Bütün fani nimetler bir kişide toplansa ve o, huzur ve
saadet içinde bin yıl yaşasa ne fayda! .. Sonunda gireceği
yer, şu bastığımız kara toprağın altı değil midir?! İnsan ibret almaz mı ki, her fani varlığın tazelik ve zindeliği zaman değirmeninde daimi bir sürette öğütülmektedir. Ahiretten habersiz yaşanan bir dünyada nefsani hayatı besleyen iltifatları kalıcı, dünya oyuncaklarını da sahici zannetmek, ebedi istikbal adına ne korkunç bir aldanıştır! .. İmam Şafi Hazretleri'nin ifadesiyle: "Kervanların, yolculuk esnasında ev inşa etmeleri akıl kârı mıdır?"
Böyle gafilane yaşanan bir hayat; çocuklukta oyun,
gençlikte şehvet, erginlikte gaflet, ihtiyarlıkta elden gidenlere hasret, bin bir türlü çırpınış ve nedametten ibarettir. Halbuki ölüm, insanı her an pusuda beklemektedir. Ahiret düşüncesinden mahrum bir vaziyette dünya ferahlığı elde etmek için dünya süslerine bürünerek son gününe kadar fani lezzetlerle yorulanların hali, ne hazin bir ömür israfı ve ne acı bir tükeniştir! ..
Hiç ölmeyecekmiş gibi zamanlarını helak edenler, bir gün o ziyan ettikleri zamanlar için ne büyük bir nedamet ve hasret duyacaklardır! ..