"...insanın hayalinden geçirebileceği en korkunç gerçek karşısında, ölümün biyolojik gerçeği karşısında, en güzel "kahramanlık yaftası"nın bile ne değeri olabilir? Nabzın atması durur, bacaklar katılaşmaya başlar, kesilen bir otomobil lastiğinden kaçarcasına kaçar hava büzülmüş nefes borusundan, yüz bir kuş yüzünü andırır ve birkaç dakika içinde, o zeki, parlak, duyabilen yaratık, gök, cennet ve cehennemin barındırdığı varlık, bütün fizik ötesi üretimi ile, göğe doğru kokuşan bir insan leşine dönüşür. "Ölüm diye bir şey yoktur. Ölenler yaşamayı sürdürürler yine" diye yazmaya koyulur ertesi sabah yazıcı eşekler, hıçkıran bülbüllerle dolu bir göğün hafif ilkbahar rüzgarının tentesi altında..."
Sayfa 167Kitabı okudu
Birden kavrıyorum gerçeği: Bu adam yakında ölecek. bunu bildiği besbelli, aynaya bakması yeter. Her gün ölüsüne biraz daha benziyor. Deney dedikleri bu işte. Deneylerin ölüm koktuğunu sık sık düşünmem de bu yüzdendir; onların son savunmasıdır bu.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Doktor olduğum günden itibaren ölümle mücadele ettiğim halde -doktor olma sebebim buydu- onu daha farklı, daha karmaşık bir biçimde anlamayı öğrendim. Düşman olduğu halde ölümün dost olabileceğini öğrendim. Ölüm döşeğinde uzanırken, beni koşulsuz seven ve tanıyan Hannah bana bu nihai gerçeği gösterdi.
Bir süre sonra masalla gerçeği birbirinden ayırmaya başladım. Gerçeği bildiğim halde, masal havadından zor kurtulabiliyordum. Bizler, bazen bir kahramanımız olması isteğini duyar ve bu isteğin tutsağı oluruz.
Sayfa 325Kitabı okudu
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Çelişkiler, zıtlıklar arasındaki etkileşimin yaşadığı olaylar zinciri içinde kurgulanmış.Osmanlı'nın çöküşüne,çaresizliliğe,ihtiraslara,bencilliğin boyutlarına hayretle tanıklık ediliyor.Aşk elbette hayatın gerçeği;savaş,ölüm,imparatorluğun en karmaşık dönemindeki duygulara karışıyor.Tasavvuf ta unutulmamış,insanların karmaşıklığına Şeyh Efendi ve tekkesi ile denge oluşturmuş.
Ölmek Kolaydır Sevmekten
Ölmek Kolaydır SevmektenAhmet Altan · Everest Yayınları · 20151,195 okunma
Ölüm döşeğindekilerin affedilmeleri gerektiğinden emin değilim. Her insan ömrü sona ererken sayacı sıfırlamak; bazılarının zulmünü ve açgözlülüğünü, bazılarının da merhamet ve fedakarlığını sahte bir sofulukla kar ve zarar hanelerine kaydedip geçmek fazla basit bir çözüm olurdu. Katiller ve kurbanları, zalimler ve mazlumlar ölüm gelip çattığında eşit ölçüde masum sayılacaklar öyle mi? Her halükarda benim için öyle değil. Benim bakış açıma göre, suçun cezasız kalması da adaletsizlik kadar ahlak bozucudur. Gerçeği söylemek gerekirse, bunlar aynı madalyonun iki yüzüdür.
Reklam
Naruto'dan :Unutulmaz Sözler Pain -Eğer birinin acısını paylaşmazsan, onu anlayamazsın. Ama sadece onları anladın diye, onlarla aynı fikirde de olamazsın Uchiha Itachi -Gerçekte nasıl insanlar olduğumuzu bilmiyoruz. Ölümden önceki o ana kadar. Ölüm seni almaya geldiğinde aslında ne olduğunu anlayacaksın. İşte ölüm budur değil mi?
Üzerime attıkları toprak sadece cesedimi örtüyor. Ölümü örtemez ki toprak. Ölü'm toprağa sırlanıyor ama ölümün gerçeği kala kalıyor ortalıkta. Ölümü gören gözlerini birbirlerine göstermekten ölesiye korkuyor insanlar. Ölüm aynasına çıplak ve savunmasız yakalanıyor herkes. Avunmalar düşüyor elden. Ellerini koyacak yer bulamıyorlar. Oyalandıkları gölgelikler çekiliyor. Göz yumamıyorlar.
Ölüm, oracıkta duruyor, düşünmek istemesekte hayat bir şekilde onu bize hatırlatıyor.. Uzak sandığımız ihtimaller, ne kadar yakınmış meğersem.. Her ne kadar kabul etmek istemesekte hayatımızın en büyük gerçeği... Ölüm.. Korkutucu... Soğuk... Ve de ayrılık kokuyor..
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.