Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir milletin dirilişi: 19 MAYIS 1919 "Ben Samsun’u ve Samsun Halkını gördüğüm zaman, memlekete ve millete ait bütün düşünce ve kararlarımın yerine getirilebileceğine dair bir defa daha kuvvetle inanmıştım. Samsun’luların hal ve durumlarında gördüğüm gözlerinden okuduğum vatanseverlik ve fedakarlık ; ümit ve tasavvurlarımı olumlu bir inanca
Ölüm memurları
Silahlar uğursuz aletlerdir, çatışma olumsuz bir niteliktir; savaşçı yöneticiler üzerlerinde gök, altlarında toprak, karşılarında düşman gerilerinde yöneticileri olmayan ölüm memurlarıdır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Sana hiç bahsetmemiştim ama, muhakkak duymuşsundur: Evliliğimizin dördüncü yılında Nazlı, evi terk etmişti. Nasıl derler, bir başkasına kaçmıştı. Acıklı bir durumdu. Ne yapacağımı bilmeden odalarda dolaşıp durdum. Karımın resimlerine baktım. Bir şeyler yapmak, birilerine gitmek, ne bileyim dert yanmak, ondan şikayet etmek, bana yapılan bu
Sayfa 206 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Kımıl böcekleri tahılı yedi kahvenin önünde banka memurları toprak ölü su uyur otuz metre derinde karanlık ve çamurlu yıllık taksit 15 lira verilemedi. Seydi Fakıllı köyünde kadınlar su çeker gayya kuyusundan Uyan Anadolu’m uyan ölüm uykusundan.
Sayfa 153Kitabı okudu
Özellikle sık sık banka soygunlarıyla uğraşmak zorunda kalıyorduk. Cuma günleri maaş bordrosu için nakit parayla dolu olduklarında ortalama iki veya üç silahlı soygun yaşıyorduk ve bazen bu rakam beşe ulaşıyordu. Kurşun geçirmez cam Detroit bankalarında yaygın bir uygulama haline gelmeden önce, gişe memurları arasında korkunç ölüm oranlarına tanık olduk. Hatta güvenlik kamerasına kaydedilen böyle bir vaka bile vardı: Bir yönetici, kredi başvurusunda bulunmak için gelen genç bir çiftin önünde masasında vahşice vurularak öldürüldü ve onlar oturup çaresizce olup biteni izlediler. Soyguncu, müdürün saat mekanizmalı kasayı açmamasından dolayı mutsuzdu. Onbinlerce dolar nakde erişimi olan sadece banka çalışanları değildi. Bazı bölgelerde McDonald's gibi zincirlerdeki çalışanlar bile aynı derecede risk altındaydı.
Sayfa 131 - Mark OlshakerKitabı okudu
Onuncu Hüccet-i İmâniye ( yirminci mektup )
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ لَآ اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَرٖيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ يُحْيٖى وَ يُمٖيتُ وَ هُوَ حَىٌّ لَا يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ وَ اِلَيْهِ الْمَصٖيرُ •Allah'tan başka
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
"Sanırım geçenlerde genç bir kadın, eski sevgilisinin tehditlerinden korktuğunu söyleyerek senin emniyet amiri olduğun karakola başvurmuş. Ölüm tehditleri aldığını söylemiş ve oradaki polisler de 'Biz sevgili işleriyle ilgilenmiyoruz.' diyerek kadınla dalga geçmişler. O kadın o kapıdan çıktığında bile öldürülebilirdi ama yok, sanırım siz polisler için öldürülene kadar iş ciddiye binmiyor. Ya da öldürülse de umursamıyorsunuz, o adamla ne işi varmış, değil mi? Kendi kaşınmıştır. Başına bela almasaymış, böy le basit şeylerle de polis memurları mı ilgilenecek?" Bakışları donuklaştı.
Sayfa 322Kitabı okudu
... kapitalist toplumsal formasyonlarda egemen DİA’dır ve nasıl işler? Şimdilik şunlarla yetinelim: 1) Tüm DİA’lar, hangisi olursa olsun, aynı hedefe yönelir: Üretim ilişkilerinin yeniden-üretimi, yani kapitalist sömürü ilişkilerinin yeniden-üretimi. 2) Herbiri bu tek hedefe kendine özgü yoldan katkıda bulunur: Siyasal aygıt bireyleri
Ne yazık ki büyük ölçüde günümüzde de devam eden ve o dönemde çocuklarla ve travmayla ilgili olarak baskın olan görüş, 'çocukların dirençli olduğuydu.’ Birden o sıralarda suç ve kaza mahallerine ilk varan kişilere yardım etmek için bir travma yanıt ekibi kurmuş olan bir meslektaşımla birlikte bir cinayet mahalline gittiğim gün aklıma geldi. Polis
"Avukatlığa yeni başlamıştım. Adamı kurtaramadım. Yıllar geçti. İnancımı kaybetmedim. Adam suçsuzdu. İnfaza gittim. Sehpa hazırdı. İnfaz memurları beni yadırgadılar, acemi avukat olduğumu anladılar, önem vermediler. Adam bir cigara istedi. Bende yoktu, veremedim. Başkası verdi. Sonra bana döndü. Elimi tut, dedi, tuttum. Adam soğuyordu. Eğer insanın nasıl soğuduğunu bilmezseniz ölüm cezasını cesaretle savunursunuz. Öyle ya, herkesin ısısı kendine."
Sayfa 69 - Faruk Ertem- Bir Ceza Avuktanın AnılarıKitabı okudu
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.