Gitti vadesiz, gencecikken
Yiğitken, güzelken, incecikken
Ölüm, adın kalleş olsun!
Ölüm, adın kalleş olsun!
...
Gâvur müslüman demezdi
"Kendisi için bir şey istemezdi"
Yatak ölümü beklemezdi
Gitti vadesiz, gencecikken
Yiğitken, güzelken, incecikken
...
Sayfa 73 - Manos yayınları Enver Gökçe Söz,sayı 5-6, 01 Ağustos 1946 syf 4Kitabı okudu
Ölüm, adın kalleş olsun!
Sayfa 73Kitabı okudu
Ölüm, adın kalleş olsun!
Sayfa 73Kitabı okudu
( Zarif bir Hristiyanlık eleştirisi. )
_Oorroossppuu çocuğu, kahbenin evladı, ciğeri 5 para etmez, domuz ahırında doğan cüzzamlı yahudi piç’i Tanrınız yapmadınız mı? İğrenç şarlatan. Tanrı’yla bir kaltağın düzüşmesinden doğan bu soytarının kanını ve etini, şarap ve ekmek diyerek, meyhane yemeği gibi yiyip bağırsaklarınızdan geçirip, sıçıp tanrıyı boka dönüştürmediniz mi?
_Bir boka
Ölüm, adın kalleş olsun!
Sayfa 58
Ölüm, adın kalleş olsun!
Sayfa 79Kitabı okudu
Gavur müslüman demezdi
"Kendisi için bir şey istemezdi"
Yatak ölümü beklemezdi
Gitti vadesiz, gencecikken
Yiğitken, güzelken, incecikken
Ölüm, adın kalleş olsun!
Sayfa 73 - Evrensel Basım Yayım
Gavur müslüman demezdi
"Kendisi için bir şey istemezdi"
Yatak ölümü beklemezdi"
Gitti vadesiz, gencecikken
Yiğitken, güzelken, incecikken
Ölüm, adın kalleş olsun!
Sayfa 73Kitabı okudu
Ölüm, Adın Kalleş Olsun...
Bir akşam fidanlara döndük bahçede.
Suladı yataklarını o eski yağmur.
Sonra her gece ağıtlar duyduk; yürüdü çarşı.
Bizi bırakmayan kartal açtı pençelerini akşama.
Bir akşam yüreklerimize ilişti.
Bir akşam çelenk taşıdılar şehirden.
Tabut çaktılar bizi yeniden öldürmeye.
Sonra her gece intiharlar başladı.
Bizi bırakmayan kartal döktü tüylerini akşama.
Bir akşam mezarlarımızı örttü tüyleri.
