Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
iyilik ve kötülük,
"Bu dünya İyi ile Kötünün arasında bir yerde." Ama günü geldiğinde, İyilerden taraf olacak... Hiç bir zaman anlamadı insanoğlu. Dünya birine kalacak olsaydı SÜLEYMAN'a kalırdı. Ölüm satın alınsaydı NEMRUT tutar alırdı. Çıkmadık canlara Derman bulurdu. Lokman Hekim ölmedi mi? Bu yüzden HİÇ korkmadık biz. Umudumuz hep ALLAH'tandır. Derdimize "YÜKSEL" dedik,istediğin kadar yüksel. "Nasıl olsa geçmeyecek misin?" Zalimlere "güçlen" dedik,"Dilediğin gibi güçlen" Nasılsa düşmeyecek misin? Öyle oldu, olacak.
ÖLÜM MAĞLUBİYET DEĞİLDİR!
Melekü’l-Mevt, can emanetini emir üzere bedenden çekip çıkarmaya gelmeden, küffârın silahları ölüm vaat edemez ve ecel gelip çattığında hiçbir mahfaza ve hiçbir kalkan canı tende tutamaz. Öyleyse ölüm, 'Ölümü Yaratan'ın (El-Mümît) emriyle başa geldiğinde; câninin cinayetinde nasıl bir kâr olabilir? Ve zalim, mümini öldürmek tesellisiyle avunurken mümin, şehitler mertebesinde rızıklandırılıyorsa; küffar için bu akıbet nasıl zafer olabilir? Kendi cehennem çukurunun sonsuz azabını katmerleyen zalimâne fiillerin sahipleri, dünyalık bir kâra bile geçemedilerse; bütün katliamlarının ahiretteki yansıması kendilerine azap, müminlere müttaki cennetleriyken; bu ahval mümine nasıl mağlubiyet olabilir? Aslında bir vird ile meramı kalpten kâinata sızdırmak, bütün sızıntılardan kalplere hakikati zerk etmek daha imkânlı: LÂ GALİBE İLLALLAH FİLİSTİN ÖZGÜR OLACAK 🇵🇸 #FreePalestine #IsraelTerrorist #GazaGenocide #KassamTugayları #أبوعبيدة
Ahsen İlhan
Ahsen İlhan
Reklam
"Biz Starklar’ın damarında hâlâ İlk İnsanlar’ın kanı dolaşır. Biz cezanın, hükmü veren tarafından infaz edilmesi gerektiğine inanırız. Kılıcı, hükmü veren indirir. Bir adamın canını alacaksan, onun gözlerine bakıp son sözlerini dinleyecek cesaretin de olmalı. Bunu yapamıyorsan belki de ölmeyi hak etmiyordur hakkında hüküm verdiğin. Bir gün Bran, Robb’un sancak beyi sen olacaksın. Kendin, kardeşin ve kralın adına yönetmen gereken bir kalen olduğunda adalet senin ellerinden dağıtılacak. O zaman geldiğinde, ölüm emri vermekten zevk duymamalısın ama cezayı infaz etme görevinden de kaçmamalısın. Beslediği cellatların ardına sığınan hükümdar, er geç unutur ölümün nasıl bir şey olduğunu."
Sayfa 20 - Eddard StarkKitabı okuyor
160 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Victor Hugo’nun “Bir İdam Mahkumunun Son Günü” kitabı, 19. yüzyıl Fransasında idam cezasını eleştiren güçlü bir eserdir. Kitap, ölüm cezasına çarptırılan bir adamın son altı haftasını, kendi ağzından anlatır. Mahkum, önce idam cezasının yerine başka bir ceza alacağını umut eder, ancak zamanla kaderini kabullenir ve ölümle yüzleşmeye başlar. Hapishane yaşamının zorlukları, gardiyanların kötü muamelesi ve kötü yemeklerden kurtulacağı için bir yandan sevinirken, diğer yandan ailesini, özellikle de annesini ve hastalıklı karısını düşünür. İnfaz günü yaklaştıkça, mahkumun ruh hali giderek kararır ve ölüm düşüncesi onu daha da bunaltır. İdam günü geldiğinde, mahkumun küçük kızı onunla vedalaşmak için getirilir, ancak mahkum tanınmaz hale gelmiştir. Mahkum, idam edilmeden önce bekletildiği odada, kendinden önceki mahkumların duvarlara yazdıkları yazıları okur ve bu onu daha da gerginleştirir. Dışarıda, infazı izlemek için toplanan kalabalığın sesleri duyulur ve mahkum, insanların bu vahşete olan merakını ve kan susamışlığını sorgular. Hugo’nun eseri, bir idam mahkumunun psikolojisini ve son günlerinde yaşadığı içsel çatışmaları derinlemesine inceler. Yazar, bu eseriyle idam cezasının insanlık dışı olduğunu ve toplumun bu cezaya olan tutumunu sorgulamayı amaçlar. Kitap, sosyolojik ve psikolojik açıdan idam cezasını ve toplumun bu konudaki tutumunu eleştirirken, aynı zamanda okuyucuya mahkumun gözünden bir bakış sunar ve onun duygusal dünyasını hissettirir.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Can Yayınları · 2019119,8bin okunma
Yaşadığımız sürece ölüm bizi ilgilendirmez. Çünkü yanımızda değildir. O geldiğinde ise yine üzülmemeli, çünkü o zaman da biz yokuz.
