilgisayar dünyası ile alakalı olunca yapay zeka meselesini de tahminimce tecrübeleri ile de harmanlayarak çok güzel bir kurguya oturtmuş. Kurgunun içine türk toplum yapısının dinamiklerini de çok iyi yerleştirmiş . Okurken hem eğlendim ve keyif aldım, hem düşündüm hem de üzüldüm. Yazar yer yer teknik detaylara yer vermiş olsa da konuya hakim olmayan okuyucunun bile sıkılmadan olayları takip edebilmesini sağlayabilecek bir anlatım tarzını kullanmış. Felsefi ve ahlaki sorgulamaları olan bir kitap. Aynı zamanda toplum olarak yapay zeka uygulamalarına ne kadar hazırlıklıyız sorgulamasını yaptıran, gerekli yasal düzenlemeler neler olmalı, yeterli mi ve yapılan düzenlemelerin ne kadarı hayata geçirilebilmiş gibi konuları da düşündüren bir kitap. Tavsiye ederim.
Kübra
KübraAfşin Kum · April Yayıncılık · 2020669 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"Bu dünya kimseye baki değil."
》Yıl 1968. İstanbul sokaklarındayız. O zaman da mı otobüsler hep kalabalıktı? Dolmuş şoförleri o zaman da mı para üstü vermeyi unuturdu? O zaman da çalışmak zorunda olan çocuklar vardı değil mi? Yoksulluk, ezilen insanlar, yaşam mücadelesi o zaman da vardı değil mi? 》Tramvaylar, eski sokaklar, gazete satan çocuklar, yıkıldı yıkılacak evler ve
Önce Ekmek
Önce EkmekOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,509 okunma
192 syf.
3/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Hafiften feministik hava soluduğum bu kitapta 'kadın'ın 16. yüzyıldan günümüze kadar olan sosyal konumundaki değişim örneklerle anlatılmış. Yer yer beğendiğim ve hak verdiğim kısımlar olsa da kitabı genel anlamda çok sıkıcı buldum.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Ren Kitap · 202437,7bin okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öncelikle yazarımız George Sand takma adını kullanan asıl adı ise Amandine Aurore Lucile Dupin olan bir kadın yazar. İlk kadın Fransız yazar olarak anılan George Sand, eserlerinde güçlü kadın karakterler yaratan ve sosyal hayatındaki tavırları ile feminist olmakla yorumlanmış ancak kendisi bunu hiçbir zaman kabul etmemiştir. Muhtemelen feminist gibi katı bir söylemden öte amacı kadınların da erkekler kadar güçlü ve eşit olduğu bir dünyayı yansıtan eserler oluşturmak ve kısacık bir kalıplaşmış ifadenin altında hapsolmamaktı. Lavinia isimli kitabına geldiğimizde, eserde iki farklı hikaye yer alıyor. Hikayelerin konuları birbirinden oldukça farklı olsa da ortak olan tek noktaları güçlü bir kadın karaktere sahip olmaları. Kitaba da ismini veren Lavinia isimli hikâyede sevdiği erkek tarafından terk edilen kadının bu aşk acısından da son derece olgun ve güçlü çıkarak baş edebileceğini gösteriyor. Hatalarından ders çıkaran bir kadın kendine duyduğu güvenle birlikte yoluna devam etmeyi başarıyor. Markiz adlı hikâyede ise kendisini hiçbir zaman kıskanç kocasına ait hissedemeyen bir kadının platonik olarak aşık olduğu bir tiyatro oyuncusu çevresinde yaşadığı aşk ve hayal kırıklığını okuyoruz. Ben kitabı, hikâyeleri gerçekten çok sevdim. Sizlere de okumanızı tavsiye ederim.
