“Anlaşılan Nora doğru dürüst ölmeyi bile beceremiyordu.Tanıdık bir histi bu. Hemen her bakımdan yetersiz olma hissi.Tamamlanmamış bir insan yapbozu.Yetersiz bir hayat ve yetersiz bir ölüm”
İnsanlar insanlıktan çıktı eyvah
Dostla düşmanı karıştırır oldu
Gaflet hâkim oldu kalmadı agah
İmanın gülşeninde güller soldu
Müslüman kanı denk oldu sellere
Fitne bulaştı büsbütün ellere
Sitemim var dahi esen yellere
Havanın bile selam vakti doldu
Hayvanın kıymeti ali insandan
Böyle bir an gelmemiştir zamandan
Uyuşmuş beyinler habersiz candan
Tek tek kopardılar ayaktı, koldu
Ölüm lutuf oldu zalim elinden
İntihar ederdi yol bulsa dinden
Sabır vakti bitti çatladık kinden
Hani müminlerin sahibi boldu
Kafir hep yol buldu zulmüne tekrar
Zulümden beteri, müminde yok ar
Namus çiğnenir de alınmaz karar
Âteşbâzda kendi saçını yoldu
Ölüm, kan, iman, bilgi, ateş, barut ve demir;
Sanırım bizi biz yapan faktörler bunlar. Yazar önsöz de ORHUN'dan gelen yol Turfan'dan geçerek Ankara'ya uğrayan yoldur. ORHUN'un yolcuları iyi insan değil, iyi TÜRK istemektedir diye bitirir önsözü. İçinde sadece ve sadece Türk tarihi, destanlar, seyahatler ve dönemin gündeminden yazılar olması dönem hakkında çok bilgi veriyor.
2. Devre(1943) dizini sanıyorum beni daha çok etkileyecek.
• Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; Her gece bir bülbül
öter.
§|