Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
AZELYA...
Sözünden dönen taş olsun Yüreğimin başındaki bu duman da ne Azelya?Halimi sorma İki nehrin kavuşması gibi Senede bir de olsa kavuşasım var sana Ayn-ı Zeliha Sonra fark ettim ki içim yare İçim bin pare Hardan öte Külden ziyadeEy benim, sevdasına yenildiğim Azelya... Yeter artık, kurula gözlerini Sabrın makamında, nun mu sandın kendini Enel hak
Ey Yolcu, Uyan!
‎ ''Allah'a dayandım! '' diye sen çıkma yataktan... Ma'na-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nadan! Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu; Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? Üç kıt'ada, yer yer, kanayan izleri şahid: Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid. Alemde ''tevekkül'' demek
Reklam
ne yapacağını bilememek...
mesela, rengarenk pabuçlarını bir kenara koydu diyelim yine de karşısına geçip birtakım şeyler söylemeye devam ederler, noktalama işaretlerini de üzerine üzerine fırlatmayı eksik etmeden. belki dalgın birkaç adım gelip söndürüverir başının ucundaki sessiz lambayı. onu da bilemez. saat ne kadar geçmiş, gündüz ne kadar olmuş ve gece saçını başını
Sen susmanın ağırlığı altında ezildin mi hiç? Çığlık çığlığa çırpınan anlamları bastırdın mı göğsüne? Sen sessizliğin belirsizliğinde kavruldun mu daha önce? Bırak yansın tamam yansın kül olsun varlık. Bırak tutunduğu dalı yücelten yüreğim fark etsin alçak irtifanı. Ne bitmez cezaymış bu umudun sanrısı. Hayalini de çok gördü kaleminin yazgısı. Anlatsaydın susardım, cebren kelimeleri boğdu bıraktığın sızı. Mecalin mi yok, gönlün mü yok, korkun mu çok? Yüreğin tek bir cümle söylemiyor, bendeki tek mânâ sendin, söyle ey kelimem, cümle olmaya gücün neden yetmiyor?
Bir Parça Delirmek
Haklı ya da haksız olmadan yazmak istiyorum, doğru ya da yanlış da sizin olsun. Söylediğim her şeye bir kulp takılabildiği için çekiniyorum konuşmaktan. Belki yazmak,fakat altına imzamı atamam zaman durmadığı müddetçe. Yürüsem suç,ayağa kalksam suç,konuşsam suç, sussam belki suç. Ne de kaybolmak bir çare. Yalnızca kendimi duyumsamak,hissetmek istiyorum. Bakın işte,tüm bu kalabalık ve hengame içinde kaybolmadım ve ben de insanım, benim de kalbim var;bir bu anlaşılsın istiyorum. Kimseye kırılmayacak kadar korkuyorum,korkağım. Bir hakkım olduğunu serdedemem, korkarım üzerime çullanırlar diye. Korkarım,meramımı açarsam susturmaya çalışırlar diye. Bir çığlık atmak istiyorum o zaman yalnızca, ben ve siz beni duyun,hissedelim varlığımı,fakat ne dediğimi anlamayın ki suçlamayın beni yine. Şikayetçi değilim,başıma gelen her şeyin müsebbibi benim, biliyorum. Ölmeden önce yalnızca, gerçekten bir insanla konuşabilmek ve onda kendimi hissetmek isterdim. Tüm bunlar çok mu karışık? Belki de öyledir,fakat böylesi daha iyi. İnsanlar bilmedikleri değil, anladıklarını sandıklarının düşmanı çünkü. Ben anlaşılır sayılıp düşman kazanmak istemiyorum. Cesaretim yok.
GÖLGESİZLER Daha önce ölmemiş birisinin, ölüm haberini aldin mi hiç? Hiç kimse gelip de anlatmadı mi? Sana daha önce yaşanmış olanı? Daha önce ölmemiş birisinin, Gözyaşı izlerini gördün mü hiç? Sesler, gölgeler, tozlar arasında, Gizli gizli ağladığını duydun mu hiç? Daha önce ölmemiş birisinin, Gözlerindeki anilarla buluştun mu hiç? Tut ki bir gün sana gelecek olsun, Gölgesizlerden biri, Ve ömrünce tanımadığın bir yüzle, Kendini bulduğun anı hatırladın mi hiç?