Lavinia
LaviniaGeorge Sand · Can Yayınları · 2021904 okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
"Küçükken üzerime örttüğüm yorganın beni her kötülükten koruyacağını sanırdım." 7/10 Bazen eğlenerek bazen kriz geçirerek okuduğum bir kitap ile geldim. Kısaca konusu Hatay'ın en tanınan adamı, torunu Mihrinazı varisi ilan ediyor ve bu paranın peşine bir çok kişi düşüyor. Dedesi onu korumaya çalışırken erkek karakterimiz işin içine dahil oluyor ve o da kızı korumaya başlıyor. Mihrinaz'ın şımarıklığı bazen o kadar sinir bozucuydu ki. Tamam anlıyorum bazı yerleri ama yaptığı bazı şeyler kötüydü. Zamiri görmek için Cihanı kullandığı yerde onu anlamak benim için daha zordu. Genel olarak çabalaması ve sevdikleri için savaşmasını sevdim. Bazı yerlerde Zamir ile beraber çocuklaşıyordu ve o yerleri çok sevdim( gerçek hayatta görsem bu ne be derim). Zamir karakteri aşırı tatlı ve korumacıydı. Bu abi benim favorim. Bir diğer favorim Baran. Bal olsa da yesem. Kitabın konusunu çok sevdim. İkinci kitabını da okurum ama yazarın kalemi burda diğer kitaplarına nazaran daha güçsüzdü gibi. Bazı betimlemeleri hoşuma gitmedi ve olayla ilişkilendiremedim. Bir kaç betimleme eksik olsaydı daha iyi olurdu Birde kitabın sonu... Çok çok yanlış yerde bitmiş gibi hissediyorum. Mesela o kaza sahnesinde bitebilirdi. İkinci kitaba dair bir merakımız olurdu. Böyle biraz sönük kalmış. Her yaş grubuna uygun.
Halef 1: Düş
Halef 1: DüşLeman Veli · Ephesus Yayınları · 20211,320 okunma
300 syf.
10/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Yazarın kalemini gerçekten çok seviyorum. Bundan önceki yaklaşık on kitabını da okudum. Gerçekten çok güzel betimleyenerek, olay yaşatır anlatıyor. Bu kitapta da Mehmet Ali’nin yaşadıkları %95 gerçek olsa da %5 süsleme payıyla beraber güzel bir hikaye ortaya çıkmış. Okumaktan keyif aldım. Okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum.
Türk Kelebeği
Türk KelebeğiHasan İzzettin Dinamo · Yalçın Yayınları · 198113 okunma
·
Puan vermedi
"Ben hasta bir adamım." Kitabın başında bu cümleyi okuyup direkt kafamızda canlandırdığımız şey genelde fiziksel bir hastalık oluyor ancak burdaki anlam fizikseli değil psikoljiyi ele almakta. Kitap yalnızca tek bir alanı ele alıyor denilemez bence sosyal, içsel veya felsefi birçok alanı içinde barındırıyor. Genel olarak kitapta karakterin yapmis olduğu ic monoloğu okuyoruz. Bunlar bize aslında kişinin içindeki karanlık tarafıda yansıtmakta. Bir cok kişinin içsel konusmalardan dolayı yarim birakmis oldugu bir kitap olsa da aslında bizlere bir çok şeyi kitap bu yönüyle anlatmakta. Ele almis olduğu bir çok alanla aslinda okuyucunun kendisini de içsel bir düşünmeye, etrafta olan biten her şeyi düşündürmeye iten bir kitap. Okunulacak ve üzerine düşünülecek güzel bir eser.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,7bin okunma
Reklam
