“Birini gerçekten tanıdığın zaman ondan nefret edemezsin."
"Ya da belki ondan nefret etmeyi bırakıncaya kadar onu gerçekten tanıyamazsın."
"Bu çember bir paradoks mu?” Dom Cristao çoğu gerçeğin ancak çember paradokslarla açıklanabileceğini söylüyor."
"Bunun gerçekle bir alakası olduğunu sanmıyorum Olhado. Bu sadece neden ve sonuç. Onları asla ayıramayız. Bilim ilk nedenden başka tüm nedenleri reddediyor; bir dominoyu devirdiğinde yanındaki de devrilir. Ama söz konusu insan olunca önemli olan tek neden, son neden, amaç. İnsanın aklında olan şey. İnsanların gerçekten ne istediğini anladığında onlardan nefret edemiyorsun. Onlardan korkabilirsin ama nefret edemezsin çünkü aynı arzuları her zaman kendi kalbinde de bulabilirsin."
" Soğuk ve acımasız mıyım? " diye sordu Ender.ses tonunda alay vardı ama kelimeler ona acı ve gerçek geliyordu.
" Yarayı iyileştirmenin tek yolu kızgın demirle dağlanmaksa, bunu yapacak kadar şefkatlisin. "
Ender serisinin 2. kitabı. İlk kitabın devamı niteliğinde olmamasına rağmen yazar kitaba göndermeler yapmış. Kahramanımız, ilk kitapta yer alan çocukluk dönemini geride bırakan olgun bir ölüler sözcüsü olarak karşımıza. Konu olarak beni çok etkiledi. Ender farklı bir dünyaya, bir bilim adamının sözcülüğünü yapmak için çağrılır ve olaylar gelişir.
Ölülerin SözcüsüOrson Scott Card · Altıkırkbeş Yayınları · 2013136 okunma
Dikkat spoiler içerir.
Ender, Ana kraliçe hariç bütün böcekleri yok ettikten sonra Trondheim adında bir gezegene yerleşir ve orada hocalık yapmaya başlar. Valentine de evlenmiştir ve çocuk beklemektedir. Bu arada başka bir gezegende Pipo adında bir bilim adamı domuzcuk adını verdiği türde yaratıklarla iletişime geçer. Oğlu Libo ve bir hastalık yüzünden annesi babası ölen Novinha da yardımcılarıdır. Pipo ölür ve Novinha çalışmalarını saklar. Sevdiği halde notları görme hakkı olacağı için Libo ile evlenmez, Marcao adında biri ile evlenir. Miro, Ela, Quim, Quanda, Grigo adında çocukları olur. Libo da ölür ve Miro çalışmalara devam eder. Bu arada Ela babasının ölümü için bir ölülerin sözcüsü çağırır. Ender de bu daveti kabul eder ve hamile ablasını bırakıp yola çıkar. Sözcülüğü yapar ve ortalık karışır. Çünkü Marcao kısır bir adamdır ve çocukların babası Libo'dur. Domuzcuklar öldüğünde ağaç olmaktadır, çeşitli yetenekleri vardır ve onları onurlandırmak için Pipo ve Libo ölmüştür. Bir anlaşma yapılması ve Ana kraliçenin bu gezegene yerleşmesi gerekmektedir. Elektrikli çite kapıldığı için Miro felç olur. Bilgisayar arkadaşı olan Jane ile pek çok sorunu çözen Ender onu Miro ile ilgilenmesi için görevlendirir. Domuzcuk kabilesinden Human ve diğerleri ile anlaşma yapılır. Gezegendeki hastalık ve Miro'nun kanun dışı hareketleri yüzünden isyan etmiş sayılırlar. Savaş yakındır. Ender insanların domuzcuklara bildiği her şeyi öğreteceğine söz verir. Valentine de kocası ve çocukları ile gezegene yola çıkmıştır. Acaba bundan sonra neler olacaktır. Gezegen ayakta kalacak mıdır? Keyifle soluksuz okunan bir roman.
Ölülerin SözcüsüOrson Scott Card · Altıkırkbeş Yayınları · 2013136 okunma
O, bakımlı bir bahçede büyüyen yabani bir ottu ; bastığı her yeri düzensizlik tehdit ediyordu ve buraya kök salıp topraklarındaki hayatı emecek olsa bir çok güzel çiçek ölürdü.
(...) Bir hafta sonra hiç beklenmeyen ama daha önceki olayları bastıran ve devrimin gidişatını belirleyen bir şey oldu. İttilat gazetesinde 7 Ocak günü sürgünde yaşayan Ayetullah Humeyni'yi karalayan bir yazı çıktı. Bu güne kadar bu yazının kimin kaleminden çıktığı belli olmadı. Uzun süre o zamanki Enformasyon Bakanı Daryuş Hümayün'den
" Bizim için ağlama Sözcü Andrew. Acılarımız sevinçlerimizden daha büyük. "
" Beni yanlış anlıyorsunuz " dedi Andrew. " Gözyaşlarım size acıdığım için değil güzellik için. "