Inceleme yazmaya nereden nasıl başlasam bir türlü bilemedim. O kadar heyecanla okudum ki kitap bitince keşke bitmeseydi dedim. Kitap beni çok etkiledi. Hem hikayesi hem anlatımı ile efsane bir kitap olmuş. Hasan Sabbah ile ilgili hemen hemen herkesin bir fikri var, herkes onun dini kullanarak insanların zihinlerini yıkadığını, haşhaş ile beyinlerini uyuşturarak yalancı cennetler vaat ettiğini ve bu cennetler karşılığında ölüm korkusu olmayan canlı silahlar kullandığını bilir zaten. Ama ben Vladimir Bartolun bu kadar İyi anlatabileceğini tahmin bile edemezdim. Kitaba, okuyan arkadaşlarımın önerisi ile başladım onlar da kitap ile ilgili çok güzel yorumlar yaptılar ama yine de hep, sloven asıllı hristiyan bir yazar, farklı kültürler ve farklı dinler üzerinde ne kadar da iyi yazabilir ki diye düşündüm durdum. Kitabı okudukça islam dünyası ve şiilik ile ilgili bu denli detay verebildiğini, tasvirinin bu kadar güçlü olabildiğini görüp, anlayabildim. Kitabın her sayfasını heyecanla çevirip, hayranlıkla okudum, Her bir karakterin iç dünyasına inip, zayıflıklarını, güçlü ve karanlık yönlerini görüp onlarla empati yapabiliyorsunuz. Kitabın içinde yaşıyorsunuz adeta. Kitap ile ilgili spoiler vermek istemiyorum o yüzden karakterlerden ve hikayenin detayından bahsetmeyeceğim, ayrıca popüler kitaplara önyargısı olan arkadaşlarım varsa aranızda, bu bildiğiniz boşa şişirilmiş popülerlikte kitaplardan değil bilginiz olsun. Okumanızı dehşetle öneriyorum.