230 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mafya Kingpins serisinin ilk kitabı hani kitapta bir şey eksiktir ne olduğunu bir türlü net anlayamazsınız tam öyle bir kitaptı .Bir mafya hikayesine göre aslında oldukça temiz ve iyimserdi. Bazı sorunlar ve tehlikeler olsa da mutlu sona ulaşıyorlar ve bu mutluluğa ulaşmak için korkunç şeyler yaşamak zorunda kalmıyorlar. Şehri yöneten büyük mafya ailelerinden birinin iki kızı var kızları diğer ailelerle evlendirmek için angaje yapılıyor . Alessia küçük kız kardeş girdiği oda yanlış o yüzden kız kardeşi Gia için konuşulan Miceli ile karşılaşıyor . Ve bu çiftimiz ilk anda birbirlerine bayılınca pek mutlu oluyorlar bu evlilik anlaşmasına . Fakat hata ortaya çıkınca tabi işler biraz sarpa sarıyor . Alessia için ayarlanan sanki çok fark edecekmiş gibi tonla olay yaratıyor hatta kızı vurdurmaya kalkıyor geri zekalı . Kızı Miceli kurtarıp alıp evleniyor cart diye :D Sonrasında yine olaylar az ucundan aksiyon ve mutluluk :)
His to Own
His to OwnAva Gray · Independently published · 01 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Şehirler insanları rahatsız eder!" #memduhsevketesendal kaleminden #ayasliilekiraciları @terskarga nın #mart ayı #kitap önerilerinden biriydi. Yıllar evvel kitabı okumuş ve vaktiyle dizi film olarak da izlemiş olduğum için çok unutmamışım aslında. Yeniden ve büyük bir zevkle okudum kitabı çünkü Türk Edebiyatı okumayı gerçekten çok seviyorum. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ayaşlı İbrahim Efendi'nin kiraladığı bir apartman dairesindeki 9 odada kalan insanların yaşamlarını anlatan satırlar farklı kültürlerden gelen insanların adeta mozaiği gibi. #Aile ve sıklıkla #kadın teması göz önünde bulunurken dönemin ahlâki anlayışını da gözler önüne seriyor. Kırsal kesimdeki insanların düşünce tarzlarını okuyarak o eve ve odalara konuk olmak güzel... #tavsiyeederim "Ah, insan evladı nerede olsa bellidir ..." #OkurSevtap
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Yapı Kredi Yayınları · 20235,8bin okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
" İnsan bunalımda olduğu zaman tanımadığı kişilerle kendini rahat hissediyor. En azından yalan söyleyebiliyorsun." #isteboyleoldu adlı kitabı ile tanıdığım ve kaleminin çekimine kapıldığım #nataliaginzburg un #sevgilimichele adlı kitabını da çok severek okudum . #şemsagezgin çevirisi ile yayımlanan #kitap , mektuplardan oluşuyor. Bir ailenin iç dinamiklerini birbirlerine yazdıkları mektuplardan öğrenirken acıyı, sevinci ve hüznü ifade edişleri oldukça yalın ve içten geldi. Siyasi olaylar nedeniyle İtalya'dan İngiltere'ye kaçan Michele ve onunla mektuplaşan annesi, kız kardeşi, eski kız arkadaşı ve yakın arkadaşını da tanıma fırsatı buluyoruz satırlarda. Dahası bu insanlar birbirleri ile de yazışmaya başlayınca yaşanan iç döküş hali okuru, merakla kitabı okumaya sevk ediyor. Ekonomik ve siyasi koşulların etkilediği farklı toplum ve iklimlerdeki insan halleri de diyebiliriz aslında. #Mektup okumayı severseniz kitabı da ilgiyle okursunuz diye düşünüyorum . Kitapla ilgili tek eleştirim, her ne kadar mektuplar farklı insanlar tarafından yazılmış olsa da bir yerden sonra aynı kalemden çıkmış gibi bir his uyandırıyor. Canım yazar keşke farklı birşeyler ekleseydi her karaktere özgün bir yazım tarzı gibi çağrışım yapan diye düşünmedim değil ama ben buna rağmen sevdim... "Günümüz gençlerinin anıları yok, olsa da beslemiyorlar." #OkurSevtap
Sevgili Michele
Sevgili MicheleNatalia Ginzburg · Can Yayınları · 202419 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.