Mustafa
Mustafa
Reklam
"Yeni yaş, yeni umutlar, ama hep baharlara niyetimiz. Elbette hep çiçek açmayacak günler, bazen yağmurlar bazen fırtınalar deliverecek ruhumuzu. Ben, yorgunum. Ama umutluyum. Her şey çok güzel olacak'cıyım. Olsun. Güzel olsun. Yaşamak bir can sıkıntısı olmasın olur mu Ömür Hanım?" Hoşgeldin yeni yaşım.. 🤍
Hiç de estetik olmayan görsellerle karşınızdayım. Taşınıyoruz. İlk kitaplardan başladım. Zaman içinde bir hayli kitap toplamışız evimize. Elime aldığım her kitap bir milisaniyeliğine de olsa beni başka bir ana götürüyor. Annemin genç kızlığında İsmet Özel’e, Rasim Özdenören’e imzalattığı neredeyse o her yeri çizili kitaplar. Annemin ben 10
Adalet
İnsansız adalet olmaz Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu! Ama, olmaz olsun
Görmüyor mu sanıyorsun?
Allah görmüyor mu denediğini, çabaladığını, Duâ ettiğini, yorulduğunu, Unutma ki, imtihandasın, başına gelenlere öyle bir sabret ki Allah derdine derman, sabrına hayran olsun. Duâ'ların kabul olsun.
Reklam
Acaba insan çok sevdiği insanla evlenince düzeliyor mu ya
Liseden bir tane arkadaşım vardı ama aşırı sorunluydu hiçbir halt olmaz bundan diyorduk. Evlenmiş, çocuğu olmuş.. çok güzel bir eş ve baba olmuş. Demek ki insanın ne kadar sorunu olursa olsun karakter ve sadakat çok farklı bir şey inşallah hep böyle mutlu olurlar.🫠
{İnsanlar, imtihandan geçirilmeden sadece iman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? •Ankebût,2} "Eline bir kitap aldın, kapağını açtın ve okumaya başladın. Gözlerini açıp, ilk nefesini aldığında artık senin olan hayatın seçimlerinle şekillendi.Aklın erdi ve tercihini yaptın.Allah'a inandın. Ondan gelen her şeye, hayra
Kâmile

Kâmile

@GulveKul
·
20 Aralık 2023 23:20
Ashabı Kiram,Rasûlullah Aleyhisselam'ın gidişine nasıl dayanmıştı ki...? Yeryüzününde bi güzel nazar bâki kalacak olsa bu O'nun(ﷺ) bakışı olurdu.. Bı güzel tebessüm kalacak olsa yine O'nun (ﷺ) gül yüzü olurdu.. Birinin gidişiyle bu dünya duracaksa O'nun (ﷺ)gidişi olmalıydı...fakat olmadı. Rasûlullah Aleyhisselam'ın gökteki yıldızları bu acıya dayandı... Bı sıkıntıları olduğunda yanına varıp diz çöktükleri...bütün darliklarina rağmen ellerine bir nimet geçince ikram etmek için yanına koştukları...mescide gittiklerinde kainatın en güzel namazını kılmak için arkasında saf durdukları.."kim bugün bir yetimin başını okşadı" diye rahmet telkinleriyle üzerlerine titreyen.. hayatlarında ki karanlığı nuruyla aydınlatan...bakmaya bile kıyamadikları "sonsuzluk ikliminin batmayan güneşi" artık yoktu yanlarında... Doğan hangi güneş içlerini isıtabilirdi ki... Ama unuttuğum bı şey var O'na en yakın olanlar O'nun ahlakıyla en çok ahlaklananlardı...bunun ilahi bı emir olduğunun bilincinde, emanet edileni tebliğ etmek için dünyanın dört yanına dağıldılar..yeri geldi Ümmü Eymen'e(r.anha) gidip ağladılar ama yılgınlık göstermediler. Ebu Ubeyde bin Cerrah(r.a.)'ın uhutta kırılan dişine bakıp ağladılar ama cihattan geri durmadılar. İçlerinde ki iman gücüyle"Ey insanlar, kim Muhammed (s.a.v.)'e tapıyorsa bilsin ki, Muhammed (s.a.v.) ölmüştür. Kim de Allâh'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki, Allâhü Teâlâ diridir, ebedîdir”demişlerdi. Gönlümüz sevdiklerimizin hasretiyle dağlanıyorken,onları hatırlamak en büyük tesellilerden... Radıyallâhu anhüm ecmain...
1- Turancı falan olmadım. Sâdece karşıma çıktı merak ettim, hattâ daha bu sabah sevdiğim bir sosyalist arkadaşıma “hem turancı hem sosyalist olunuyor mu ya :)” diye aynen bu cümleyle sordum, gülüştük falan. 2- Madem bu bir sorundu, çekip gidip arkamdan dedikodumu yapacağına bahsettiğin samimiyete dayanarak keşke vay sen niye bunları okuyorsun diye yüzüme söyleseydin, çok daha yakışırdı. 3- Daha önce de iznimi almadan paylaştığım bir şeyi yine başka yerde anlatmıştın, bu da dedikodu sayılır ve çok çirkin bir şeydir. Daha çok madde var da işte, senin canın sağ olsun. Uğurlar olsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.