Sevilmediği, anlaşılmadığı bir topluluğun içinde yaşamak zorunluluğunu kabullenmekten başka çaresi kalmayan insan suça da meyilli olur intihara da. Farklı olma çabası özenmekten ve kibirden değil hala yaşıyor olup olmadığını kontrol etme isteğindendir. Çabaları yaşadığını anlamasına yeterli gelmediğinde yazmaya başlar. Okuyanların hepsine yakını tarafından konuşulan dille yazamadığını bildiği halde. Ve nihai sona ,belki de bu başlangıçtır, varmak için kalan tüm insansı değerlerini hızlıca yitirir. Çocukça oyunlar oynar son zamanlarında. Kulağını keser, konuşmaz hiç, ölüm provası yapar. Ve geberip gider.
"İnsan gün gün ölümüne yürür. Gün gün hazırlanır ölümüne. Sırt üstü upuzun yatarak her gün ölüm provası yaparız. Düşlerin bitişi,yaşamın inkârıdır da ölüm."
Bebek, ölümü bilmeden güler. Çiçek, bilmeden açar ölümüne. İnsan gün gün ölümüne yürür. Gün gün hazırlanır ölümüne. Sırt üstü upuzun yatarak her gün ölüm provası yaparız. Ölüm en ürpertici sözüdür, doğanın.
Madem yaşam iki uyku arası
Ve uyku, ölüm provası
Ölümse hiç uyumamış gibi
Uykudan kalkma belası
Öyleyse yaşam her gece yarısı
Bir ölüm bir kalım vardiyası
Yaşama hasret işçinin
Belalı ekmek kavgası