trohim onüç yıl bu sıkıntıları çekmiş. bir gün kiliseden döndükten sonra odasında kahvaltı edip, dolabında kilitli duran şarabından içtikten sonra uyumak için yatmış. bir daha uyanamamış.
kolay bir ölüm olmuş bu. trohim'in süslü tabutunu aleksandır nevski manastırı mezarlığı'na kaldırmışlar. parababasının parlak ziyafetlerini hiç kaçırmayan bir sürü dalkavuk da tabutun arkasından yürümüş. hitabetiyle ünlü bir papaz da mezar söylevini vermiş. ölenin erdemlerini, merhametini, mutlu hayatını uzun uzun sayıp dökmüş.
Allah'tan başka hiç kimse ne trohim'in işlediği cinayeti biliyormuş ne de çektiği işkenceleri. evet, onun cezası Allah'a ve ahiret gününe inancını kaybetmek olmuş.