Banu Avar'ın konuk olduğu bir televizyon programında: "Bu kitap bir üniversitedir. Kim, hangi üniversiteyi bitirirse bitirsin, bu kitabı okumadıysa olmaz." dediğinde, kitabın ismini hemen hafızama not almıştım ve şuan itibariyle bitirdim.
"Her sırtını sıvazlayanı dost sanma! Belkide bıçak saplayacağı yeri yokluyordur." sözünü duysanız aklınıza ilk olarak hangi ülke gelirdi? Ben amerika denilen illeti her zaman kansere benzetirim. Ve biz bunun tedavisini bulamadığımız sürece; hem güzel ülkemizi, hem de tüm dünyayı kasıp kavurmaya devam edecek bu illet! Ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmeden, düşmanı tanımadan, onun stratejilerini ve geçmişte yaptığımız hataları görmeden düşmanla nasıl mücadele edebiliriz? Önce düşmanı tanımalıyız ki onunla mücadele edebilelim. Bu kitap, tam da bu sorulara cevap veriyor işte, asıl düşmanı tanımamızı istiyor!
Siyasileri ve medyayı dahi avucunun içine almış istediği gibi kanalize edebilen, içimize kadar sızmış bir düşman! Amerikan emperyalizmini, "anlaşma" ve "yardım" adı altında ülkemizi nasıl "gizli işgal" ile işgal ettiklerini ve siyasilerin (özellikle 1947 yılı itibariyle) geçmiş dönemde verdikleri hatalı kararları gözler önüne seriyor. Maalesef ülke olarak nasıl bir bataklığın içinde olduğumuzu içiniz acıyarak okuyacaksınız.