Sayfa 163 - SayKitabı okudu
Güç; insanı ayartan en nadir ve endemik bir erdemdir. Ve insanı zehirler. Çünkü kullanımının sınırı insanın kendi içsel yolculuğunda yürüdüğü yoldan alır gücünü. Ve her güç günü geldiğinde gücünü gösterir kendini kullanıma sunduğu kişi ve toplumda bir ölüm çanlarının doğumunu vaaz eder!
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Yine bir aşk hikayesiyle geliyorum. Burada reisin uzun yıllar boyunca çocuğu olmamaktadır. Birkaç kadınla birliktekiği olmuştur, artık ümidini kesmek üzereyken bir hanımı hamile olduğunu söyledi. Çocuğu doğduktan sonra bir türlü susumamaktadır dışardan gelen güzel bir kadın kucağına alır ve aniden susar kadın bırakınca tekrar ağlamaya devam eder.
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunFuzuli · Say Yayınları · 20161,921 okunma
Ölüm ve Sonrası
Ebu Hureyre şöyle demiştir: Ölü kabre konulduğunda salih amelleri gelir, etrafını çepeçevre sararlar. Başı tarafından azap geldiğinde okuduğu Kur'an imdadına yetişir. Ayakları tarafından geldiğinde kıldığı namaz, imdadına yetişir. Elleri tarafından gelince, eller derler ki: Yemin olsun! O bizi sadaka vermek ve dua etmek için açardı. Bizden taraf ona yol yoktur. Ağız tarafından gelirse zikir ve oruç imdada yetişir. Böylece sabır ve namaz bir tarafta dururlar. Böylece (azap) der ki: 'Eğer ben ona varacak bir geçit görseydim mutlaka onun arkadaşı olurdum.
Ölüm seni almaya geldiğinde, bedence ve ruhça nasıl olman gerektiğini düşün
Dostluk
Alkame Atarıdi, ölüm döşeğinde iken oğluna şu vasiyetlerde bulunmuştur: Evladım dosta ihtiyacın olduğunda; hizmet ettiğinde seni koruyan, dostluk ettiğinde seni süsleyen, oturup kalktığında sana faydası olacak kişilerle dostluk et. Yardım elini uzattığında senin uzattığın elden daha faydalı olan ellerle oturup kalk. İyiliği gördüğünde kıymetini bilen, kötülüğünü gördüğünde onu örten, bir şeyi istediğinde sana veren, sustuğunda halini merak eden, musibet geldiğinde yanında olan, konuştuğunda bunu doğrulayan, tartıştığında seni haklı bulan kişilerle muhabbet et.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Dünya üzerindeki en adil şey ölüm. Kimse parayla rüşvetle ondan kaçamadı henüz. Ve herkesi alıyor toprak: iyiyi de, zalimi de, günahkarı da. Bundan daha adaletli bir şey yok dünyada. Hayatım boyunca canla başla ve dürüstçe çalıştım. Vicdanımla yaşadım. Ancak benim payıma düşmedi adalet. Tanrı elindekini bir yerlerde bölüştürmüş olmalı, sıra bana geldiğinde verecek bir şey kalmamıştı heybesinde. Gençlerin ölümü bir ihtimaldir, yaşlılarınki ise kesin... Hiçbirimiz muaf değiliz ölümden; ne çar olanlarımız ne de tacir...
Bir yakınımız öldüğünde başkaları ne der diye evi toplar, siler, süpürürüz... Taziyeye gelenler ayıplamasın diye. Ya ölüm? O geldiğinde ne haldeyiz, evimiz, biz temiz miyiz? Acaba ölümde ayıplıyor mudur biz insanlar gibi yoksa direkt vazifesine mi koyuluyordur maaşı yatan memurlar gibi?.. meçhul.
Amerikan ateistlerin ölüm karşısındaki tutumu üzerine yapılan bir araştırma şöyle sonuçlar verdi: Bu kişilerin yüzde 50'si bir anma töreni istemiş; Yüzde 99'u, destekli intihar isteyenlerin bu taleplerinin gerçekleştirilmesini ve bu kişilerden yüzde 75'i bu yöntemin zamanı geldiğinde kendileri üzerinde uygulanmasını talep etmiş; Yüzde 100'ü dindar hastane elemanlarıyla temas etmeyi istememiş. Bknz: nursestoner.com/myresearch.html
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.