Ölüm...
Hepimiz senin için yaşıyoruz.
Önceleri ölüm ilanlarını yalnızca benden daha kısa yaşayanlara nispet yapmak için okurdum, ama şimdi bunun bir anlamı olmadığını düşünüyorum, çünkü hepimiz yalnızca bir an yaşıyoruz ne de olsa.
Ölüm...
Hepimiz senin için yaşıyoruz.
Her şeye küsecek potansiyelim de ölümü hesaba katmamıştım
"Öldürmeyen hastalıkları sevmiyorum.
Bak, kaç gündür hastayım mesela ama ölmüyorum.
Göz açacak hâlde bile değilken sana "Hastaneye götürelim mi?" diyen ailen var. Sonra "Kalk, hazırlan."?
Kalkıp WC'ye gitmek hazırlanmaktan niye sayılmıyor ki? Ellerimi yıkarken kaç gündür dönüp durmaktan keçeleşmeye yüz tutan
Bir gün ölmek için her gün yaşıyoruz’ diyenler, Bilakis, ebediyen yaşamak için bir gün öleceğiz. Çünkü ölüm, üstadın dediği gibi, Tek nokta değil, üç noktadır…
Ölüm...
Hepimiz senin için yaşıyoruz.
İnceliklerin şairinden... "Üç gün akıllıysam beş gün deliyim."
Bazı şairler vardır, kalemlerine öyle tutulursun ki senin için bir yaşam tarzı haline gelir dönüp dönüp onu okumak. Sanki hiç bitmeyeceği düşünülen sevdalar gibi bitmeyeceğini düşünürsün ondan okuyacağın dizelerin.
Geçtiğimiz günlerde kitap alışverişine çıkmıştım. Gözüm hemen şiir bölümüne gitti. Ve Tabii Şükrü Erbaş'lara. 
Bütün Şiirleri 4...
Bugün Tanıdığım yaşıtım bi insanın öldüğünü duydum fazlasıyla etkilendim sonra kendi kendime düşünmeye başladım. Bizler sanki hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz ölümü sadece yaşlılarla bağdaştırıyoruz oysaki ölüm genç yaşlı dinlemiyor.Yani ne kadar yaşarız bilmiyorum ama bu süre içinde kimsenin kalbini kırmamaya,küçük hataları görmezden gelmeye birbirimizin kusurlarını aramaktansa birbirimizin ufacık da olsa güzel huyunu devleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sevdiğimiz insanlarla geçirdiğimiz her anı sanki son günmüşcesin dolu dolu geçirelim. Zaman varken birbirimize sevdiğimizi söyleyelim.Sevdiğimiz insanları bi küçük hata için silip atmayalım. Ölümün bize çok yakın olduğunu unutmadan yaşayalım Birinin küçük hatası yüzünden gurur yapıp o kişiyi hayatımızdan çıkarmayalım onu hiç tanımıyormuş gibi yapmayalım onu anlamaya çalışalım zaman varken kıymet bilelim içimizde ukte kalmadan öbür dünya'ya göcelim...🥀
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Kendini inşa edebilmek, var olmak söz konusu bile olamaz bu aptal nesil için. Bunların içinde olmak ayrı bir zevk. Bu ölüler içinde nefes almak, görmek ve düşünmek.. Ellerine alıp çiçekleri, zamanın sonsuzluğunun ortasında uzun uzun koklayabilmek gerçeği. Nasıl bir tat, nasıl bir zevk. Allahım sana geliyorum :)) var olmak zor bir süreç ama asla kötü değil. Ölüm, hastalık, zor süreçler birer deneyim. Sürecin sonunda sen oluyorsun. Ortaya koyuyorsun kendini ve bütün gücünle bağırıyorsun ben burdayım diye. Adil ve güç bir hayat yaşıyoruz. Efsane.
Ölüm...
Hepimiz senin için yaşıyoruz.